Cen Yaman bilinmeyenlerini anlattı

◊ “Hangimiz Sevmedik?”, dizi için ne güzel bir isim. Hayırlı uğurlu olsun öncelikle...
- Teşekkür ederim. 

◊ Eminim birçok dizi teklifi geliyordur. Bu rolü ve bu diziyi kabul etmenin nedeni nedir? 
- Oyunculuğa “Gönül İşleri” ile başladım. Dizinin bitmesine iki hafta kala “İnadına Aşk”tan teklif geldi. “Gönül İşleri” biter bitmez ona başladım. Aslında bu işi kabul edemeyecektim, çünkü teklif geldiğinde “İnadına Aşk” devam ediyordu. Ama dizi bir anda, sebebini hâlâ bilmediğim bir şekilde yayından kalktı. Ben de “Hangimiz Sevmedik”i tekrar gündemime aldım. Bu işin cezbetmeyecek bir tarafı yoktu. Sıcak bir iş. Aile işi, mahalle dizisi. Yeşilçam tadında. Tarık Akan’ı oynayacağımı söylediler, gurur duydum. Bir de kadro baştan başa Şampiyonlar Ligi. Altan Erkekli, Gül Onat, Cengiz Bozkurt...

◊ “İnadına Aşk” yoğun bir setti diye biliyorum. O kadar çok çalışmak nasıl etkilemişti seni?
- Günde 18-20 saat çalıştığımız oluyordu. 5-6 gün boyunca. Artık yorulmuştum. Gözlerim mosmor gidiyordum sete. 8 ay boyunca setten başka hiçbir yere gitmedim. Arada repo olduğunda dinleniyorduk, günümüz uyuyarak geçiyordu. 95 kiloyla başladım sete, bitirdiğimde 85’tim. Sonunda menajerlerim Cüneyt ve İlker’e “Psikolojim çalışmaya müsait değil. Yaza kadar ara vermek istiyorum” dedim. Ama bu yeni dizinin yapım şirketi “İnadına Aşk”ta olduğu gibi yorulmayacağımı söyledi.

◊ “Garantili geldim” diyorsun.
- Tabii. Haftada iki-üç gün dinlenebileceğimi, yönetmenimiz Metin Balekoğlu’nun çok hızlı olduğunu, gerektiğinde kamerayı omzuna alıp çekim yaptığını söylediler. 

◊ Sabırsız mısındır?
- Hiperaktif bir yapım var.

◊ Zekadan kaynaklanıyordur muhtemelen... 
- Teşekkür ederim. İtalyan Lisesi’ni birinci bitirdim. Hukuk fakültesini de dereceyle bitirdim. Ama ben üniversitenin son iki senesi doğru dürüst üniversiteye gitmedim. Derslerde duramıyordum çünkü. Bir dersin kitabını, ders notlarını iki-üç kere okur, herkesten daha hazır olurdum sınava. 

◊ Nerede büyüdün?
- Suadiye, Kozyatağı.

◊ Kaç kardeşsiniz?
- Tekim. Kuzenlerim vardı. 

◊ Annenle baban ayrılmış. Sen kaç yaşındaydın boşandıklarında?
- Annem şu an başkasıyla evli. Ben ikisini evli hatırlamıyorum zaten. Ben çok küçükken ayrılmışlar. Ben hafta içi annemde, hafta sonları babamda kalıyordum.

AVUKATLIKTAN SIKILDIM OYUNCULUĞA BAŞLADIM

◊ İtalyan lisesi nasıl geçti? Neler kattı sana?
- Sanatla iç içe olan, öğrencilerin sosyal yetiştirildiği bir lise. İtalyanlar zaten çok rahat, çok özgürlükçüler. Yıl sonu törenleri olurdu. İtalyan hocaların öğrencilere yaklaşımlarına bakardık. Çok arkadaş gibi el ele, kol kola... İtalyan lisesi dünyayla tanışmamı sağladı.

