Kraliyet Garantisi verilen İngiliz markası nasıl Türkleşti

Güncelleme Tarihi:

Kraliyet Garantisi verilen İngiliz markası nasıl Türkleşti
Oluşturulma Tarihi: Haziran 12, 2010 00:00

İngiltere’ye yolu düşen herkesin tanıdığı bir marka Austin Reed. Çünkü Regent Street’te 5 bin metrekarelik dev bir merkez mağazası var. Arkasında ise 110 yıllık bir tarih saklı. Markanın spor-şık tasarımları, İngiliz terziliğiyle birleşerek dünya çapında bir standart oluşturuyor. İngiltere Kraliçesi ve Galler Prensi tarafından verilmiş iki Kraliyet Garantisi var. Kraliyet Garantisi, kraliyet ailesi üyelerine en az beş yıl boyunca düzenli olarak ürün veya hizmet sağlamış kişi veya kuruluşlara veriliyor.

Bu efsane marka, kısa süre önce Türkiye’ye geldi. Ama ne geliş! Markanın Türkiye ve bölge ülkelerdeki lisansı Bilsar tarafından alındı. Türkiye’de üretilecek markanın ülkemizde satılacak koleksiyonlarını Türk tasarımcılar tasarlıyor. Kadın koleksiyonuna Alex Akimoğlu, erkek koleksiyonuna ise Başak Fransez imza atıyor. Austin Reed, resmen Türkleşiyor.

110 yıllık bir marka Türkiye pazarına girerken neden koleksiyonlarını Türk tasarımcılarına emanet eder? Bilsar Yönetim Kurulu Başkanı Selman Bilal, nedenini Türk ve İngiliz tüketicisinin farkına bağlıyor: “Moda ve müşteri alışkanlıkları konusunda Türk tüketici ile İngiliz tüketici arasında bariz fark var. Austin Reed’in İngiltere koleksiyonlarını Türkiye’de satmak mümkün değil. Bu sebeple burada markayı Türkiye’yi ve Türk müşterisini tanıyan tasarımcılara emanet ettik. Şu anda satışa sunulan ilk koleksiyon, eylül ayının ilk günlerinde tamamlanmıştı. Austin Reed CEO’su ve diğer yöneticilerin de olduğu bir ekip Türkiye’yi ziyaret etti. Koleksiyonları incelediler, marka ekibi ve tasarımcılarla tanıştılar. Bu kadar kısa zamanda ortaya çıkan bu genişlikteki koleksiyondan oldukça etkilendiler.”
Austin Reed’in Bilsar’la benzer bir geçmişi var. O da tıpkı Bilsar gibi sadece gömlek üreterek işe başlamış. Günden güne gelişerek bugünkü gücüne ulaşmış. Bu detay, Selman Bilal’in markaya olan sevgisinin bir nedeni. Bir diğer neden ise kalitesi. Yüksek kalite Austin Reed için çok önemli.
Selman Bilal ve tasarım ekibi, markanın Türkiye’deki konumlandırmasını yaparken, koleksiyonların günün her saatinde ve her zaman diliminde kullanılabilecek ürünlerden oluşması fikrine sadık kalmış: “Türkiye Avrupalı bir Akdeniz ülkesi. İş yaşamında ve hafta sonlarında kullanılabilecek, çok çeşitli ürünlerden oluşan bir koleksiyon şu anda birçok noktada satışta.”

KADIN KOLEKSİYONU TASARIMCISI ALEX AKİMOĞLU
Dekoltenin dozu kaçınca seksapel yok olur


Marka sizin için ne ifade ediyor?
- Bence Austin Reed‘in marka kimliği klasizm, aristokrasi ve kalite kelimelerinden oluşuyor. Yıllar önce bir Londra seyahatimde tanıdım markayı.

Markaya adını veren Austin Reed tasarımcı olarak nasıl biriymiş sizce?
- Austin Reed o dönemde Avrupa’da doğan bir çok markanın tasarımcısı gibi terzilik kökenli. Kişiye özel gömlek ve takım elbise dikerek ünlenmiş. Kupların vücuda oturmasına ve mükemmelliğe önem verirmiş. Marka bu geleneği bugün de sürdürüyor.

Onun yaptığı ve 110 yıldır her koleksiyonda olan bir parça var mı? Olmazsa olmazı nedir bu markanın?
- Klasik beyaz gömlek.

Kadın koleksiyonunu tasarlamanız istendiğinde ne hissettiniz?
- Selman Bilal Bey’le 5 yıldan beri tanışıyoruz ve dört yıldır Bil’s’in Beyaz Gömlek konsepti için çalışıyorum. Teklifi hiç düşünmeden kabul ettim. Tasarım eğitimimi ve profesyonel kariyerimi Paris’te yapmış olduğum için, Avrupa’nın köklü moda tarihini, kültürünü ve disiplinini iyi biliyorum. Avrupa’ya ait bir markayı Türkiye’ye taşıma fikri heyecan verici geldi.

