Berfu Yenenler: Eser'e sormak isterdim... Neden zayıflamıyorsun?

Güncelleme Tarihi:

Berfu Yenenler: Esere sormak isterdim... Neden zayıflamıyorsun
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2021 10:39

Berfu Yenenler, hurriyet.com.tr'de Ferit Ömeroğlu'nun konuğu oldu. Alışılmışlık hissini sevdiğini söyleyen Yenenler, gülerek eşi Eser Yenenler'i kıskanırsa o kişinin ümüğünü sıkacağını söyledi. Programın sonunda sorulan soruya ise, "Eser'e sormak isterdim. Eser neden zayıflamıyorsun?" dedi. İşte devamı…

Haberin Devamı

Mutsuzluk hissini nasıl tolere ediyorsun? Mutsuz olmayı neye bağlıyorsun?

İnsanlarla alakalı şeyler, beni mutsuz etmez. Başkasının beni mutsuz etmesi çok zor bir seviye. Çok sevdiğim birinin durumu ya da bir söylediği ancak beni mutsuz eder. Onun dışında insanların söylediğinden çok mutsuz olan bir insan değilim. Beni, bire bir etkileyen olaylardan mutsuz oluyorum. Çocuklarla ilgili, işle alakalı, yaşam alanındaki bir şey olabilir. Mutsuzluğu çok zor yaşayan bir insanım.

 Eleştirilere ya da linçlere karşı dirençli olmanın bir adı var mı? Bu gamsızlık mıdır?

Bence birçok adı var. Ama insanın kendisiyle alakalı bir şey. Bu sektörde olan insanların gamsız olması, çok önemli bir artı. Ben çok gamsız bir insanım. Yan komşumuz ne yapıyor ya da arkadaşımızda ne var durumlarını severiz. Bunlar, benim ilgimi hiç çekmiyor. O açıdan tembel biriyim. Başkasına ilgi duymam. İlgi duymadığım için de başkasının benimle ilgili söylediği şey de benim umurumda olmuyor. Bunlar, bana hep artı olarak dönüyor.

Haberin Devamı

 Eşinden, aile hayatından, Miss Turkey başarılarından ve sosyal medyadaki kitlenden bağımsız olarak doğallığın dikkatimizi çekti. Biz, seni bir yerdeyken aldık buraya koyduk. Bu ne zaman oldu?

Ben, yaşım gereği dijitale doğmuş biriyim. Yurt dışındaki YouTube kanallarını, influencer’ları, ünlüleri hep takip eden biriydim. O yüzden Instagram’daki birinin bize nasıl etki ettiğini bilen biriyim. Çünkü bana da etki ettiler. İyi bir anlatıcı ya da iyi bir gösterici, her zaman daha fazla etki eder. Ben çok iyi bir anlatıcıyım iddiasında olan biri değilim ama ben anlatmayı çok seven biriyim ve bu sevgim insanlara geçiyor. Ben ne zaman bir şey anlatıyorsam insanlar bundan mutlu oluyor ya da mutsuz olsalar da kendilerinden bir şey buluyorlar. “Evet, işte benim gibi” lafını; bir anne de, bir kız çocuğu da, erkek çocuğu da diyebilir. Kendilerinden bir şey buluyorlar. O yüzden bu kırılımın YouTube ile başladığını düşünüyorum. Sonra Instagram’daki videolarla devam etti. Video içeriği üreticisi ile görsel içerik üreticisi olmak başka bir şey. O yüzden o döneme bağlıyorum.

Haberin Devamı

 Story’lerinde hep aynı yazı fontunu kullanıyorsun. Bilinçli mi?

Evet, bilinçli. Ben, obsesif bir insanım. Mesela benim en çok sevdiğim tişörtüm vardır ve çok mutlu olduğum günlerde en çok sevdiğim tişörtümü giyerim. Ev tişörtlerim vardır ve hep aynılarını giyerim. Obsesif bir insan olduğum için hep alışılmış şeyi görmek isterim. Bu alışılmışlık hissi, beni güvende ve konforda hissettiriyor. O yüzden o konfor alanının dışına çıktığım zaman kendimi rahatsız hissediyorum. O font aynı, “takipçi kankalarım” demek ayın, “merhaba sevgili herkes” aynı… Hepsi benim konfor alanım ve insanlar da o konfor alanına alıştığı için kendini benleyken güvende hissediyorlar bence. Ben de çıkmıyorum o konfor alanında ve başkalarının da çıkmasını istemiyorum.

Haberin Devamı

 Sence Instagram’da ne eksik? Artık bir şeyleri çok mu influence ediyoruz, çok mu sıkıldık ya da çok mu sıkılacağız, neyi absürt yapıyoruz?

