‘Ülkeyi çok zor bir kış bekliyor, şimdi o da yok’

Güncelleme Tarihi:

‘Ülkeyi çok zor bir kış bekliyor, şimdi o da yok’
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2022 07:00

Perşembe sabahı sağlık durumunun iyi olmadığı açıklanmıştı. Akşam saatlerinde resmi açıklamayla hayatını kaybettiği duyuruldu. Bazıları bu resmi açıklamayı bile beklemeden Buckingham Sarayı’nın önüne koştu. Kraliçe 2. Elizabeth’in ardından “Ailemizdeki üç nesil kadına örnek oldu” diyen de var, onun hatırına Kral Charles’a bir şans vereceğini söyleyen de...

Haberin Devamı

Kraliyet ailesinin kan tükürüp kızılcık şerbeti içtim demesine alışmış İngiliz milleti geçen perşembe günü Buckingham Sarayı’ndan yapılan açıklamayla farklı bir güne uyandığını anlamıştı. Doktorları, Kraliçe 2. Elizabeth’in sağlığından kuşkulanmış, müşahede altına almıştı. Ardından hava kuvvetlerinin uçakları Kraliçe’nin çocukları ve torunlarını İskoçya’daki Balmoral Kalesi’ne taşımaya başladı. Uçaktan indiklerinde siyah giydikleri detayıyla duyuruldu acil gelişleri.
75 yaşındaki, hava kuvvetleri emeklisi Joe, Buckhingam Sarayı’nın önüne, televizyonda BBC sunucularının üstlerini değiştirip siyah takım elbise ve kravat giydiğini gördüğü an kalkıp gelmiş. “Haberi beklemedim, anladım ne olduğunu” diyor. Joe’nun İrlandalı annesi sarayda çalışmış uzun yıllar: “Kraliçe gibi minicik bir kadındı annem de. Ama o annemden uzun yaşadı. Onun hayatının çok önemli bir parçasıydı, dolayısıyla benim de. Hava kuvvetlerine katılmamın sebebi oydu, benim kumandanımdı.”

Haberin Devamı

‘Ülkeyi çok zor bir kış bekliyor, şimdi o da yok’

Gülnaz Can - LONDRA

‘Tüm dünya sevdi onu’

Kraliçe 2. Elizabeth başkumandan, kilisenin ve devletin kurucu başıydı. En yüksek mertebede, en zor işlerden birini 70 yıldır yürüten, dünyanın en meşhur ailelerinden birinin lideriydi. Olağanüstü bir hanımefendiydi çoğuna göre. Dünyanın en fazla seyahat etmiş, en uzun süre görev yapmış diplomatıydı. Tüm bunların ötesinde eşi benzeri günümüzde bulunmayan bir kararlılık, sadakat ve geleneğin vücut bulmuş haliydi. Elizabeth’in nesiller arasında kurduğu bir bağ vardı. Yeni başbakan Liz Truss’ın da dediği gibi modern İngiltere’nin üzerinde kurulduğu kayaydı o. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmura rağmen Buckingham Sarayı önünde toplanan binler de bu sebeple olsa gerek, her yaştan ve milletten insandan oluşuyordu.

Elinde çiçekleriyle annesinin omuzlarında oturan 3 yaşındaki Charlie bana haberi tekrarladı: “Kraliçe öldü.” “Ne hissediyorsun” diye sorunca sessizleşti. Tam bir kraliyet ailesi karakteristiği diye düşündüm. Annesi anlattı: “Prens Philip’in ölümünde de buraya gelmiştik. Ne olduğunun çok farkında. Böylece ölüme alışıyoruz.” Bir nesil ölümü Windsor’lardan öğreniyor.

Kraliçe 2. Elizabeth 96 yaşındaydı, sağlığı giderek geriliyor, görünümü zayıf ve kırılganlaşıyordu. Son aylarda birçok etkinliğe katılamamış, İngiltere’nin yeni başbakanını göreve davet etmek için Londra’ya gelememişti. Yine de geçen perşembe günü İskoçya’daki Balmoral Kalesi’nde hayata gözlerini yumduğunu duyunca halk sarsıldı.

