Aynur Aydın: Nişanlımdan senin yüzünden ayrıldım!

◊ Bayram denince aklına ne geliyor Aynur?

- Ben Almanya’da doğup büyüdüm. Çocukluğum da, bayramlarım da orada geçti. Ama bayram hatıralarım sanırım ortak herkesle; kırmızı parlak pabuçlar mesela. Hepimizin vardı ya hani. Annemler Türkiye’den almıştı bana, beyaz çoraplarla birlikte giyerdim. Ne güzel günlerdi.

◊ Birçok kişi hayvanlara olan sevginle tanıyor seni. Nasıl başladı bu sevda ve böyle anılmaktan rahatsız mısın?

- Hiç rahatsız değilim, neden rahatsız olacakmışım ki? Almanya’da hiç sokak hayvanı yoktu. Sonra Türkiye’ye geldim. Rezidansta oturduğum için ilk başta burada da görmedim. Ne zaman ki Fenerbahçe’ye taşındım, bahçeli bir eve, ilk dikkatimi çeken kediler oldu. Üç renkli bir kedi gördüm ilk kez. Sonra fark ettim ki benimle iletişim halindeler. İlk olarak Bihter’i sahiplendim. İnsan gibi bana küstüğünü fark ettim Orkun. Bir gün aşı oldu, benimle günlerce konuşmadı. Dedim ki bir saniye; bunların da insan gibi duyguları var. Bende hep bir şeyi iyileştirme, çözüm üretme güdüsü var. Bahçedeki tüm kedilere çözüm bulmaya çalıştım. Elime geçen tüm kedileri kısırlaştırıp tedavi ettirdim. Sahiplendirme işine de girdim. Bu ‘ün’ü aslında faydalı bir şeye dönüştürdüm.

‘NİŞANLIMDAN SENİN YÜZÜNDEN AYRILDIM’ DEDİ

◊ Sahiplendirme hikâyelerin arasında tuhaflıklarla biten var mı peki?

- Tabii ki. Mesela hayvanları kullanarak benimle iletişime geçmeye çalışanlar var. O yüzden tercihim genelde kadınlar oluyor. Erkekleri çok çok nadir kabul ediyorum. Bir keresinde biri çıktı, “Nişanlımdan senin yüzünden ayrıldım” dedi. Adam önce aradı, “Yoldayım geliyorum” dedi. Gece saat oldu 23.00. Son dakika vazgeçmiş. Kız arkadaşı kızmış buna; “Sen gece 23.00’te Aynur Aydın’dan neden kedi almaya gidiyorsun ki!” demiş. Terk etmiş. (Gülüyor)

◊ Hadi kedi köpeği anlıyorum da, karga beslemek nereden çıktı yahu?

- Bahçede boynu bükük bir şekilde yatıyordu. Güvenlik haber verdi, “Abla yaralı karga var” diye. Ben de onu kedi kutusunun içine koydum, önce eve sonra veterinere götürdüm. Şimdi onunla ilgileniyorum. 2 hafta oldu. Zaman zaman bahçeye çıkarıyorum hava alsın diye. Halen uçamıyor ama.

KENDİ ELLERİMLE ÖLÜME GÖNDERDİM

Çok canını acıtan bir olay yaşadı Aynur Aydın. En kıymetlisi olan kedisi Felix’i kaybetti geçenlerde. Anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Felix başka bir kediye kan vermeye gitmiş, uyutmuşlar. “Ölüsünü getirdiler bana. Ölümle ilgili hiçbir sıkıntım yok, lakin kendi ellerimle gönderdim gibi hissediyorum” diyor. Ve çıkardığı dersi şöyle anlatıyor: “İyilik adı altında kötülük de yapılabiliyormuş.”

 BEN İMA ETMEM DAN DAN SÖYLERİM

◊ Türkiye’ye adaptasyon sürecin oldu mu?

- Ben çok düz bir insanım. Ne düşünüyorsam söylerim. Türkiye’de bazı şeylerin dolaylı yoldan anlatıldığını fark ettim. Bunu seviyor insanlar. İma seviyorlar. Ben ima falan etmiyorum, ‘dan dan’ söylüyorum her şeyi.

Simge’nin yerinde olsam Galatasaray kutlamasına çıkmazdım

◊ Simge de senin gibi Beşiktaş taraftarı bir sanatçı. Ama  “Aşkın Olayım” şarkısı Galatasaray’la özdeşleşince takımın şampiyonluk kutlamasından davet aldı ve o davete katılıp şarkısını söyledi. Sen olsan ne yapardın?

- Ya ben olsam tebrik mesajımı gönderirdim ama çıkmayı tercih etmezdim. Şarkı herkesindir evet, herkes sahiplenebilir bir şarkıyı, bu şahane bir şey. Ama ben sembol bir ismim Beşiktaş için. Yapamazdım o yüzden. O gece çok şaşırdım. Hiçbir şeyden haberim yokken bir baktım Twitter’da ‘TT’ olmuşum. İlk başta anlamadım. Benim o kutlamalar sırasındaki meşhur görüntüm hani “Seversin” dedikleri, tekrar dolaşıma girmiş. (Gülüyor) Karışmış yani ortalık. Demem o ki; Simge de Beşiktaş taraftarı olarak biliniyor. O yüzden diyorum onun yerine olsam çıkmazdım diye.

