Nar, üzüm ve gilaboru tedavi ediyor
Güncelleme Tarihi:
Ahmet BOLAT/KAYSERİ, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2007 00:00
Erciyes Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü tarafından düzenlenen ‘1'inci Ulusal Beslenme ve Diyetetik Öğrenci Kongresi’ Kayseri’de başladı.
3 üniversitenin katılımıyla gerçekleşen kongrede öğrenciler bilimsel kaynaklara dayanarak yaptıkları araştırmalarını sundu. Kongrede meyvaların insan sağlığı üzerindeki olumlu etkileri dile getirildi.
Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Sitesinde başlayan öğrenci kongresine Erciyes Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümümleri 320 öğrenciyle katıldı. İki gün sürecek kongrenin ilk gününde alternatif tıp ya da destek tedavisinde etkili olduğu düşünülen bilimsel çalışmalar, öğrencilerin yaptığı araştırmalarla anlatıldı.
Kongrede ilk sunumu yapan Erciyes Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulu Diyetetik Bölümü öğrencisi Ebru Çebi, genellikle böbrek hastalarının tedavi amaçlı kullandığı Gilaboru’nun faydalarını anlattı. Genç diyetisyen belirli kaynaklara dayanarak yaptığı araştırmasında Gilaboru’nun başta böbrek taşı dökme tedavisinde ve kas gevşetici özelliğinin yanında bir çok hastalıkta mikrop öldürücü etkisi olduğunu anlattı. Sunumda, Gilaboru’nun astım, epilepsi, kalp rahatsızlıkları, doğum sonrası sancılar, romatizmal hastalıklar ve yüksek tansiyonun dengelenmesinde tedavi edici etkileri olduğunu belirtti.
NAR MEYVESİ ÇOK YARARLI
Kongrede Nar’ın faydalarını anlatan Hacettepe Üniversitesi Diyetetik Bölümü öğrencisi Nihan Çakır, modern dünyada Nar’ın AIDS tedavisinde, kozmetik ürünlerde, hormonal tedavilerde, kalp damar sağlığı, ağız hijyeniğinin sağlanması, merhem olarak göz rahatsızlıklarında ve radyoaktif boyaların etkinliğinde kullanıldığını anlattı. Nihan Çakır, meyvenin birçok kültürde yüzyıllardır çoğunlukla kötü olaylardan koruyacağına inanılarak tüketilmesinden dolayı insanlar tarafından güvenli bir meyve olarak bilindiğini kaydetti.
KIZ ERKEK İLİŞKİLERİ YEME BOZUKLUĞU NEDENİ OLABİLİYOR
Kongrede yeme bozuklukları ve tedavilerini içeren bir sunum yapan Başkent Üniversitesi Diyetetik Bölümü öğrencisi Hilal Tolluoğlu, kız erkek arkadaşlıklarında ilişkiye bağlı olarak yeme bozuklukları olduğunu belirtti. Kadınlarda daha fazla görünen rahatsızlıkta, kadınların vücut imgelerini düşünerek mankenlere benzemeye çalışmaları, erkeklerin ise daha çok kas görüntülerini biçimlendirmede uyguladıkları beslenme biçiminin, yeme bozukluklarına neden olduğunu ifade etti.
ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ KANSERE İYİ GELİYOR
Yaptığı araştırmalarda siyah üzüm çekirdeğinin meme ve prostat kanseri tedavisinde etkili olduğunu anlatan Erciyes Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulu Diyetetik Bölümü öğrencisi Neslihan Çelik, üzüm çekirdeğinin mikrop öldürücü özelliğiyle, vücutta oluşan iltihapların giderilmesinde, katarakt riskinin azaltılması, kansere karşı kullanılan kemoterapik ilaçların vücuttaki normal hücrelere verdiği zararları önlemesi gibi etkileri olduğunu belirtti. Üzüm çekirdeğinin halk arasında yer alan, çiğneyerek yenilmesinin zararlı olabileceği gibi bir inancın doğru olmadığını dile getiren genç diyetisyen, çekirdeğin posasının gıda sanayisinde besinlere koruyucu olarak kullanılabileceği önerisinde bulundu.
