Ünlü oyuncu ilk kez anlattı: Hayatımın en zor gecesiydi, hem anneyi hem de bebeği kaybediyorduk!

Güncelleme Tarihi:

Ünlü oyuncu ilk kez anlattı: Hayatımın en zor gecesiydi, hem anneyi hem de bebeği kaybediyorduk
Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2023 07:00

O, Türkiye’nin en önemli starlarından... Şöhreti ülkemizle sınırlı değil. Ortadoğu’dan Güney Amerika’ya birçok ülkede tanınıyor, seviliyor. Yaptığı her iş büyük ses getiriyor. Murat Yıldırım’la 15 Aralık’ta vizyona girecek filmi ‘Nefes-Yer Eksi İki’ filmi için buluşuyoruz; babalığı, evliliğini, aşkı, hayatını, geçirdiği en zor geceyi anlatıyor... “Bedel de ödesem, iyi bir insan olmak için yaşıyorum. Başkalarını yargılamadan, herkesin hayatına saygı duyarak, mütevazı insanlara değer vererek” diyor Yıldırım...

Haberin Devamı

Murat Yıldırım’la yağmurlu bir İstanbul gününde Çırağan Palace Kempinski’de buluşuyoruz. Akşam bir galaya katılacak. O yüzden eşi Iman’la (Elbani) birlikte geliyorlar. Birbirlerine çok âşıklar, aşkları birbirlerine bakışlarından bile anlaşılıyor. Murat Yıldırım her zamanki gibi çok formunda; hem yeni filminin hem devam eden dizisinin heyecanını taşıyor. Çekim için giyeceği kıyafetleri seçiyor, ardından sohbete başlıyoruz...

- Son görüşmemizin üzerinden iki sene geçti. Bu süreçte hayatındaki en büyük değişim baba olmaktı sanırım. Kızını kucağına aldığında ne hissettin?

Aslında Hakan, o gece benim için hayatımın hem en karanlık hem aydınlık gecesiydi. Çok çok zor geçti. Bunu şimdiye kadar da hiç anlatmadım.

- O zaman biraz o geceye dönsek... Neler yaşadın?

Haberin Devamı

Hem Iman’ı hem bebeğimizi kaybediyorduk.

- Çok korkunç bir şeyden bahsediyorsun...

Evet, doktorlar bebeğimiz Miray’ı gösterdi. Kucağıma aldım. Ben de Iman’a gösterdim. Sonra bir anda beni dışarı çıkardılar. Olanları pencereden görmeye çalışıyordum, hastane odasının kapısı bir açılıp bir kapanıyordu. 1,5 saat sürdü bu durum. Feciydi. Doktor her şey bittikten sonra yanıma gelerek “Allah’ın sevgili kuluymuşsun, ikisini de kaybediyorduk” dedi. Daha detayını sorma, anlatmayacağım ama gerçekten hayatımın en zor gecesiydi.

Allah ile baş başaydım ve yapabileceğim bir şey yoktu. “Hepimiz öleceğiz ama o gün bugün değil” diye yalvardım.

Ünlü oyuncu ilk kez anlattı: Hayatımın en zor gecesiydi, hem anneyi hem de bebeği kaybediyorduk

- Neler hissettin?

Allah ile baş başaydım ve yapabileceğim bir şey yoktu. “Hepimiz öleceğiz, bundan kaçış yok. Ama o bugün değil, lütfen” diye yalvardığımı hatırlıyorum. Allah dualarımı kabul etti. Sonrası da dediğim gibi benim için en aydınlık geceydi. İkisi de şu an sağlıklı, çok şükür...

- İnsanın aynı gün en büyük korku ve sevinci yaşaması nasıl bir şey?

Hayatta öyle şeyler oluyor. Biz Iman’la da öyle tanıştık. Colin Farrell’la bir projemiz olacaktı. Sonra kendisiyle Londra’da bir kafede tesadüfen karşılaştık. Bana öyle bir projenin gerçek olmadığını söyledi. Çok kötüydü. O kadar sıkıldım ki eve gitmek istemedim. Dışarıda vakit geçirmek istedim. Meğer bilmeden Iman ile tanışmaya gitmişim. Ve o gün karşılaşıp tanıştık. Hayatta en karanlık ve en aydınlık bir arada olabiliyor yani. Bir pencere kapanıyor ama başka bir yerden sana bir kapı açılıyor.

Haberin Devamı

- Baba olduğunu ilk ne zaman anladın?

O tehlikeler atlatıldıktan sonra Miray odaya geldiğinde ve ona bakıp onunla konuştuğum an hissetmeye başladım. O günden beri her gün bu his artarak devam ediyor.

- Babalık hayatında neler değiştirdi?

Merhamet duygum 10 kat daha fazla.

