Oscar laneti

“Hidden Figures” adlı yeni bir filmi var Octavia Spencer’ın. Bu filmde NASA’da insanları uzaya yollayan ekipte kilit bir rol üstleniyor. Diğer iki önemli roldeki kadın da onun gibi siyah. Bu üç kadın, 1962’de Amerika’nın dünya yörüngesine giren ilk ismi John Glenn’e yardımcı olan hesaplamaları yapan matematikçiler...
Octavia, “The Help” filmindeki Minny Jackson rolüyle 2012 yılında ‘en iyi yardımcı kadın oyuncu’ dalında Oscar kazanmıştı. Ayaküstü yakaladığım oyuncuyla Amerika genelinde yükselen ırk tartışmalarının film seçimlerinde ne kadar etkili olduğunu soruyorum. “İnsanlar filmleri iyi, ilginç, eğlenceli, derinlikli ya da siyah filmi diye nitelendirdiklerinde ne demek istediklerini anlamıyorum” diyor. Octavia, ırk meselesini derin buluyor: “Bu öfke yeni değil. Alabama’da büyüdüm ve bu konu orada da yıllardır yükselen bir tansiyon. Ortaya çıktığında ise bir patlama olacaktır!”


OSCAR KAZANDIĞINDA ŞOKUN KENDİSİ  OLUYORSUN

Sektörün en çok arzuladığı ödülü alan Afro Amerikan grupta Octavia Spencer. Ödül aldığı törende yaşadığı heyecanı şöyle anlatıyor:
“Asla unutamayacağın bir an o an. Diğer tüm detayları unutuyorsun. Şokun kendisi oluveriyorsun. Benimle aynı filmde yer alan Jessica Chastain’le rakiptik. İnsanlar bana ‘Kazanabilirsin’ derken, ben ödülü Jessica’nın alacağını düşünüyordum. Hollywood görüntüsü olan kadınlardan çünkü. Moda dünyası da onu takdir ediyor. Kendimi Jessica’nın adı okunduğunda mutlu olmak için ayarlamıştım. Hatta bunun üstünde de çalıştım. Adım okunduğunda ise sanki vücudumun içinde başka biri varmış gibi sahneye yürüyordum.”
Octavia’ya Sidney Poitier, Denzel Washington, Halle Berry gibi efsanelerden oluşan Afro Amerikan oyuncular listesinde artık onun da yer aldığını söylüyorum. “Bunu asla bu şekilde düşünmemiştim. Bana göre durum siyah olmak değil, ırkçılıkla ilgili. Halle Berry tarihe geçtikten sonra daha çok çalıştım ve denedim. Sonunda oldu” diyor.

BRAD VE GEORGE İÇİN MÜSAİTİM

Octavia Spencer’ın ilk katıldığı ödül törenlerinden birini hatırlıyorum. Oyunculuğa henüz başlamıştı. “The Help”teki performansının ardından medya başarısını takdir etmişti. İlk töreninde Oscar almış, Brad Pitt ve George Clooney ile aynı masada oturmuştu. Dönemin en gözde bekarları da onlardı. Aynı senenin sonunda Brad Pitt Angeline Jolie ile evlenmiş, Clooney ise “Bir daha asla evlenmem” demiş ancak Amal Alamuddin için bu sözünü yutmuştu. Bunları söylediğimde Octavia gülerek “Brad ve George için tabii ki müsaitim” diyor.
O zaman izleyicinin kalbini kazanmıştı oyuncu. Artık insanlar fotoğraflarını çekiyor, ondan imza alıyorlardı. Bir Hollywood yıldızı olmuştu.


ÖDÜL SONRASI HAYAL KIRIKLIĞI

Oscar kazanmak, beraberinde bazı problemleri de getiriyor.
Octavia Spencer da “Evet” diyerek kabul ediyor bu gerçeği: “Çok onore edici bir durum. Hayalini kurduğun insanlardan davetler alıyorsun. Ama kabul edelim ki Oscar kazanmak, bazı insanların bazı rolleri size teklif etmesinin önüne geçiyor. Kim bilir kaç tane iyi senaryoyu kaybettim bu yüzden. Oscar’dan sonra hayat rüya gibi göründü ama sonra, hayal kırıklıkları başladı...”
“Bir de her sene yeni Oscar kazananlar var” diyorum, gülüyor: “Evet, bir de o durum var tabii.”

 

ANNELİĞİ DÜŞÜNMEYE BAŞLADIM

Oscar sonrası film üzerine film çekti Octavia Spencer. Bir de kitap anlaşması yaptı. “Meşgul olmak iyi hissettiriyor” diyor: “Bir de çocuklarla ilgili bir mevzu var. Yıllardır ‘Annelik bana göre değil’ derim. Kafam bu konuda netti. Ama artık bazen düşünüyorum.”

KIZGINLIK BÜYÜYOR

Octavia Spencer, yeni filmi “Hidden Figures” için şunları söylüyor: “Yeni filmden çok mutluyum. Bu siyah kadınların NASA’da büyük bir önem teşkil etmesi bizim onurumuz. Ama onlar gizlenmişler! Onlara yıllarca kimse kredi vermemiş. O yüzden kızgınlık gittikçe büyüyor. Bu yeni bir durum değil. İnsanlar saklandı, bastırıldı. Bütün bu duygular orada. Bu bir süreç. Ve artık ortaya çıkıyor.”

 

RANDEVUYA ÇIKMAYI BIRAKTIM

Kazandığı o büyük ödüle rağmen Octavia, özel hayatını özel tutmayı başardı. Randevularından tek kare fotoğraf yok. Hatta hakkında lezbiyen olduğu iddiaları bile dolaştı ortalarda. Bu konuyla ilgili konuşurken kelimelerini özenle seçiyor:
“Eskiden randevulara çokça çıkardım. Sosyal biriydim. Ama ün, beni kapattı. Bunu açıklamam mümkün değil. Randevuya çıkmayı bıraktım. Kendimi koruyacaksam bana ulaşılması zor olmalıydı. Sonuç olarak birinin bana ulaşması için büyük efor sarf etmesi gerekiyor.”
Sonra gülerek ekliyor: “Bak ün hayatıma geç geldi. Oscar kazandım ve telefonlarım çalmaya başladı. Ben de özel hayatımı bir kenara koyup ticari imkanlarıma bakmaya başladım.”