Diyarbakır'da sessiz yürüyüş vardı

Aralarında, Tabip Odası, Sağlık ve Hizmet Emekçileri Sendikası, Eczacılar Odası, Pratisyen Hekimlik Derneği, Aktif Aile Hekimlik Derneği ve Mezopotamya Toplum ve Sağlık Derneği üyeleri, sağlık çalışanlarına yapılan saldırıları kınamak için Selahattin Eyübi Devlet Hastanesi'nden Diyarbakır Sağlık İl Müdürlüğüne sesiz yürüyüş düzenledi.

"SAVAŞ ORTAMINDA BİLE KORUNMASI GEREKİRKEN TÜRKİYE'DE SALDIRIYA UĞRADI"

Yürüyüşün ardından hazırlanan ortak açıklamayı yapan Diyarbakır Pratisyen Hekimlik Derneği Başkanı Dr.Civan Gökalp, 7 Haziran seçimleri sonrasında ülkenin içine çekilmek istenildiği savaş ve kaos ortamından herkes gibi, sağlık çalışanları olarak da olumsuz bir şekilde etkilendiklerini ifade ederek, "Savaş ortamında bile korunması gereken sağlık tesisleri, ambulanslar ve sağlık personeli Türkiye'de ilk defa saldırıya uğradı. Sivillerin, çocukların ve kadınların öldürülmeleriyle birlikte, sağlık personeli ve sağlık tesislerine yapılan saldırılar devam ediyor. Sağlık personelleri tehdit edildi, başlarına silah dayatıldı, zorla çatışma ortamına götürülmek istenildi, aile sağlık merkezleri basılıp, kurşunlandı. Ve artık yüreğimizin dayanamadığı, hepimizi kahreden eczacılarımız, hemşirelerimiz ve doktorlarımız öldürüldü. Saldırılar kimden gelirse gelsin tüm bu saldırıları şiddetle kınıyoruz"dedi.

Dr. Abdullah Biroğul

"BEYAZ ÖNLÜKLERİMİZ BARIŞI TEMSİL ETMEKTEDİR"

Dr. Gökalp, tüm bu olayların bir an önce aydınlatılmasını istediklerini, sağlık hizmeti yapan kendilerinin bir kez daha "Artık yeter" diye haykırdıklarını ifade ederek, "Beyaz önlüklerimiz barışı temsil etmektedir, önlüklerimizi kana bulamayın. Beyaz önlüklerimiz beyaz kefenlerimiz olmasın. Bizler yaşatmak için varız. Kurşunun çıktığı namlu kimin olursa olsun, bizleri katletmemeli, yaşam haklarımızı ellerimizden almamalılardır. Bizler mesleklerimizi icra ederken ırk, dil, din, cinsiyet, siyasi düşünce ve toplumsal sınıf ayrımlarını asla gözetmiyoruz. Sağlık çalışanları olarak, içtiğimiz yemin gereği, kim olursa olsun, anne rahmine düştüğü andan itibaren insanlara ve insanlığa hizmet ediyoruz. Beyaz önlüklerimiz barışın, kardeşliğin, huzurun, sağlığın sembolüdür. Bir an önce ülkede barışın tesis edilmesi, ölüm ve savaş politikalarından vazgeçilmesi gerekmektedir"dedi.

"SAĞLIK ÇALIŞANLARININ BİR ÇOĞU BÖLGEYİ TERK ETMEKTEDİR"

Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp de, DHA mikrofonnuna bütün çatışmalı ortamın bölgedeki sağlık alanına bir çok olumsuzluk getirdiğini söyledi. Her şeyden önce insan, çocuk ve sivil ölümlerini getirdiğini söyleyen Dr.Gökalp, "Sağlıkçıların kafasına silah dayatıldı. Şu anda ilçelerimizin birçoğunu aşı gitmemektedir. Sağlıkçı arkadaşlarımızın bir çoğu bölgeyi terk etmektedir. İzin kullanarak, rapor alarak bölgeye gelmekten imtina etmektedirler. Bölgede şu anda böyle olumsuz bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu söylemek istiyorum. Abdullah Biroğlu adlı bir arkadaşımızın Diyarbakır'a gelirken bir cinayet ile öldürülmesi meselesi vardır. Diyarbakır'da bir eczacı arkadaşımızın öldürülmesi ve Cizre'de bir hemşire arkadaşımızın öldürülmesi var. Bunlar sağlık hizmeti sunumunu bozan ve bölge halkını cezalandıran bir durumdur. Sonuç bölge halkının sağlık hizmetinden mahrum kalmasına yol açıyor. Bu ortamı tüm halkımız ile birlikte tekrardan korunmasını talep ediyoruz. Biz bölgede yaşanan bütün olayları Sağlık bakanına telefon ile aktardık.Bir an önce önlem alınmasına ve sorunlara çözüm getirilmesi talebini iletiyoruz. Bölgemiz sağlık bakımından 90'lı yıllardan çok kötü bir duruma dönüşebilir. Bu yönüyle aşılama hizmetlerinin aksatılmadan yürütülmesi gerekir. Aksi halde bölgemizde bulaşıcı hastalıklar ve enfeksiyon bulaşıcı hastalıklar ile karşılaşabiliriz"diye konuştu. Açıklamanın ardından sağlık çalışanları olaysız bir şekilde dağıldı.