- Nasıl bir babasın? Bebek bakımına yardım eder misin?

Yardım değil, bizim için o bir zevk. Bezini daha bu sabah değiştirdim. Zaten defalarca uyuttum, yanında yattım, onunla bir gün yolculuk bile yaptım tek başıma.

- Onunla ilgili hayallerin neler?

Çok mutlu olması, tabii hayatta ayağına taşlar değecek, önemli olan o taşlardan sonra ayağa kalkıp güçlü olabilmesi.

- Adını Miray koydunuz. Neden bu adı seçtiniz?

Haberin Devamı

Çok sevdiğim aile dostumuzun evine gitmiştim, doğuma birkaç ay vardı ve isim bulamamıştık. ‘Mira’ fikri ortaya atıldı. Mira’dan yola çıkarak Miray neden olmasın dedik ve çok güzel oldu.  

Ünlü oyuncu ilk kez anlattı: Hayatımın en zor gecesiydi, hem anneyi hem de bebeği kaybediyorduk

BİRBİRİMİZİ KENDİMİZDEN DAHA ÇOK SEVİYORUZ

- Evlilik ve üzerine bir de bebek sahibi olunca aşk nasıl değişiyor?

Bizde öyle değişimler yok. Daha bu sabah Iman “Birlikte olalı
yedi yıl olmuş ama hiç farkında değilim” dedi. Birbirimizi kendimizden daha çok sevdiğimiz için o konuda çok şanslıyım.

- Iman’ı nasıl anlatırsın?

Iman saf bir bebek gibi, onu izlediğim her gün daha çok âşık oluyorum. O kadar güzel ve iyi bir insan ki, bana da o şekilde davranıyor, beni kendinden çok daha fazla seviyor, bu da zaten beni ister istemez her gün ona daha çok âşık ediyor. O yüzden bu aşk bitiyor mu, biter mi diye
bir gün bile düşünmedik.

Haberin Devamı

- Mutlu evliliğin sırrı ne?

Hayatımızda hiç yalan olmadı. Birbirimizi kendimizden daha çok düşündük, hatta ufak tefek tartışmalarımız bu yüzden oldu. Saygı duymak, karşındaki kişinin de bir birey olduğunu unutmamak da gerekiyor. Dünyanın en iyi eşine sahibim diyebilirim.

Ünlü oyuncu ilk kez anlattı: Hayatımın en zor gecesiydi, hem anneyi hem de bebeği kaybediyorduk

‘KUBİDAM’ DİYORUM

- Eşinle aranızda lakaplarınız var mı?

Geçen günlerde birbirimize hiç ismimizle hitap etmediğimizi fark ettik. Ben ona Farsça ‘Kubidam’ derim.

- O ne demek?

‘Ciğerim’ demekmiş, ‘canım ciğerim’ gibi. Bir de ‘my baby’ (bebeğim) derim, o da bana öyle seslenir.

- Peki, telefonunda ne diye kayıtlı?

Çok özele giriyorsun (gülüyor), ‘my amazing wife’ (harika karım).

Haberin Devamı

- Romantik bir adamsın anlaşılan. En romantik hareketin neydi?

Herhalde evlilik teklifi ettiğim gündür. Paris’te bir sürpriz hazırlamıştım. Arkadaşlarına onu bir yere davet ettirdim. Sonra arkadaşlarıyla bir yere gittiğini zannederken aslında ben oradaydım ve evlilik teklif etmiştim.   

Ünlü oyuncu ilk kez anlattı: Hayatımın en zor gecesiydi, hem anneyi hem de bebeği kaybediyorduk

BEĞENİLMEK GÜZEL BİR ŞEY

- Instagram’da 4 milyonun üzerinde takipçin var. Sen ne kadar sosyal medya insanısın?

Gerçekten çok az.

- Ama geçen yıllarda bir fotoğrafını ‘fotoşop’layıp yüklediğin gerçeği vardı.

(Gülüyor) Ben ‘fotoşop’ yapmadım aslında, setteydim, fotoğraf geldi, hiç bakamadım, “Aydınlık olmuş, tamam” dedim yükledim. Sabah bir uyandım, “Bu kim” dedim. Benmişim (gülüyor).

Fake hesabın var mı?

Yok, içimden gelen, kendim söylemek istediğim bir şey varsa söylüyorum. Stalk’lamanın bile ne olduğunu üç-beş ay önce öğrendim. ‘Keşfet’e en çok izlediğin şeyler düşüyor ya. Benim en çok ne düşüyor?

- Ne?

Denzel Washington videoları. Çünkü denk geldiğinde her zaman bakıyorum. Hem hayata bakışını hem oyunculuğunu beğeniyorum.

- Kendini Google’lar mısın?