Sanki bir yol var ve herkes o yoldan gidiyor. Şu rimeli sürüyorum, dudağıma dolgu yaptırdım ve bu parlatıcıyı sürüyorum, bakın Channel çantam var, bakın Balenciaga ayakkabı giydim. Pozlar bile aynı… Herkes, herkes gibi. Ben gerçekten bazen kim, hangisiydi hatırlamıyorum. Story’lerde aynı kişi, aynı kişi, aynı kişi… Herkes aynı şeyi öneriyor. Kendisinde farklı bir parıltı olan ya da başkası gibi olmayan birileri olduğumuz zaman zaten yol alınıyor. Ama çok az öyle kişi var. Özgün olmak çok zor bir şey. Çünkü biz, kendimizi olduğumuz gibi göstermeye utanıyoruz. Ben de hala çok utanıyorum. Konfor alanımdan çıktığım zaman kendimi rahatsız hissediyorum. Başkasının yolundan gitmek her zaman daha konforlu olduğu ve tutulduğu için daha rahat.

Haberin Devamı

Berfu Yenenler: Esere sormak isterdim... Neden zayıflamıyorsun

 Biz, seni hep burada mı göreceğiz? Hedeflediğin bir proje var mı yoksa yaptığın işi en iyi yapmaya devam mı etmek istiyorsun?

Yaptığım işi en iyi yapmaya devam etmeyi her zaman düşünüyorum. En iyisi olmazsa kendimi mutlu hissetmem. Çünkü başarı odaklı biriyim. Ama başarısız olunca da mutsuz olan biri değilim. Daha başarılı olmaya hırslanırım. O yüzden hiçbir zaman influencer ya da YouTuber olacağım diye yola çıkmadım. Sadece çok eğlenen ve karşısındakini de mutlu etmeyi çok seven biriyim. Instagram’da 5 bin takipçim varken de Youtube’da 10 bin abonem varken de bunun için paylaşım yapıyordum. Hep eğlendirme ve güldürme odaklıydım. Bundan sonraki yolumda da buna hedefli olacağım. O yol, beni nerelere çıkarır bilmiyorum. İnşallah güzel kapılar açılır bana. Ama bu yoldayken hikayemde benimle gelecek. Buna evlenmem dahil, evlilik hayatım dahil, çocuklu hayatım dahil, anne olmam ve bununla ilgili dertlerim dahil, çalışan bir kadın olmam dahil.

Haberin Devamı

 En son en çok hüzünlendiğin anı paylaşabilir misin?

Küçük oğlumuz Mete, ufak bir kaza geçirdi ve mahvoldum. Şimdi hiçbir sıkıntısı yok, iyi. Çok panikleyeceğim bir durum değildi ama ilk defa öyle bir şey yaşadığım için çok panikledim.

 Normalde çok paniklemeyen bir anne misin?

Çok soğukkanlıyım ama beni bile panikletti.

 En son en çok neye şaşırdın?

Birinin yaptığı bir sinsiliğe şaşırmışımdır. “Vay be insanlar böyleymiş” tarzı bir şaşırma yaşamışımdır.

 Hala insanlar böyleymiş diyor musun?

Evet, diyorum. Her gün beni şaşırtıyorlar.

 En son en çok neyi yanlış anladın?

Eser ile yoldayken “şimdi sen bana niye kızıyorsun” gibi bir durum oldu. O da “Sana kızmıyorum, ona kızıyorum.” dedi. Böyle küçük bir yanlış anlaşılma oldu.

 Ona aslında öyle olmadığını anlatır mısın?

Eşimle evde mercimek köftesi yiyorduk ve yolda onu yanımıza almıştık. Bir kısmını eve dönerken yemek için kenara ayırmıştım. Eşim bitti mi diye sorunca bitti diye yalan söyledim. Bitmedi aslında,  arabada arka tarafta duruyor.

 Kendini affettireceğin bir andasın ve seni dinliyor. Anlatır mısın?

Lisede matematik dersindeyken hiç dersi dinlemez, kendi kendime takılırdım. Sürekli dersten atılırdım. Keşke o kadar da umursamazlık yapmasaydım.

 Sen dersten atılır mıydın?

Aklına gelen her dersten atılırdım. İğrenç bir öğrenciydim ben. Dersleri dinlemek istemiyordum. Zaten zor konsantre olan biriyim. O kadar kalabalıkla ders dinleyemiyordum. Algım açıldığı ve başka şeylerle uğraştığım için atılıyordum.

 Öğretmenin ile ters düştüğün bir anın var mı?

Bir kere sınıfa yeni gelen müzik öğretmenimiz vardı. Ben yine sınıftan atılmaya doğru yol alırken çıkmayacağım diye inatlaşmıştım.

 O sürprizi gerçekten anlamamıştı. Sence neden?

Bu Eser’dir. Bir sürpriz yaparım ve anlamaz. Birine sürpriz yapmak gibi bir şeyim de yok.

 Sen sürpriz yapmayı sever misin?

Yapmam.

 Yapılmasını ister misin?

Onu da istemem. Güzel planlar yapılmasını ve ortak bir şekilde karar verilmesini isterim. Şu an zaten çok yoğun olduğumdan plansız bir şey yapılmasını hiç istemem.

 Mesela yoğun değilsin ve plansız bir durum var. Sana ne giyeceğini söylüyor ama ne yapacağını söylemiyor.

Obsesiflik, asosyallik, panikatak başlar. Bir de bilmediğim yer ise yol boyu kusarım.

 Cevapsız şeyler güzel değil midir?

Hiç değildir. Ben, cevapları bilmek isterim.