◊ Hukuk okumak nereden aklına geldi?
- Lise 1’de karar verdim hukuk okumaya. O zamanlar lise 2’ye geçerken tercih yapılıyordu. Açıkçası babam hukuk okumamı söyledi, benimle beş dakika kadar konuştu, ben hemen ikna oldum...

◊ Nasıl ikna oldun? 
- Hukukun ve tıbbın çok ayrıcalıklı alanlar olduğunu söyledi bana. “Avukat ol, sonra ne yaparsan yap” dedi. Hakikaten de öyle oldu, oyunculuk yapmaya başladım. (Gülüyor) Ama avukatlık her zaman bir kartvizit. 

◊ Hiç avukatlık yaptın mı?
- Bir arkadaşım bıçaklanmıştı ben tatildeyken. Ortağım Burak’la beraber yanına gittik. Hem yanında olduk hem de davasını aldık. 2012 yılında mezun oldum. 1,5 sene staj yaptım. 2014 yılında ruhsatımı aldım. Alır almaz PricewaterhouseCoopers adında dünyaca ünlü bir firmada avukatlığa başladım. 

◊ Ne üzerine?
- Vergi hukuku. Çok sıkıcı denebilir. Sıkıcı bulduğum için zaten 6 ay sonra tatile gittim ve bir daha dönmedim. Beni ekranda gördüler sonrasında. 

◊ Avukatlıktan sıkılıp tatile çıktın. Sonra ne oldu da oyunculuğa başladın? 
- Bir kız arkadaşım vesilesiyle Cüneyt ve İlker’le tanıştım. Bana çok inandılar, özel oyunculuk dersi vermek istediler. 
Ben de avukatlığa da faydası olur diye düşünerek kabul ettim. Bu şekilde başladı. 
Fakültede hep oyunculuk, drama, vücut dili dersi alın diye tavsiye edilirdi zaten, vakit bulamıyordum.

MASKULEN KADIN SEVMEM

◊ Aşka inanmadığını söyleyen bir adam olarak, nasıl bir kadın seni etkiler?
- Maskulen kadın sevmem. Kadınsı, zarif, hanımefendi olmalı. Ayrıca esprili olmalı. Boş oturmamalı, üreten, çalışan biri olmalı.

AYAKLARIM 46 NUMARA AYAKKABI BULAMIYORUM

◊ “Bay Omuz” diyorlar mı sana hâlâ sosyal medyada?
- Omuzlarıma, gamzelerime ve saçlarıma övgüler çok oluyor. 

◊ En çok nereni beğeniyorsun?
- En beğenmediğimi söyleyebilirim; ayaklarım 46 numara. Çok uğraştırıyor beni, ayakkabı bulamıyorum. Omuzlar geniş olduğu için, moda da biraz ‘slim fit’leştiği için ben 56 beden giyiyorum. Mankenler 48 giyiyor. Ciddi bir fark var arada. Geniş omuzlu bir şey aldığımda bu sefer belden bol oluyor. Dolayısıyla kıyafet bulmak zorlaşıyor. Bir de ben biraz spor yapınca hemen doluyorum, şişiyorum. Sette bir hafta önce aldıkları gömlek olmayabiliyor. İki hafta spor yapmayayım, yemek yemeyeyim hemen zayıflıyorum. Vücudum 95-85 arası gidip geliyor. Hemen kilo alıp verebiliyorum. 

◊ Bu aslında bir avantaj oyuncu için.
- Karaktere hazırlanırken avantaj ama 2-3 haftada bir değiştiği için kostümcüyü zorlayan bir şey.

◊ Dikkat çeken biri olduğunu ilk ne zaman fark ettin?
- Babam beni hep “Yakışıklı oğlum” diye çağırırdı. Bunu fark ediyordum ama çok umursamıyordum. 
Ders çalışmaya ve spora odaklı bir çocuktum. Basketbol oynuyordum. Tekel vardı o zaman, birinci ligdeydi. 
Cevizli’de, Dragos’ta yeri. Oraya gidiyordum antrenmana.