Yok. Bir konu eğer çok patladıysa, o konuyla alakalı Twitter’da ismimle TT olmuşsam girip ona bakıyorum.

- Evlisin ama kadınların da âşık olduğu bir adamsın...

Beğenilmek güzel bir şey...

- Eşin kıskanmaz mı?

Benimle gurur duyar, insanların beni beğenmesi onun hoşuna gider.

Ünlü oyuncu ilk kez anlattı: Hayatımın en zor gecesiydi, hem anneyi hem de bebeği kaybediyorduk

NE YAZIK Kİ HER ZAMAN KİBİRLİ İNSANLAR DAHA ÇOK DEĞER GÖRÜYOR

- Çok başarılı bir kariyerin var. Sen geriye baktığında nasıl bir hayat görüyorsun?

Çok güzel dostluklar, hatalar, dersler ve sana verdiğim röportajlar aklıma geldi (gülüyor).

- Bu yolculuğun en zor kısmı neydi?

İyi niyetimin kullanıldığı anlar. Herkes için geçerlidir bu. Hayata yine gelsem oyuncu olmak isterim. Tabii her güzel şeyin zorluğu, bedeli var. Benden daha çok bundan faydalanmak isteyenler olunca, o kısımlar biraz yordu ama hallettik.

- Ortadoğu’dan Güney Amerika’ya çok geniş bir coğrafyada tanınıyorsun. Hayatı bu kadar şöhretli bir adam olarak yaşamak zor muydu?

Sevilmek, bu kadar büyük kitlelerce tanınmak çok güzel bir şey. Mesleğimi yapmaya ve istediğim gibi hayatı yaşamaya çalışıyorum. Şükretmesini de bilirim.

- Bir şeylerden vazgeçmen gerekti mi?

Bir şeylerden kendim için vazgeçersem, geçerim. Yoksa başkaları için yaşamıyorum. Hayatı bir yolculuk olarak görüyorum. Bu yolculuk da güzel geçsin istiyorum. Bu yolculuğun sonunda gittiğim yerde, doğru yerde olduğuma inanmak, doğru yerde olduğumu görmek istiyorum.

- Hep ayakların yere sağlam basıyormuş gibi bir havan var. Hiç savruldun mu?

Çok... Hayat çok zor. Ama inancımdan, hayata bakış açımdan ötürü ayağa kalkmayı da bildim.

- Ekranda onlarca oyuncu var. Sence insanlar neden seni bu kadar çok sevdi?

Şöyle şeyler duyuyorum: “Biz senin samimiyetini görüyoruz.” Bu çok değerli. İyi bir insan, iyi bir oyuncu, iyi bir eş, iyi bir baba, iyi bir evlat olmaya çalışıyorum. Bir de hayatta nelerden etkilendim gerçekten bilmiyorum ama çocukluğumdan beri, iyi olmak gibi bir derdim var. “Hayattaki en büyük derdin ne” desen, “Bir sürü şey kaybedeceğimi  bilsem de iyi bir insan olmak” derim. Bu sevgi de bunun getirisidir diye düşünüyorum.

- Becerebildin mi iyi olmayı?

Bedel de ödesem, bunun için yaşıyorum ve düzgün bir insan olmaya çalışıyorum. Başkalarını yargılamadan, herkesin hayatına saygı duyarak, mütevazı insanlara değer vererek... Çünkü onlar değer görmeli ki sayıları artsın. Ne yazık ki her zaman kibirli insanlar daha çok değer görüyor, bu hayatın gerçeği ama bu beni aksi için çabalamaktan alıkoymayacak. 

Ünlü oyuncu ilk kez anlattı: Hayatımın en zor gecesiydi, hem anneyi hem de bebeği kaybediyorduk

BENDEN, ŞÖHRETİMDEN FAYDALANMAK İSTEYENLER OLDU

- Görünenin ötesindeki Murat’ı nasıl anlatırsın?

Şu an daha çok korumacı bir taraftayım. Hem Murat’ı hem ailesini kötü insanlardan ve kötü olaylardan korumak zorunda hissediyorum.

- Seni sen yapan en büyük özelliğin nedir sence?

İnancım ve inadım.

- Çevrendekilerin sende değiştirmek istediği en büyük özellik ne?

Fazla iyi niyet.

- Bundan çektiğin oldu mu?

İyi niyetten çok çektim. Ama iyi niyetli olmaya devam, sadece farkındalığımız biraz daha arttı.

- Şöhret ne getirdi, ne götürdü?

Şöhretin çok büyük avantajları var, hayatta size bir sürü kapı açıyor. Götürdükleriyse getirdiklerinden çok daha az. Ama bu şöhretimden, benden daha fazla faydalanmak isteyenler oldu, o biraz sıkıntıydı.

