Almanya’dan Lollapalooza geçti

Güncelleme Tarihi:

Almanya’dan Lollapalooza geçti
Oluşturulma Tarihi: Eylül 25, 2015 15:00

1991 yılından bu yana Amerika’da düzenlenen Lollapalooza Festivali bu yıl, Berlin’deki eski Tempelhof Havaalanı’nda gerçekleşti. İlk kez Amerika sınırları dışına çıkan bu festivali Avrupalı seyircilerle birlikte izledik. İşte festivalden satır başları.

Haberin Devamı

* Kapı girişinde halk içeri kolayca alınırken, basın, davetli ve hatta 500 euro’luk biletleri olan vip izleyiciler girişte zor anlar yaşadı. Bize birer bileklik taktılar. Bu bilekliklere yüklenen paralarla yiyecek alınabildiği için, bir de para yükleme sırasını uzun uzadıya bekledik. Orada Türk organizatörlerden çok şikayetlenmememiz gerektiğini anladık!

Almanya’dan Lollapalooza geçti


* Kaosu atlatamadığımız için One Love Festivali’nde izlediğimiz Everything Everything, James Bay ve Ms Mr’ı ilk gün izleme şansını da kaçırmış bulunduk. Sonradan fotoğraflar ve videolardan takip ettik ne kadar güzel bir performans sergilediklerini.

* İlk gözümüze çarpan metrelerce yemek kuyrukları ve stil sahibi gençler oldu.

Almanya’dan Lollapalooza geçti


* Franz Ferdinand& Sparks grubu izleyenleri büyüledi. Özellikle Sparks üyelerinin pek bir sempatik olduğunun ve seçtikleri şarkılarla nabzı yüksek tuttuklarının altını çizmek gerek.

* İstanbul’daki konseri üç kez ertelenerek şimdiden beklentiyi her saniye yükselten Skrillex ile Boys Noize, adını verdikleri Dog Blood grubu ile Perry sahnesindeydi. Elektronik müzik sevenlerin merakla beklediği birkaç performanstan biri olan Dog Blood, elektronik müziğe hakkını veren şehir olan Berlin’de büyük ilgi gördü. Setin başarısı ise çıta yükselten cinstendi.

* Son iki yıldır yükselişte olan Bastille, ana sahnedeki bir saatlik performansında iki yeni şarkısını da çalarak kendisini dinlemeye gelenlere sürpriz yaptı.

* 4 ayrı sahnesi olan ve aynı anda farklı müzisyenlerin sahne aldığı festivalde eski Berlin Havaalanı Tempelhof’ta oradan oraya koşturduk. Gecenin finalinde ise iki isim vardı: Fatboy Slim ve Macklemore&Ryan Lewis. Fatboy Slim’i izleyenlerin ağzı açık kalırken Macklemore&Ryan Lewis’in pek coşkulu olmayan performansı istediği etkiyi pek de yaratmadı.

Almanya’dan Lollapalooza geçti


* Festivalin ikinci günü, ilk günden ağzı yanan bizler erkenciydik. Clean Bandit’te sahneye iyice yanaştık. Zira grup, enerjisiyle kendisini bütün alana dinletmeyi başarmıştı.

* Stereophonics ile Belle&Sebastian’ın ardından Kygo’ya sıra geldi. Uzun zamandır yakın markaja aldığımız Norveçli DJ ve prodüktörün setinin art arda parça dizmekten öteye geçmemesi hayal kırıklığına uğrattı. Ancak takılmadık çünkü şarkılar bayağı iyiydi. Bir
saat sonra aynı sahnede performans sergileyen Robin Schulz bize DJ’liğin nasıl yapılması gerektiğini gösterdi.

Almanya’dan Lollapalooza geçti


* Açıkça söylemeliyim ki, ana sahnede konser veren Sam Smith’in başarısını, onu canlı dinlemeden önce bayağı hafife almışım. Sahneyi dolduran, eğlencesi bol, desibeli yüksek bir konserdi Smith’inki.

* Festivalin son iki konseri ise son albümüyle sansasyon yaratan Tame Impala ile Muse’undu. Tame Impala sevenler varsa ne olur kırılmasın, Muse canlı performansıyla İstanbul’da hatırladığınız gibi değil artık. Canlı performansı başka bir seviyeye çıkarmış. Tam festival adamları, tam çoşku insanları olmuşlar. Yerimizden kımıldamadan bir buçuk saat hipnotize olmuş gibi izledik. Son albümleri “Drones”taki parçalara pek odaklanmadılar ama temanın da ucunu kaçırmamışlardı. “Psycho”yu da dinledik, “Dead Inside”ı da; “Time is Running Out”u da dinledik, “Hysteria”yı da. Festivalin son dakikalarını yaklaşık 25 bin kişiyle aynı şarkıları söyleyerek geçirdik.

Almanya’dan Lollapalooza geçti


* Festival resmen gece 12 olmadan bitse de içeride sabaha karşı özel partiler devam ediyordu. VIP bölümünde sanatçılar da konser sonrası sohbet ediyor festivalin keyfini çıkarıyorlardı.

* Bize ise “var olan festivaller devam etsin, bunlara yenileri eklensin ve müzik hiç susmasın” demek kaldı.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!