Kongreye katılan üç üniversite öğretim görevlilerinin başkanlığını yaptığı 9 bilimsel oturumun yapıldığı kongreye, bugün de 6 oturumla devam edilecek.
Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Sitesinde başlayan öğrenci kongresine Erciyes Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümümleri 320 öğrenciyle katıldı. İki gün sürecek kongrenin ilk gününde alternatif tıp ya da destek tedavisinde etkili olduğu düşünülen bilimsel çalışmalar, öğrencilerin yaptığı araştırmalarla anlatıldı.
Kongrede ilk sunumu yapan Erciyes Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulu Diyetetik Bölümü öğrencisi Ebru Çebi, genellikle böbrek hastalarının tedavi amaçlı kullandığı Gilaboru’nun faydalarını anlattı. Genç diyetisyen belirli kaynaklara dayanarak yaptığı araştırmasında Gilaboru’nun başta böbrek taşı dökme tedavisinde ve kas gevşetici özelliğinin yanında bir çok hastalıkta mikrop öldürücü etkisi olduğunu anlattı. Sunumda, Gilaboru’nun astım, epilepsi, kalp rahatsızlıkları, doğum sonrası sancılar, romatizmal hastalıklar ve yüksek tansiyonun dengelenmesinde tedavi edici etkileri olduğunu belirtti.
NAR MEYVESİ ÇOK YARARLI
Kongrede Nar’ın faydalarını anlatan Hacettepe Üniversitesi Diyetetik Bölümü öğrencisi Nihan Çakır, modern dünyada Nar’ın AIDS tedavisinde, kozmetik ürünlerde, hormonal tedavilerde, kalp damar sağlığı, ağız hijyeniğinin sağlanması, merhem olarak göz rahatsızlıklarında ve radyoaktif boyaların etkinliğinde kullanıldığını anlattı. Nihan Çakır, meyvenin birçok kültürde yüzyıllardır çoğunlukla kötü olaylardan koruyacağına inanılarak tüketilmesinden dolayı insanlar tarafından güvenli bir meyve olarak bilindiğini kaydetti.
KIZ ERKEK İLİŞKİLERİ YEME BOZUKLUĞU NEDENİ OLABİLİYOR
Kongrede yeme bozuklukları ve tedavilerini içeren bir sunum yapan Başkent Üniversitesi Diyetetik Bölümü öğrencisi Hilal Tolluoğlu, kız erkek arkadaşlıklarında ilişkiye bağlı olarak yeme bozuklukları olduğunu belirtti. Kadınlarda daha fazla görünen rahatsızlıkta, kadınların vücut imgelerini düşünerek mankenlere benzemeye çalışmaları, erkeklerin ise daha çok kas görüntülerini biçimlendirmede uyguladıkları beslenme biçiminin, yeme bozukluklarına neden olduğunu ifade etti.
ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ KANSERE İYİ GELİYOR
Yaptığı araştırmalarda siyah üzüm çekirdeğinin meme ve prostat kanseri tedavisinde etkili olduğunu anlatan Erciyes Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksekokulu Diyetetik Bölümü öğrencisi Neslihan Çelik, üzüm çekirdeğinin mikrop öldürücü özelliğiyle, vücutta oluşan iltihapların giderilmesinde, katarakt riskinin azaltılması, kansere karşı kullanılan kemoterapik ilaçların vücuttaki normal hücrelere verdiği zararları önlemesi gibi etkileri olduğunu belirtti. Üzüm çekirdeğinin halk arasında yer alan, çiğneyerek yenilmesinin zararlı olabileceği gibi bir inancın doğru olmadığını dile getiren genç diyetisyen, çekirdeğin posasının gıda sanayisinde besinlere koruyucu olarak kullanılabileceği önerisinde bulundu.
Kongreye katılan üç üniversite öğretim görevlilerinin başkanlığını yaptığı 9 bilimsel oturumun yapıldığı kongreye, bugün de 6 oturumla devam edilecek.