◊ Kaç yıl oynadın?
- Profesyonelliğe gelmeden bıraktım. Sonra üniversiteyi basketbol bursuyla okudum. Lisenin son sınıfında bir de Amerika’ya gittim değişim öğrencisi olarak. Orada da basketbol oynadım. 

◊ Kızların ilgisi?
- Daha çok üniversitedeki ilk yılımın sonlarında, yakışıklı olduğumun, kızların ilgisinin farkına vardım. 

◊ Kızların aşırı ilgisi nasıl bir etki bırakıyor yakışıklı bir erkekte?
- İlişkilerde biraz şımarık olabiliyorsun. Tahammülün azalıyor. Bunlar yaşadığım şeyler, hâlâ yaşıyorum. 

◊ Var mı bir ilişkin? 
- Şu an yok. 

◊ En uzun ilişkin kaç yıl sürdü?
- Üniversite sonda bir sene. Daha yaşımız genç...

◊ Aşk adamı mısın?
- Değilim. Romantik olduğum dönemler olabilir ama kafayı asla romantizmle bozmuş biri değilim. 

◊ Aşka inanıyor musun? 
- Ben aşkın ve dostluğun herkes için olduğuna inanmıyorum. Aşk varsa da, herkes için yok. Bu daha doğru bir tabir olur.

◊ Özgürlüğüne ne kadar düşkünsün? 
- Çok fazla. Akrep burcuyum, bir de yükselenim Aslan. Fena bir kombin. Tam bir özgürlük kombini.

KISKANMAK HADSİZLİK

◊ “Kıskanılmayı sevmiyorum” demişsin.
- Kıskanmayı hadsizlik olarak görüyorum. 

◊ Neden?
- Kıskançlıklar benim yaptığım şeylerden kaynaklanmıyor çoğu zaman. Dış faktörlerden kaynaklanıyor. Dış faktörlerden kaynaklanan şeylerden dolayı beni kıskanıyorsan, benimle olma. Saçma geliyor.

◊ Sen kıskanç mısın?
- Üniversitedeki ilişkimde kıskançtım. Akrep burcunun doğasında var kıskançlık. İlişki yaşasam, çok kıskanç bir adam olacağımı tahmin ediyorum.

◊ Karışır mısın kız arkadaşının her şeyine?
- Karışırım. Karşımdaki onu kıskandığımı düşünebilir ama aslında ben bana mantıksız gelen bir şeyi ifade ediyorumdur. Bu da beni tahammülsüz ve sinirli yapabiliyor. Öyle olduğum zaman, kendimi sevmediğim noktalarda ilişkiyi bitirme yoluna gidiyorum zaten...

◊ Avukatlıktan oyunculuğa geçtin. Başka ne iş yapmak isterdin? 
- Ben çok iyi bir işletmeci olabileceğimi düşünüyorum. Mutfak sanatları ve barmenlik eğitimim de var. 

◊ Yemek yapıyor musun? 
- Klasik ev yemeklerini yapabiliyorum. Yaprak sarması bile yapmışlığım var.

◊ Oynamak istediğin bir karakter var mı?
- Bir Ferzan Özpetek filminde oynamak isti yorum. İtalyancam da olduğu için “Neden olmasın” dediğim bir şey, keşke olsa. Uluslararası bir platforma geçiş yağabileceğim bir film olur.

◊ Hayatın film olsa adı ne olurdu?
- Yaman Aşk! (Gülüyor)

TAVSİYE VERMEK HADDİM DEĞİL

◊ Oyunculuğa yeni başlayacaklara tavsiyelerin var mı?
- Haddim değil. Kendimi o seviyede görmüyorum. Oyuncu olmak isteyen çok kişiyle karşılaşıyorum. Neden bu kadar istiyorlar, onu da anlamlandıramıyorum açıkçası. Ben oyuncu olmasaydım, başka bir yol çizseydim kendime, belki milyoner olacaktım. Bunu bilemezsiniz.