◊ Peki bir gücün olsaydı kim olmak ya da nasıl biri olmak isterdin?

- Sezen Aksu’nun kalemi ve o kalemiyle halkta edindiği yer ile Ajda Pekkan’ın müthiş aurasını ve tabii ki Neşet Ertaş’ın samimiyetini barındırmak isterdim içimde. Hepsi çok büyük isimler, çok büyük karakterler.

Tam bitti derken Ajda’nın telefonuyla ayağa kalktım

◊ Yazla birlikte yeni şarkın da geldi; adı “Öldürdüm Bizi”...

- Hiç ummadığım bir zamanda, umudumu kaybettiğim bir anda karşıma çıktı bu şarkı. İlaç gibi geldi bana. Aşkım Kapışmak o kadar güzel ifade etmiş ki ayrılığın o ilk anını... Hani bir nevi ölümdür ya. Çok samimi, çok gerçek geldi. Hiç süslü cümleler kurmadan olduğu gibi yazılmış bir şarkı. Ozan Bayraşa’nın şahane altyapısıyla birlikte şaha kalktı.

◊ Bir dakika yahu! Neden kaybetmiştin ki umudunu?

- Benim ilk pes etme anım, ilk albümümden sonraydı...

◊ Çok erken pes etmişsin.

- Aaa ben severim pes etmeyi! (Gülüyor) Benim hayatıma çok ilginç mesajlar gelir. “Yok ya ben yapamayacağım herhalde, bu ülkede de olmayacak” dediğim anda, bir pazar akşamı Ajda Pekkan aradı. Televizyonda görmüş. Benden çok etkilendiğini, tanışmak istediğini söyledi. Şoke oldum. Dedim ki; bende de bir şeyler var herhalde koskoca Ajda Pekkan aradığına göre. O gaz beni 2 yıl daha götürdü.

◊  Tanıştınız mı Ajda Hanım’la?

- Tabii tabii. Dostluğumuz devam ediyor. Kedi bile sahiplendirdim ben Ajda’ya. Kimseyi boş bırakmam çevremde. (Gülüyor)

‘SEVERSİN’İ ŞARKI YAPMAM LAZIM

◊ Peki madem “Öldürdüm Bizi” seni tekrar sektöre âşık etti, ne yapıyorsun şimdi bu aşkla?

- Ben bu gazla yeni şarkılar hazırlıyorum. Gönlüm bir EP ya da albüm yapmaktan yana. Bir şarkıyla kendini ifade edemiyorsun ki bir müzisyen olarak. Albüm yapıp tüm duygularımı yansıtmam gerekiyor.

◊ Riskli değil mi şu dönemde albüm yapmak?

- Bence insanlar da hasret kaldı farklı farklı şarkılar dinlemeye. Ben risk olarak görmüyorum. Uzun vadeli düşünmemiz gerekiyor. Bu 1-2 günlük olay değil. Simge en büyük örnektir. 5 yıl sonra yer gök “Aşkın Olayım” oldu. Üstelik klip çekmediği bir versiyonu.

◊ Peki böyle patlamalarda sosyal medyanın etkisini nasıl görüyorsun?

- Bazen bir olay, bir şarkının kaderini değiştiriyor. Benim sahneye çıktığım Beşiktaş şampiyonluk kutlamasında “Bi Dakika” şarkım yeniden şaha kalktı mesela.

◊ Ama Aynur orada spikerlerin diyaloğu da etkiliydi. Sen sahneye çıkarken biri diğerine “Seversin” demişti...

- (Gülüyor) Ya Orkun çok ironik şeyler yaşıyorum. Asansöre biniyorum, dönüyor diyor ki “Aaa Aynur Aydın.” Seviniyorum tabii. Arkadaşına “Bak, seversin” diyor.

◊ “Seversin” diye bir şarkı yap hemen!

- Tabii tabii. Böyle bir şarkı yapmam lazım, doğru.

BANA TELEFON ATSALAR GERİ VERMEM

◊ Son dönemde çok konuşulan sahne kıyafetleri mevzusuna nasıl bakıyorsun Aynur? “Vay ahlaksızlar, vay edepsizler!” diyenler oluyor biliyorsun...

- Bir defa edep, adap kıyafetle olacak iş değil... Benim de muazzam bir vücudum olsa giyinirim. Şu an her şey modaya göre şekilleniyor. Moda olduğu için herkes giyiyor. Taşıyabilen istediğini giysin.

◊ Gece mekânları mı tercihin, halk konserleri mi peki?

- Halk konserleri, çünkü çok kalabalık ve çok keyifli geçiyor. Onun dışında özel sahneler var Türkiye’de, oralarda yer almak, biletli konserler vermek her zaman çok keyifli.

◊ En son Bebe Rexha’nın başına gelenleri gördün mü? Kafasına telefon attılar, kadın yere yığıldı ve konseri kesmek zorunda kaldı. Geçen sene Türkiye’de de yaşadık benzer olayları...

- Bana genellikle telefon uzatıyorlar, daha fırlatan olmadı. Etkileşim için, TikTok için yapıyorlar bunları. Hiç normal bir şey değil. Bir insanı öldürebilirsin onunla! Hayır, attıkları bize de kalmıyor ki! (Gülüyor)

◊ Bana fırlatılsa alırım, atan terbiyesize asla geri vermem.

- Ben de! (Gülüyor)