TÜRK KADINLARINI ÇÖZMEK İÇİN DİZİ İZLİYORUM
/images/100/0x0/55eb384ff018fbb8f8b32857

Nasıl bir koleksiyon hazırladınız? Öncelikle neyi göz önünde bulundunuz?
- Başta marka sorumlusu Simge Kaçar ve tüm Bilsar ekibiyle uzun bir çalışma yaptık. Marka İngiliz ama Türkiye’de satılacak. Hedef kitleyi iyi belirlemek gerekiyordu. Biliyorsunuz ben uzun yıllar Paris’te yaşadım. Türkiye’ye 5 yıl önce döndüm. O gün bugündür Türk kadınlarını izliyorum. Sokakta, iş yerlerinde, davetlerde, restoranlarda neler giyiyorlar, hangi ürünleri birbiriyle bağdaştırıyorlar, bakıyorum. Hatta vakit buldukça revaçta olan dizileri izliyorum. Toplumun modaya bakışını önemli dereceye etkiliyor diziler.

Peki tüm bu gözlemler sonucunda Türk kadınının tarzını nasıl tarif edersiniz?
- Modayı seviyor, evrensel trendleri takip ediyor. Modanın bir kültür olgusu olduğunu düşünüyorum. Bizde de bu kültür oluşmaya başladı ve Türk kadını kendi modasını yaratmaya başladı. Genç nesil özgürce seçim yapıyor, kendine yakışanı tercih ediyor. Yeni markalara açık ve heyecanlı, enerji dolu bir nesil söz konusu.

Austin Reed kadını nasıl bir kadın?
- Kalite anlayışı olan, klasikle güncel trendlerin buluşmasını görebilen, dinamik, entelektüel, kendini ispatlamış, güçlü ve genç bir kadın.

Tasarım aşamasında sizin için kalite mi, fonksiyonellik mi önemliydi?
- Yaz koleksiyonunda kalite ile fonksiyonellik birbirini tamamlıyor. Zaten marka kimliğinin de olmasa olmazları bu iki anahtar kelime. Küresel ekonomik kriz, altın çağını yaşayan fast fashion sektörünün bile kalite-fiyat dengesinde yeni arayışlara girmesine neden oldu. Tüketici psikolojisi, satın alınan ürünün uzun vadeli olmasını istiyor. Kalite nosyonu, satışlar için önemli bir faktör artık.

Kadın koleksiyonu ne kadar seksi?
- Feminen kup ve detaylar ön planda. ’’Seksi olmak’’, kadının morfolojisine ve kişiliğine bağlı. Dozu kaçırılmış dekolte bir elbisenin ille de seksi olabileceğine inanmıyorum. Hırkanızın iki düğmesini açarak da seksi görünebilirsiniz.

KADININ ÜÇ HALİ
Çalışan kadın, hafta sonu ve parti kadını

Alex Akimoğlu, Austin Reed’in kadın koleksiyonunu tasarlarken kadının ihtiyaçlarını göz önüne almış. Sabah giyinip işe, iş çıkışı restorana veya bir davete giden kadına pratik çözümler yaratmış. Mesela akşam ceketini çıkarıp sabah çantasına atmış olduğu triko hırkayı elbisesinin üstüne giyerek görüntüsünü değiştirebilir.
“İstanbul ve diğer megapollerde trafik sorunu var, önemli davetler dışında kimse evine gidip üstünü değiştirecek vakit bulamıyor. Bu nedenle fonksiyonel koleksiyonlar sunmak zorunlu hale geldi” diyor.
Koleksiyon, trençkottan jean monta, özel baskılı ipek elbiseden uzun örme elbiseye geniş bir ürün yelpazesinden oluşuyor. Jean ve gömlek koleksiyonu, konseptin önemli bir bölümünü temsil ediyor. Kalite anlayışını triko ve örmede ön plana çıkarmışlar. 2010 ilkbahar-yaz koleksiyonu 3 temadan oluşuyor: Çalışan kadın, haftasonu kadını ve parti kadını. Renkler gri, siyah, beyaz, bej ve tonları gibi ana renkler pembe, lila, yeşilden oluşuyor.

Bu yazın konsepti marin teması
ERKEK KOLEKSİYONUNU TASARLAYAN BAŞAK FRANSEZ


Austin Reed, İngiliz erkeğinin markası olduğu için elegan, asil ve şık çizgileri var. Şehirli erkeğin şık ofis kıyafetleri diyebiliriz. Ayrıca haftasonu koleksiyonu diye adlandırdığımız casual koleksiyonumuz var. Bu yazın konsepti, bu sene çok moda olan marin teması. Tekne ve deniz tutkunları için tasarladık. Detaylar ve teknik kumaşlar ön planda. Bir de genç koleksiyonu var: AR-RED. Tasarım detayları, daha rafine renklerle buluşuyor. Kalıplar daha dar, modeller genç, iddialı ve modern. Slim-fit beyaz jean’ler, incecik trikolar ve teknik kumaşlardan hazırlana montlar ile tek ceketler bulunuyor. Renkler ise beyaz, grinin tonları, füme, siyah ve lacivertten ibaret.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!