Vizyoner bir lider Atatürk

Güncelleme Tarihi:

Vizyoner bir lider Atatürk
Oluşturulma Tarihi: Ekim 29, 2023 07:00

Çok okuyor, dönemin düşünce dünyasını yakından takip ediyor. Okuduğu kitaplara notlar alıyor... Aynı zamanda yazıyor, defter tutuyor... Princeton Üniversitesi Öğretim Üyesi M. Şükrü Hanioğlu yeni yayımladığı ‘Atatürk Entelektüel Biyografi’ adlı çalışmasında Atatürk’ün entelektüel yanına odaklanıyor.

Haberin Devamı

Princeton Üniversitesi Yakın Doğu Çalışmaları ve Tarih Bölümleri öğretim üyesi Prof. Dr. M. Şükrü Hanioğlu ‘Atatürk Entelektüel Biyografi’ adıyla bir kitap yayımladı. “Daha önce bu konuda çok sayıda dile çevrilen İngilizce bir çalışma kaleme almıştım. Bu, uzun süreli bir araştırmanın ürünüydü. Küçük boy, 252 sayfalık bu çalışmanın, büyük ebatta 1024 sayfalık Türkçe versiyonunu hazırlamak ise yaklaşık altı yıl sürdü” diyen Prof. Dr. M. Şükrü Hanioğlu, bugüne kadar Atatürk’ün entelektüel portresinin gerçekçi bir yaklaşımla ortaya koyulmadığını söylüyor. Bu çalışmasıyla bir devlet kurucusunun entelektüel birikimini ortaya koymayı hedeflediğini de belirtiyor.

- Kitabınızın diğer Atatürk biyografilerinden farkı nedir?

Bu kitap bir biyografi değil, entelektüel biyografidir. Bir devlet kurucusunun dünya görüşünün şekillenişi, birikiminin oluşumu ve entelektüel faaliyetini ele alan bir çalışma. O nedenle, Atatürk’ün yaşamının pek çok veçhesini, örneğin özel hayatını değerlendirmezken düşünceleri, okuduğu eserler, siyasetlerini şekillendirirken bunları nasıl kullandığı üzerinde durmaya gayret etmektedir.

Haberin Devamı

Vizyoner bir lider Atatürk

- Hangi kaynaklardan yararlandınız, istediğiniz ama ulaşamadığınız belge oldu mu? Atatürk’ün entelektüel yapısını anlamak için yeterli kaynağa ulaşabildiniz mi?

Ben Osmanlı, Cumhuriyet ve TBMM arşivleriyle yabancı arşivlerden ve dönemin yayınlarından yararlandım. Atatürk ile ilgili en zengin vesika koleksiyonu eskiden Çankaya Arşivi olarak adlandırılan, Cumhurbaşkanlığı Arşivi’nde bulunuyor. Bu arşivin katalogları araştırmacılara açık değil. Siz bir konu veriyorsunuz, arşiv yetkilileri uygun gördükleri belgeleri size gösteriyorlar. Tabii arşivde ne olduğunu bilemediğiniz için neye ulaşamadığınızı kavramanız da mümkün olamıyor. Buna karşılık, Atatürk’ün entelektüel birikimi ve faaliyetini yorumlayabilmek için yeterli malzeme mevcut.

Haberin Devamı

- Mustafa Kemal’e ‘insanüstü’ vasıflar yüklendiğini, bir kült yaratıldığını, entelektüel tarafının yansıtılmadığını söylüyorsunuz. Bunu size düşündüren nedir?

Türkiye’de Atatürk etrafında oluşturulan insanüstülük kültünü görememek zordur. Akademik çalışmaların önemli bir bölümü de bu kültten etkilenerek Atatürk’ü, her konuda sonsuza kadar geçerliliğini koruyacak orijinal düşünceler üreten, yanılmaz bir filozof-kral olarak resmetmektedir. Bu ise tarihi Atatürk’ün ortaya çıkarılmasını fazlasıyla zorlaştırmaktadır.

Vizyoner bir lider Atatürk

- Ona ilişkin bilmediğimiz çok şey var mı? Bu gizlilik neden?