- Görünce gözlerini alamadığın bir şey söyle?

Iman.

- Eşinin odasında bir obje olsan ne olurdun?

Ayna.

- Sence seksi misin sevimli misin?

Sevimlilik biraz seksilik katabilir. İkisi beraber olabilir.

Ünlü oyuncu ilk kez anlattı: Hayatımın en zor gecesiydi, hem anneyi hem de bebeği kaybediyorduk

8 YAŞINDAYDIM, ÇOK ACI ŞEYLERE ŞAHİT OLDUM

- Meslekte 20’nci yılın. Dizi dünyasında hep etkili işler yapıyorsun. Sosyal medya popülaritesine göre başrol seçilmesine katılıyor musun?

Ben yapımcı olsam iyi oyuncuya öncelik veririm. Bir de reyting kavramıyla sosyal medya çok başka konular.

- Son dönemde tartışılan bir şeyi daha sorayım; oyuncunun özel hayatı sanatından bağımsız mıdır senin için? Mesela taciz ya da şiddet eğilimli birinin işini beğenebilir misin?

Şiddet ve taciz kırmızı çizgiler. Sevmediğin bir kişinin filmini izlemek de istemezsin. Mesela ben ne zaman Denzel Washington filmine denk gelsem, izlerim. Ama bunları söylerken bana “Oyuncu hayatına dikkat etmeli mi” diye sorarsan, bence herkes istediği gibi yaşayabilir. Yoksa herkes bir örnektir bu hayatta. Baba çocuğuna örnektir, öğretmen öğrencilerine, kıdemli bir doktor diğerlerine... Bunun için yaşar mı insan, hayır. Zaten kendi hayatında tercihler yapmıştır bunlar da olumlu veya olumsuz sonuçlar doğurur. Önemli olan hangi tarafta olmayı tercih ettiğin. Ben olumlu tarafta olmayı tercih ediyorum. Şimdi sıra bende, ben sana sormak istiyorum.

- Tabii...

‘Nefes-Yer Eksi İki’ filmini izledin mi?

- Evet...

Kiminle izledin? Ne hissettin?

- Tek başıma izledim, çok etkilendim ve oturduğum yere çakıldım...

Ne yazık ki hâlâ devam eden terör olaylarını o kadar kanıksamışız ki, unuttuğumuzu fark etmemişiz. Zaten afişte de yazıyor; “Onlar asıl unutursanız ölür”. Biz bu filmde şehit olanları, o baskının altında yaşamaya tutunmaya çalışan insanları hatırlatmaya çalışıyoruz işte.

- Filmin seni en çarpan yanı bu muydu?

Annem Mardin, Ömerlili. Orada 1987 yılı 20 Haziran tarihinde 30 kişi katliama uğradı. Bunların 16’sı çocuktu. İçlerinde annemin uzaktan akrabaları da vardı. Biz de yazın tatile gitmiştik, o benim için tatil değildi, sürekli taziyeler olduğunu ve konunun konuşulduğunu hatırlıyorum. 8 yaşındaydım, çok acı şeylerdi, yani bunlara şahit oldum, gördüm. Ve 90’lar karakol baskınları... Çok şiddetli günlerdi. Beni de en çok etkileyen senaryodaki gerçeklik oldu. Film de gerçek hikâyeler bir araya getirilerek oluşturulmuş bir gerçek kurgu. Öykünün yazarı Hakan Evrensel de zaten o bölgelerde askeri görevini yapmış.

Ünlü oyuncu ilk kez anlattı: Hayatımın en zor gecesiydi, hem anneyi hem de bebeği kaybediyorduk

- Hazırlık sürecini nasıl yaşadın?

Türkiye gerçeğinde hepimiz bu haberlerle büyüdük. Ama  YouTube’dan karakol baskınlarını izlediğimde ve Hakan Evrensel’le askeri danışmanlardan o güne ait o hikâyeleri dinlerken çok etkilendiğimi söyleyebilirim.

- Seni en çarpan sahne neydi?

Açılış sahnesi, köy baskını, gazeteci Ufuk’la konuştuğum sahne, karakol baskını gecesi... Hepsi çok etkileyiciydi, o kadar gerçek ki zaten etkilenmemek elde değil. 

- Dizi projen de devam ediyor. İki sezondur canlandırdığın Ömer karakteri sana hayatta nasıl bir pencere açtı?

Çok keyif alarak oynadığım bir iş ‘Teşkilat’. Farklı mı? Evet. Çünkü ilk defa istihbarattan birini oynuyorum. Aksiyon, drama oynadım ama burada işin polis tarafındayım. O yüzden benim için çok renk oldu. Setimiz de gerçekten çok eğlenceli.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!