Ne aşk ne kavga artık şarkı söylemek istiyorum

Güncelleme Tarihi:

Ne aşk ne kavga artık şarkı söylemek istiyorum
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 2006 00:00

Yeşim Salkım, çok uzun zamandır sadece özel hayatı ile ilgili haber ve röportajlarla gündemde. Yeni nesil onu sadece Uzanlar’ın eski gelini, İlker İnanoğlu’nun yeni eşi, düğün gecesi mücevherlerini çaldıran kadın, İlker İnanoğlu’nun eski sevgilisi Güzide Duran’a trip yapan kıskanç eş olarak tanıyor.

Oysa Salkım, müzik kariyerine 1993 yılında Onno Tunç prodüktörlüğünde Hiç Keyfim Yok albümüyle iyi bir giriş yapmış, ikinci albümü Deli Mavi ile yükselişini sürdürmüş, Yoktan Geliyorum, Sevgilim ve Hep Böyle Kal albümleri ile Türk Pop müziğinde önemli olmuş bir şarkıcı. DMC’den çıkan yeni albümü Bazen’de Sezen Aksu ve Şehrazat ile çalışan Salkım "Zannedildiği gibi Sezen Aksu ile aramızda hiçbir zaman problem olmadı. Ama öyle yansıtıldı. Benim en büyük hayalim bir Sezen şarkısı söylemekti. Nihayet bu albümde buluştuk" diyor.

Bu albümde ilk kez Sezen Aksu ve Şehrazat ile çalışıyorsunuz. Nasıl buluştunuz onlarla?

- Hayatım boyunca hep büyük bir Sezen Aksu fanatiği oldum. Sen Ağlama şarkısı çıktığında 14 yaşındaydım. Bu şarkı annemle benim şarkımdı. Annem ve babam ayrıydı. Problemli bir durumdu. Ben ne zaman bu şarkıyı duysam annemi arar, ağlardım. Kariyerim boyunca hep "Acaba sahne dışında bir albümümde bir Sezen şarkısı okuyabilecek miyim" diye düşünüp durdum. Sonra birtakım problemler yaşandı, ben bir türlü Sezen Aksu’nun kapısına gidemedim...

Sezen Aksu ile ilk karşılaşmanız ne zaman, nerede olmuştu? Son albümde yeniden nasıl irtibat kurdunuz?


-Biz Sezen Aksu’yla benim ilk albüm dönemimde bir gece Emel Müftüoğlu’nun evinde ilk kez karşılaşmıştık. Demet Sağıroğlu da vardı. Hep beraber isim şehir ve sessiz film oynamıştık. Bir de yıllar sonra, geçen sene Papermoon’da karşılaştık. Yanına gittim, sarıldım ve "Gazetede birtakım haberler çıkıyor, ben çok üzülüyorum ama anlatamıyorum kendimi... Sizin bir şarkınızı söylemeyi çok istiyorum ölmeden" dedim. O da "Gel bana o zaman" dedi.

"Sezen Hanım, ben intihar ediyorum. Lütfen beni arayın" diye haber gönderdiğiniz yazıldı...

- Öyle bir şey yok. Sadece albüme başladığım dönemlerde o Kanada’da olduğu için ulaşamadım. Birçok koldan haber saldım. "Bu kız beni bu kadar ısrarla aradığına göre acil ve önemli bir şey olmalı herhalde. Randevu verin, gelsin" demiş. Sezen’le buluşunca hiç lafı dolandırmadan "Sizden şarkı istiyorum" dedim. Kanada dönüşü aramamı söyledi. İki şarkı hazırdı döndüğünde: "Söz" ve "İyi ki Yaşadım."

ŞEHRAZAT BİLE ŞAŞIRDI

Aksu imzalı Erguvan şarkısı nereden çıktı peki? Söz’e ne oldu?


-Bir süre sonra Yaşar Gaga beni aradı ve "Bir şarkı var, Sezen bunu dinlemeni istiyor. Ama ikisini birden veremem. Ya Söz’ü alsın ya da Erguvan’ı alsın" diyor, dedi. Ben Erguvan’ı dinler dinlemez vuruldum ve bu şarkıyı istiyorum dedim. Sözleri beni öyle anlatıyor ki..."Rüzgar gibi geçti canım ilkbahar/ Ben ne yaptım açarken erguvanlar/ Ben kár, zarar hesap tutarken/ Aya kaçtı uçurtmalar" Bu şarkıda yaşamadığım bütün yıllarım var. Çok değerli benim için. Hele Sezen Aksu’nun şarkıyı söyledikten sonra "Herhalde daha iyi okunamazdı" demesi çok mutlu etti beni.

Şehrazat nasıl devreye girdi?

- Sezen Aksu, benim sesimden Erguvan’ı dinledikten sonra, "Senin içinde kalmış kullanmadığın yüzde elli bir
/images/100/0x0/55eb064ff018fbb8f8a6121c
potansiyel var. Biz bunu gel, Şehrazat’la beraber çıkaralım" dedi. Bir gün beni aradı ve "Hemen şimdi Şehrazat’a gidiyorsun, onda Bazen diye bir şarkı var. Hemen o şarkıyı alıyorsun" dedi. Şehrazat’a gittim ve birlikte çalışmaya başladık. Şehrazat benim çok eski dostum. Bir türlü bir araya gelememiştik bugüne kadar. Çalıştığım şirketler onunla çalışmıyorlardı o dönem. Başka şeyler oldu, bir türlü fırsat olmadı.

