Mirasçıların tebligatı

TÃœRK Tarih Kurumu’nun başında Yusuf HalaçoÄŸlu isimli bir zat var. Latife Hanım arÅŸivi konusunda her gün çeliÅŸkili demeçler veriyor. Bizim gazetede dün Süleyman Demirkan’ın haberini okudunuz. Ona ‘Kasanın anahtarı sadece bende, mektupları ben görmedim’ demiÅŸti. Dünkü Yeni Åžafak’ta ise okuduÄŸunu söylüyor: ‘Latife Hanım’ın arÅŸivini okudum. Bu belgeler Atatürk’e zarar vermez’ diyor. Ardından ekliyor: ‘Atatürk’ün aÅŸk mektubu etkileyici idi.’ Dikkat ediniz, iÅŸin magazin boyutu hemen devreye sokuluyor. Bu ÅŸahsın hangi sözüne inanacağız? Ãœstelik Milliyet’e arÅŸivi dün itibarıyla açıklayacağını söylüyordu! Hangi yetkisi ve sıfatıyla bu cüreti sergiliyor? Dahası, bu belgeler mahkeme kararıyla mühürlenmiÅŸ durumda. Bunu dünkü yazımda belgelemiÅŸtim. Yusuf HalaçoÄŸlu bu mühürlü torbaları nasıl açmış, belgeleri nasıl okumuÅŸ? Bu sorulara yanıt vermekle yükümlüdür. Latife Hanım, Atatürk’le mutsuz bir evlilik yapmış, kocasının iradesi ve isteÄŸi ile boÅŸanmak zorunda kalmış, büyük olasılıkla incinmiÅŸ... Ve notlar tutmuÅŸ, yaÅŸadıklarını ve belki çok özel anılarını ve duygularını bile yazıya dökmüş. Ama bu konularda ölünceye kadar konuÅŸmadı, aÄŸzını en yakınlarına bile açmadı.Atatürk düşmanları, bu arÅŸivin açıklanması için aportta bekliyor. Açık söylüyorum, birileri iki saygın insanı, Latife Hanım ve Atatürk’ü ‘medya maymunu’ yapmak için sıraya girmiÅŸ durumda. * * *Latife Hanım’ın mirasçıları -hayattaki aile bireyleri- da bu tezgáhın farkında. Dün BeyoÄŸlu 9. NoterliÄŸi aracılığı ile Türk Tarih Kurumu ve BaÅŸbakanlık Devlet ArÅŸivleri Genel Müdürlüğü’ne bir ihtarname gönderdiler. Metni özetliyorum: ‘Konu: AÅŸağıdaki hususların ihbarıdır. Aile meclisinde yaptığımız görüşme neticesinde ittifakla ÅŸu kararı almış bulunuyoruz: Aile büyüğümüz olan Latife UÅŸÅŸaki’nin hatırasını ve saygın kiÅŸiliÄŸini doÄŸrudan ilgilendirdiÄŸi için bu konuda yediemin (yasalar uyarınca güvenilir kimse seçilen kiÅŸi veya kurum) olarak bu belgeleri 25 senedir muhafaza eden Kurumunuza karşı net bir beyanda bulunmak zorunluÄŸu ortaya çıkmıştır. Aile büyüğümüz Latife UÅŸÅŸaki, eÅŸi Mustafa Kemal Atatürk’ten boÅŸandıktan sonra inzivaya çekilerek dış dünyaya kapalı bir yaÅŸam sürmüş ve evlilik yaÅŸamıyla ilgili olarak kendisine iyi niyetle de olsa yöneltilen görüşme taleplerinin hepsini reddetmiÅŸtir. Bizler onun várisleri olarak, mahremiyete (gizliliÄŸe) bu denli önem vermiÅŸ bir kimsenin ölümünden sonra da kendisinin özel eÅŸyaları arasında sayılan anılarını kapsayan günlükleri, ÅŸahsi mektupları, özel notları, telgrafları ve halen Kurumunuz (Türk Tarih Kurumu) nezdinde bulunan tüm ÅŸahsi evrakları ile ilgili olarak murisimiz (yasal mirasçısı olduÄŸumuz) Latife UÅŸÅŸaki’nin bu mahremiyet arzusuna saygı gösterilmesi gerektiÄŸine inanıyoruz. Latife UÅŸÅŸaki’nin ölümünden sonra bazı belgeler aile bireyleri tarafından görülmüş olup, her ne kadar belgelerin bazıları tarihi ÅŸahsiyetler tarafından gönderilmiÅŸ veya bu kiÅŸilere Latife Hanım tarafından gönderilmiÅŸ olsalar da, bu belgelerde kamuoyunu ilgilendiren ve tarihe ışık tutabilecek HİÇBÄ°R HUSUS BULUNMAMAKTADIR. Dolayısıyla, ailemizin anılan belgelerin herhangi bir surette yayınlanmasına veya baÅŸka bir Kuruma incelenmek için de olsa verilmesine bu nedenlerle muvaffakatı (onayı) bulunmamaktadır. Latife Hanım’ın mahremiyet arzusuna rıza gösterilmesinin, Kurumunuza bu belgeleri yediemin olarak bırakan biz mirasçıların en doÄŸal ve yasal hakkı olduÄŸu düşüncesindeyiz. Yukarıda açıklanan nedenlerle, bugüne dek Kurumunuzda mühürlenerek saklanan Latife UÅŸÅŸaki’ye ait tüm belgelerin Kurumunuz nezdinde saklanmaya devam edilmesini ve bu belgelerin kısmen de olsa basına ve diÄŸer mercilere VERÄ°LMEMESÄ°NÄ° saygı ile arz ederiz. Mirasçı imzaları: Makbule Meral Bebe, AyÅŸe Gülümser Öke, Fatma Canan Kepenek, Mehmet Kemal Aksel, Nihal Aksel, Hatice Fisun Ä°ÅŸcan, AyÅŸe Birgül Aral, Fatma Gönül Erboy ve Ali Cevat Açıkalın’a vekáleten AyÅŸe Birgül Aral, Gülten AyÅŸe Devres’e vekáleten Ragıp Devres.’ Ä°ÅŸte size Latife Hanım’ın mirasçılarının tümüyle doÄŸru istemleri.Mühürlü belgeleri nasıl okuduÄŸu bilinmeyen (!) ve bunları açıklayacağını söyleyerek kendi kendine gelin güvey olan Türk Tarih Kurumu BaÅŸkanı Yusuf HalaçoÄŸlu bu ihtarnameden sonra bakalım ne yapacak! Herkes ÅŸunu iyi bilsin: Bu ülkede hiç kimsenin gücü ne Latife Hanım’ı, ne de Mustafa Kemal Atatürk’ü ‘medya maymunu’ yapmaya yetmeyecek.Â