 Gider misin?

Giderim yine de tabii ki.

 Eser, hiç böyle şeyler yapmıyor mu?

Benden kaynaklı değil; zaten yapmıyor. Onun şansına da benim gibi biri gelmiş. Ben böyle bir şey istemiyorum.

 Bir gün böyle bir şey bekleyeceğin dönem gelir mi?

Gelmez herhalde.

 Evlilik, yönetilmesi çok zor bir siyaset diye bir laf var. Katılıyor musun?

Hiç değil. Eser de benim gibi. Biz karakter olarak çok benziyoruz. O sadece asosyal olmayan ve insanlarla iletişimi daha iyi olan taraf. Ben de daha matematik zekası olan tarafım.

 Onu nasıl sevdiğini tarif eder misin?

Ben yapışıkmış gibi hissediyorum. Biyoloji dersinde bir konu vardı; iki canlı birbirine yapışır ve birbirinden faydalanır. Biz de Eser ile tam öyleyiz işte. Ben, ilk aşık olduğum zamandan beri öyle hissediyorum. Sürekli yapışıp durmak istiyorum. İnanılmaz bir temas bağımlısıyım.

 Fiziksel olarak ne kadar ayrı kaldınız?

Hiç kalmadık. Totalde 1 ay yoktur. İlk birlikte olmaya başladığımız zamandan itibaren birlikteyiz. Bir tek korona olmuştu. O zamanda evden 4 gün sonra gitmiştik. Onda net 7 gün ayrı kalmıştık. Onun dışında asla ayrı kalmadık.

Berfu Yenenler: Esere sormak isterdim... Neden zayıflamıyorsun

 İlişki olarak herkesin şaşırabileceği, “evet bunu iyi yapıyorlarmış” denebilecek bir şey anlatır mısın?

Ben çok konuşan bir kadınım. Kadınlar genelde karşı taraf anlasın ister ve trip atar. Ben çok erkek duygulu bir kadınım. O yüzden bir şeye kırıldığım zaman konuşmak isterim. Uyuyorsa uyandırır konuşurum. Bugün neden böyle yaptın, bana neden böyle hissettirdin, sana şöyle yapsam sen nasıl hissedersin diye konuşmak isteyen biri olduğum için her şeyi kafama oturtarak ilerledi her zaman. Düğün yapanlar iyi bilir; böyle zamanlarda hep bir karmaşa olur. Problemler hep çıkar ve onu bile o şekilde atlattık. O açıklık belki de bir tık daha kolay ilişki yaşamamızı sağlıyordur diye düşünüyorum.

 Her iki tarafta kıskançlık var mı?

Evet, var. Ben de çok var. Ben adamın ümüğünü sıkarım, net. Benim inanılmaz canım sıkılır. Ama o da kıskanç. Ben, 10 üzerinden 7 kıskanç isem o da 5. Ya da 6’ya 8 diyelim.

 Bu kıskançlık, karşı tarafın kendisini aldatacağından duyduğu kaygı değil.

Hiç değil.

 Kıskançlık deyince tek tip bir mesaj alıyor insanlar.

Ben, şundan çok rahatsız olan bir insanım; Eser’in etrafında kadınlar varken hangi mimiği ya da hangi hareketi ne amaçla yaptığını hissederim.

 Kadın, bir başka kadını nasıl anlar?

Bence erkek de kadını anlar ama anlamazlığa yatıyor.

 Eser’i ilkokuldan bir arkadaşı arasa ve kahve içmek isterse ne olur?

Hiç öyle şeyler yok.

 Belki bir şey paylaşmak istedi?

Telefonla paylaşabilir. Şaka yapıyorum ama Eser’in üniversiteden çok yakın arkadaşı var.

 Bilmediğin biri olursa ne olur?

Bilmediğim biri yok işte. Biz evliyiz ve 1 hafta ayrı kalmadık. Ben her şeyi biliyorum ve tanıyorum. Biz de öyle bir alan yok.

 O zaman kıskançlık da olmaması lazım.

Ama yeni yerlere giriyoruz ve yeni şeyler oluyor. Çok uzun zamandır böyle bir durum yaşamadık ama başlarda diyeyim en azından. Ama şu an olsa da çok net ben rahatsız oldum derim. Bunun üzerine konuşuruz.

Berfu Yenenler: Esere sormak isterdim... Neden zayıflamıyorsun

 Senin gönlünü almak kolay mıdır?

Evet.

 Onun kıskandığı, senin çok mantıksız bulduğun bir konuda sadece o rahatsız oldu diye uyumlanır mısın?

Uyumlanırım. Bu, ilişkinin net püf noktası. Sevdiğiniz kişiye uyumlanacaksınız. Ütopik bir şey istiyorsa ve kırmızı çizginiz ise o çizgiyi tabii ki aşmayın. Ama uyumlanmak güzel bir şey.

 Dilediğin kişiye, dilediğin bir soruyu 83 milyonun izlediği bir programda sorma imkanı verildi sana. Bu kim olurdu ve ona ne sorardın?

Eser’e neden zayıflamadığını sorarım.

BAKMADAN GEÇME!