Maalesef neleri bilemediğimizi bilemiyoruz. Büyük ihtimalle, tarihi Atatürk’ün anlaşılması ve değerlendirilmesi yerine kutsallık zırhına büründürülen bir kültün sürdürülmesi arzulanıyor.

Haberin Devamı

- Atatürk’ün tasarladığı yönetim şekli cumhuriyetin benzerlerinden farkı nedir? ‘Türkçü, Garpçı ve bilimci’ devlet anlayışını biraz açıklar mısınız?

Atatürk, 1. Dünya Harbi sonrasında çöken imparatorlukların coğrafyalarında tesis olunan çok sayıda cumhuriyetten birisini kurmayı değil, Fransız Üçüncü Cumhuriyeti’nin (La Troisième République) bir eşini Anadolu’da yaratmayı hedeflemiştir. Dolayısıyla projesi, örnek aldığı yapıyı kuşatan pozitivist ruhu ve onun başta antiklerikalizm temelli laiklik olan kurumlarını Türk örneğine taşımak, bu anlamda bir ‘cumhuriyetçilik’ tesis etmektir. Sorunuzun ikinci kısmına gelince; Atatürk Osmanlı Türkçü hareketinin seküler kanadının düşüncelerinden etkilenmiş; Türklerin, İslamiyeti kabul etmesi öncesi üzerine yoğunlaşan bir milliyetçilik ve İkinci Meşrutiyet dönemi Garpçılığının Batılılaşma programını içselleştirmiştir. Bunların yanı sıra o, deneysel bilimin geleceğin toplumunun yegâne yol göstericisi olacağını savunan asır sonu bilimciliğini de benimsemiş bir liderdir.

Haberin Devamı

Vizyoner bir lider Atatürk

- Atatürk’ün cumhuriyete gidiş yolunda nasıl bir tavrı vardı, tüm fikirlerini açıkça söylüyor muydu?

Atatürk, cumhuriyet idaresi kurma konusundaki kararlılığını yakın çevresindekilere ifade etmiş. Buna karşılık 1919-22 döneminde, liderliğine geçtiği tabanın beklentilerine cevap verebilmek için bir Müslüman milliyetçisi, gerekli gördüğünde de bir İslamcı gibi konuşmuştur. Bu süreçte saltanat ve hilafet kurumları üzerine tartışma açılmasını elinden geldiğince engellemiş, bunlara zaferden sonra ‘birtakım hukuk ve selahiyet’ verileceğini belirtmekle yetinmiştir. Saltanat’ın kaldırılması sonrasında dahi ‘cumhuriyet’ ifadesi yerine ‘saltanat-ı milliye’ kavramsallaştırmasını tercih etmiş, tüm hazırlıklarını yapmasına karşın, cumhuriyet ilanını, muhalefete itiraz fırsatı vermeyecek bir ‘fait accompli’ (oldubitti) şeklinde gerçekleştirmiştir.

Haberin Devamı

 - Atatürk size göre nasıl bir lider portresi çiziyordu?

Atatürk vizyoner bir kişilik olarak, zihninde geliştirdiği tasavvuru hayata geçirmek istemiş, buna uygun bir devlet ve kendisininkilere benzer aidiyet ve kimliğe sahip toplum üyelerinden oluşan bir millet inşa etmeyi arzuladı. Hedefleri ve uygulanması alanlarında taviz vermeyi reddettiği bir programı sahiplenmesi onu, kendi ifadesiyle ‘inkılapçı’ bir lidere dönüştürmüştür.

 

‘İLK KAPSAMLI BAŞKALDIRIŞ’

Yeni Türkiye’nin varlığı, dünyayı nasıl etkiledi?

