Hasta odayı bastı doktorun tekniği literatüre girdi

Güncelleme Tarihi:

Hasta odayı bastı doktorun tekniği literatüre girdi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2016 11:16

"Bizim Karadeniz'in yaşlılarında hiçbir şeyden memnun olmama vardır. Ama benim dedem, bizim köyün yaşlıları da öyle olduğu için bu bana çok sevimli gelir. Bir gün kapı açıldı, 70 yaşlarında bir amca içeri girdi. Ne biçim doktorsun diye bana çıkışmaya başladı..."

Haberin Devamı

Prof. Dr. Ahmet Akgül, İstanbul Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ama aynı zamanda Bakırköy'ün Dr. House'u

Hasta odayı bastı doktorun tekniği literatüre girdi

olarak tanınan bir isim. Varis ameliyatlarında önemli bir teknik geliştiren Prof. Dr. Akgül, kendi adını taşıyan bu tekniği geliştirmesine neden olan ve hiç unutamadığı hastasını ve komik hikayesini anlattı:

HASTA ANİDEN ODAYI BASTI

Bir kalp ameliyatından çıkmıştım, her şey güzel gitmişti. Tam dinlenmek için odama geçtim birden kapı açıldı. Yaklaşık 65-70 yaşlarında bir amca içeri girdi. Arkasından asistan da girdi "Hocam kusura bakmayın tutamadım" dedi. Baktım adamın tipine Karadenizli. "Karadenizli amcayı durduramazsın sen zaten" dedim.

Haberin Devamı

"BU KADAR DOKTORSUNUZ HİÇBİRİNİZİN BİR ŞEY YAPTIĞI YOK"

Ben de çıktığım ameliyattaki hastanın yakını, hastaya bir şey oldu falan sanıyorum. "Ne oldu?" dedim. Başladı anlatmaya, "Yıllardır doktor doktor dolanıyorum. Senin de adını duyuyorum. Herkes diyor ki bacağım kesilecekmiş. Bu kadar doktorsunuz hiçbirinizin bir şey yaptığı yok." dedi.

Poliklinikte amcaya böyle söylemiş herkes yıllarca. Amcada varis yarası var. Varise bağlı yara açılmış, sonra bu mikrop kapmış ve enfeksiyon yayılmış. Ancak doktorlar hep iç varisten dolayı 'Bunun tedavisi yok' demişler. Amca da çok gururlu bir amca o yüzden bir daha gitmek istememiş doktora.

Hasta odayı bastı doktorun tekniği literatüre girdi

BACAK KESİLECEK DENİLDİ

Amca 'Her gittiğimde moralim bozuluyor. Herkes bununla yaşamayı öğren diyor. Ben bununla nasıl yaşayacağım. Ben kesip atacağım bu bacağı.' diyor. Gerçekten de bu durum bacağın kesilmesine kadar gelmiş çünkü kaptığı o mikrop kemiğe bulaşmış. Ortopedi ile görüşmüş, ortopedi ona 'Bacağı keseceğiz' demiş.

Sonra amcaya 'Peki amca bana niye geldin' dedim. 'Sen de Karadenizliymişsin. Belki ilgilenmek istersin.' dedi ama bu arada bazen küfürlü konuşuyor ama ben alınmıyorum hatta sevimli buluyorum. Bacağına baktım, tetkikler yaptık. 'Bana biraz izin ver' dedim. Ortopedi ile görüştüm 'Bacağı ne kadar kesmeden tutabiliriz' dedim. 'Hocam mümkün olduğunca antibiyotiklerle kesmeden götürürüz' dediler.

Haberin Devamı

"VARİSİ BU ŞEKİLDE TEDAVİ EDEN KİMSE YOK"

Ben de bu normal bir varis mi, neden tedavi edilmiyor diye düşünmeye başladım. Ben de kalp cerrahı olduğum için varis ikinci planda kalır biraz bizim eğitimimizde. Bacakta çok önemli bir damar var ve oradaki varisi kimse tedavi edemiyor. Orada kapakçıklar var bu kanı tutamadığı zaman o kapakçıklar varis oluşuyor. Ben bunu 15 günde falan tespit ettim.

Bütün literatürlere bakıyorum, doktorlarla görüşüyorum. Türkiye'de varisin kapakçık hastalığı olduğu hiç bilinmiyor, bunu Türkiye'ye ben duyurdum. Gece gündüz bunu düşünüyorum 'Nasıl tedavi ederim' diye.

Hasta odayı bastı doktorun tekniği literatüre girdi

Haberin Devamı

BULDUĞU YÖNTEM LİTERATÜRE GİRDİ

Gece 2'de kalkıyorum damarlar hakkında düşünüyorum falan. En sonunda amcanın bacağındaki iltihap da biraz düzeldi, ortopediye dedim ki 'Bu hastayı alıyorum ben varis ameliyatı yapacağım' dedim.

Kapakçıkları onardım. Normalde varis ameliyatında kasıktan açarsın, o dış damarı çeker çıkarır bağlarsın ama kimse altındaki o kapakçıkla ilgilenmiyor çünkü zor eğer yanlış bir şey yaparsan akciğere emboli gider. Bu da çok tehlikeli. Ben büyüteçler altında damarı açtım, tül gibi ipince şeyleri dikişler ata ata onardım. Variste kimse mikrodamar cerrahisi yapmaz. O güne kadar kimse yapmadı hatta hala Türkiye'de kimse yapmıyor. Daha sonra hem amcanın bacağı iyileşti hem de bu teknik Akgül tekniği olarak da literatüre girmiş oldu.

Haberin Devamı

Prof. Dr. Akgül ameliyattan sonra hastanın hislerini de şöyle anlatıyor: Ameliyatta bacağı kurtuldu teşekkür etme yok. Sanki biz onu yıllarca ben oyalamışım gibi memnuniyetsiz, teşekkür etmeyen. Giderken baktım yüzü buruşuk 'Amca nasıl keyfin' dedim. Valla yemekler soğuk geliyor bu hastanede.' dedi. Sonra ben Trabzona gittiğimde beni bulduk yemek yedik, muhabbet ettik.

 

 

BAKMADAN GEÇME!