Şehrazat’tan yeni şarkıların yanı sıra daha önce Ajda Pekkan’ın söylediği Yazık Olur’u da almışsınız. Nedir sizin için önemi o şarkının?

- Ben o şarkıyı bilmiyordum daha önce. Bir gün, sana bir şey dinletmek istiyorum, dedi Şehro. Dinler dinlemez vuruldum ve ben bu şarkıyı alıyorum, dedim. Sonra Emre Irmak’la şarkıyı çok farklı bir aranjmanla hazırlayıp Şehrazat’a dinlettik. Şehro dinledikten sonra hayatımda ilk kez kendi şarkımda tüylerim diken diken oldu, dedi. Şehrazat bunu kolay kolay söylemez. Bir şarkıyı yirmi kere okutur en az. "Sana güvenmekte hata etmemişim. Taş gibi şarkı söylüyorsun. Ben nasıl bugüne kadar bunu fark edemedim" dedi.

Albümde Sezen Aksu’nun Tutuklu ve Kusura Bakma adlı şarkılarını yeniden söylemişsiniz. Ama sanki ses renginize çok uymamış bu şarkılar...

-
Olabilir, o şarkılarda büyük iddiam yok. Sadece ikisinin benim için özel bir yeri var. İlker’le (İnanoğlu) bir film projemiz var. Adı Tutuklu olacak, bir aşk hikayesi. O film için istedim o şarkıyı ben Sezen’den. Sonra albüme de koymak istedim. Kusura Bakma ise özellikle söylemek istediğim bir şarkıydı. Yaşadığım her şeye bir cevap veriyor aslında. "Her şey mal, mülk/ Her şey para pul/ Dostlukmuş, sevgiymiş, ara bul" bu kadar üzerime gelenlere cevaptır. Sonuçta benim de her insan gibi, her kadın gibi zaaflarım var.

Marilyn Monroe da yetenekliydi ama sadece aşkları konuşuldu

Yeşim Salkım’ın son yıllarda verdiği bütün röportajlarda sadece evliliği, boşanmaları, çalınan mücevherleri, İlker İnanoğlu, Uzanlar ve Güzide Duran var. Bütün bunların müzik kariyerinizi gölgelediğini düşünmüyor musunuz?

- Ben de sadece bunların konuşulmasından çok rahatsızım. Bunların benim müzik kariyerimi engellediğini ve insanların beni yanlış tanımasına yol açtığını düşünüyorum. İnsanın sadece özel hayatıyla gündeme gelmesi, zamanla içindeki sanat aşkını da kırıyor. Elinizi eteğinizi çekmek istiyorsunuz her şeyden.

Madem bu kadar rahatsızsınız neden susmayı tercih etmiyorsunuz? Açıklama yapmak zorunda değilsiniz...

- Önlem alıyorum ama kontrolümden çıkıyor. Daha geçen hafta bir röportaj yaptım. Baştan sona müzik konuştuk neredeyse. Röportajı yapan, son soru olarak Güzide Duran’ı da sorabilir miyim, dedi. Ben de cevap verdim. Sonra da kayıt dışı bir şeyler daha sordu, söyledim. Bir açtım gazeteyi, o bölüm başlığa çıkmış, röportajdan müzik neredeyse çıkarılmış. 12 gazeteciyle davalıyım. Bazı insanların kaderi olduğunu düşünüyorum böyle şeylerin. Marilyn Monroe da çok yetenekliydi ama yıllarca sadece aşkları konuşuldu. Tarihe "Aptal Sarışın" olarak geçti.

Sizin de şarkıcı kimliğiniz neredeyse unutulmak üzere...

- Uzun süre bu konularda konuşmadım, sustum. Ama bu sefer karşı taraftan bir atak geliyor, öyle saldırıya geçiyorlar ki mecburen cevap vermek zorunda kalıyorum. Magazin önlenemeyecek derecede büyümeye başladı. Gazeteyi bir açıyorum, hiç söylemediğim bir şey okuyorum. Mecburen gerçeği söyleyip savunmak zorunda kalıyorum kendimi.

SEDA AKAY NEDEN YOK

Sizin kariyerinizde söz yazarı Seda Akay’ın yeri önemlidir. Neden bu albümde yok?

- Evet, çok önemlidir Seda. En yakın arkadaşım. Bu sefer biraz farklı bir şey denemek istedim. Hep çalıştığım kişilerle çalışmayayım dedim. Bu albümde Sezen ve Şehrazat şarkılarıyla yorumculuğumun nereye gidebileceğini görmek istedim.

BU NEDENLE TMSF’YE GİDİP N’OLUR HER ŞEYİMİ ALIN, DEDİM

Bu benim asıl geri dönüşüm. Artık kendi yolumda gideceğim sadece. Hiçbir şey beni geri döndüremeyecek. Ne aşk, ne sevgi, ne gürültü, ne kavga. Artık sadece şarkı söylemek istiyorum. Özel hayatımın iş hayatımı etkilemesine asla izin vermeyeceğim. TMSF’ye gidip ’Ne olur her şeyimi alın, ben sadece şarkı söyleyebilmek istiyorum’ dedim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!