Hülya’sız da olur muydu?

Yaz gelmeden başlar bizde yaz şarkılarının imalatı. Yaz şarkısı demek de hızlı şarkı demektir; yüksek tempolu, hatta koşturan... Sonbahar gelmeden de sakin şarkılar doldurur piyasayı. Yaz, dolayısıyla aşklar da bitmiştir ya; bu sakin ve hüzünlü şarkıların, terked(il)enlere el vereceği umulur. Muhtemelen verir de...

Rafet El Roman, Hülya Avşar’ı da işin içine kattığı yeni şarkısı ‘Sen Olmazsan’da beklentileri bozuyor; ortada ne sonbahar ne de hüzün varken, yumuşak bir ayrılık şarkısıyla giriyor devreye.

HÂLÂ DURU BİR GÜZELLİĞE SAHİP

90’larda hayatımıza giren çok sayıda isimden biriydi Rafet El Roman. En kalıcılardan biri de oldu. Ne şarkıları ne de şarkı söyleme biçimi bu konuda bir ümit veriyordu ama yanılttı herkesi; şarkı söyleme biçimini hiç değiştirmese de, Türkçeye hiç hâkim olamasa da, şarkılarını değiştire değiştire bugünlere kadar gelebildi.

‘Sen Olmazsan’, sözlerinin basitliğine (hatta yer yer ‘ilkelliğine’) rağmen düzgün bir şarkı. Hülya Avşar’ın varlığı da (en azından başlarda) şarkıyı ilginç kılar gibi görünüyor ama birkaç kere kulak verildikten sonra, Avşar’ın şarkıyı yukarı değil, aşağı çektiği anlaşılıveriyor. Aslında fena olmayan bir sinema oyuncusudur (Nisan Akman’ın ‘Bir Kırık Bebek’in de ise, her türlü beklentinin ötesindedir, müthiştir) ama işin müzik kısmında, (bu işi yıllarca sürdürmüş olmasına rağmen) dişe dokunur bir şeyler yapamamış ya da elde edememiştir. Güçsüz ama tatlı bir sesi olmasına, sesinin sınırlarını bilip, buna uygun şarkılar seçmesine rağmen, ne dillere dolanan bir şarkısı olmuştur bugüne kadar, ne de listeleri sallamış bir albümü. Kariyerinin son yılları ise belli ve ortada; Acun’un (Ilıcalı) programlarından emekli olacak gibi görünüyor.

Müzikle bağları bu kadar zayıf bir Avşar’ı, şarkısına dahil eden El Roman ne umdu bilinmez ama pek fazla bir şey bulmadığı da kesin gibi.

Geçen yıllara rağmen hâlâ çok duru bir güzelliğe sahip Avşar’ın, en azından işin görsel tarafına, yani şarkının klibine bir zenginlik katacağı sanılırdı ama ne yazık ki bu da olmamış görünüyor. Kısmen El Roman’ın vücut çalışmış, kas yapmış halinin öne çekilmesi, kısmen de Avşar’ın Yeşilçam planlarına hapsedilmesi sebebiyle, beklenen olmamış. Dinlendiğinde batmayan ama seyredildiğinde, düşündürmeden güldüren bir şarkı/klip olmuş nihayetinde. Olmasa da olur muydu? Ferah ferah.