Uluslararası tarihçiliğin Ortadoğu’da Türk-Yunan mücadelesine indirgediği İstiklal Harbi son tahlilde, dayattıkları ‘status quo’nun (statüko) karşı koyulamaz olduğunu varsayan savaş galiplerine karşı ilk kapsamlı başkaldırıştır. Böyle yorumlanabilse, dayatma barışlar ve cezalandırma temelli antlaşmaların Avrupa’da tetiklediği krizler ve revizyonist hareketlere sağladığı ideolojik meşruiyet engellenebilirdi. Yeni, bağımsız ve bölgesinde güçlü bir Türkiye’nin doğuşu, savaş sonrası dünyayı diledikleri gibi şekillendireceklerini düşünen güçlerin beklemediği bir gelişme olmuştur. Bunun en önemli neticesi, sınırları diledikleri gibi belirleyen, sömürgeleştirdikleri geniş alanların yanı sıra yeteri kadar medeni olmadığını düşündükleri toplumları ‘manda’ idareleri altına sokan devletlerce kurulan düzenin değiştirilebileceğini göstermesidir.

Vizyoner bir lider Atatürk

SAYFALARA DÜŞTÜĞÜ İLGİNÇ NOTLAR

- Yaptığı okumaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Atatürk yoğun, belirli konulara odaklanan okumalarını 1920-1930’lu yıllarda yapmıştır. Önceki yıllarda da değişik konular üzerine yazılmış kitaplar okumuştur. Ancak bunlar belirli bir entelektüel faaliyet veya araştırma yapma benzeri bir amaçla gerçekleştirilmemiştir. O, bu dönemde yetiştiği çevrenin özellikleri, Osmanlı askeri eğitiminin aşıladığı değerler, asır sonu entelektüel düşüncesinin Osmanlı toplumundaki yansımaları, Jön Türklüğün anaakım tezleri, sonrasındaysa 2.  Meşrutiyet döneminin Türkçülük ve Garpçılık hareketlerinden etkilenen bir ‘literatus’ (okur-yazar) olmuştur. Entelektüel biyografi sadece büyük düşünür ve önde gelen entelektüelleri konu alan bir yazım türü değil, ‘literatus’ tanımlamasına giren devlet adamları da bunun öznesidir.

- Hangi kitapları okudu, hangi düşünürlerden etkilendi?

Bu soruya cevap vermek oldukça uzun sürebilir çünkü okuduğu, bazıları da tamamen yahut değişik bölümleri tercüme edilerek kullanımına sunulan çok sayıda kitap var. Bilhassa 1930’lu yıllarda tarih ve dil tezlerini geliştirirken yoğun okumalar yapmış. İlginç olan, bu süreçte kitaplardan etkilenmekten ziyade, değişik konulardaki araştırmaların, geliştirilen tezlerin bilimsel çerçevelere sokulması amacıyla araçsallaştırılmasıdır. Atatürk “Bir kitap okudu, yaşamı değişti” değerlendirmesiyle anlaşılabilecek bir kişilik değil. Okumalarının önemli bir bölümü geliştirdiği tezlere kanıt bulmayı hedeflemiştir. Buna karşılık, fazlasıyla beğendiği ve yeni neslin sosyalleştirilmesinde kullanılmasını arzuladığı eserler olarak H. G. Wells’in ‘The Outline of History’ ve Leone Caetani’nin ‘Annali dell’Islām’ (Cihan Tarihinin Umumî Hatları ve İslâm Tarihi) eserlerinin tercümeleri zikredilebilir. Notlarından da bazı eserleri ilginç ve önemli bulduğu anlaşılıyor. Örneğin Alfred Fouillée’nin ‘Avrupa Milletlerinin Ruhiyatı’ diye çevrilen kitabına “Bir gecede okudum. Çok enteresandı” diye  not düşmüş.

Vizyoner bir lider Atatürk

- Kitaplara notlar aldığını yazmışsınız, sizi şaşırtan, özeliklle ilginizi çeken notlar var mı?

Türk Tarih Tezi’ni geliştirirken okuduğu A. Moret ile G. Davy’nin ‘Des Clans aux Empires’ kitabında gözüne ilişen ve “bir diğer Kuzeyli brakisefal ırk” olarak tercüme edilebilecek ifadenin yanına “Bu Türktür” yazmış. Bazı yazarlarla adeta düşünsel mücadele yaparcasına notlar düşerken, diğerlerinin anlatımları hakkında da “Nasıl anladın” yahut “Uyduruyor” benzeri eleştiriler dile getirmiş.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!