16 ve 17 yaşındaki Güney Londralı gençlerden biri, Mohamed, “Sabah duydum hasta olduğunu, spora gittim stres atmak için” dedi. Arkadaşı gülünce “Oğlum ben vatansever biriyim” diye ısrar etti. Arkadaşı “Milli marşın kaç kelimesini ezbere biliyorsun” diyerek zorladı Mohamed’i, söylesin marşı diye. Etrafındakiler kahkahalara boğuldu. “Zor zamanlar bunlar... Ya ağlayacaksın ya da güleceksin, değil mi” dedi Mohamed. Yanımızdan kraliyet ailesinin çok sevdiği kır stili tüvit ceketiyle, elinde çiçeği, başı önünde bir genç geçti o esnada. Bir türlü kavuşamadığı büyük aşkıyla randevusuna gider gibi, tedirgin adımlarla, düşünceli, buketine sıkıca sarılmış biçimde yürüyordu.

Haberin Devamı

‘Ülkeyi çok zor bir kış bekliyor, şimdi o da yok’

Arkamızda duran Teksaslı bir öğrenci inci kolyesini kraliçe için takmıştı. “Tüm dünya tarafından çok sevildi” derken sesi titriyordu. Orta yaşlı, İskoç aksanlı bir adam görüntülü konuşuyor, “Buckingham Sarayı önündeyim. Hepimiz adına hoşçakal demeye geldim kraliçeye” diyordu. Bir büyükanne ve torun, ellerinde buketlerle kalabalıkta ilerlemeye çalışırken “Ailemizdeki üç nesil kadına örnek oldu Elizabeth” dediler. Bisikleti üzerinde duraksayan bir adam, katlanabilir su şişesini saraya doğrultup ardından ağzına götürdü. “Kadeh mi kaldırdınız kraliçeye” diye sordum. “Evet, şarabım vardı, ona kaldırdım kadehimi” dedi utangaçça. Uzaklaştı bisikletiyle...

“Şoktayım. Ülkeyi çok zor bir kış bekliyor, şimdi o da yok” diyen Emily ile biraz sohbet ettik. Kraliçeyi çocukken yakından iki kez görmüş. Ama kuzeni onunla bir keresinde çay içecek kadar şanslı bir kadınmış. “Arabamı bulmam lazım, nereye park ettiğimi hatırlamıyorum” diyerek uzaklaştı ağlamaklı.

Annesi gibi olamaz

Gelen gideni aratmaya başladı bile. Gelenek olduğu üzere, taht kraliçe son nefesini verdiği an büyük oğlu Charles’a geçti. Dünya kendisini Diana’ya eziyet eden zalim ve şımarık prens olarak biliyor, ‘The Crown’ dizisi sağ olsun. Ama o bugün 73 yaşında, Kral 3. Charles. Önümüzdeki süreçte taç giyme töreniyle tahta resmi olarak geçecek. Paralarda onun silüetini göreceğiz, “Tanrı Kral’ı korusun” diyecek milli marş. Annesi gibi bir güven kaynağı, milletleri birleştiren bir güç sembolü olamayacağını herkes biliyor. Yine de gönlü zengin bu halkın. Hava kuvvetleri emeklisi Joe’ya “Charles’a da Elizabeth’e duyduğun bağlılığı hissedecek misin” diye sorduğumda duraklamıştı: “Neden olmasın, yeni bir çalışan olarak görüyorum onu. Herkese bir şans vermek gerekiyor. Özellikle annesinin hatırına ona da bir şans vereceğim.”

Haberin Devamı

‘Ülkeyi çok zor bir kış bekliyor, şimdi o da yok’

Kraliçe Elizabeth ve eşi Prens Philip 1971’de Türkiye’yi ziyaret etmişti.

Ülke tarihine damgasını vurmuş İkinci Dünya Savaşı, ekonomik ve siyasi krizler ve pandemi sürecinde her şey geçmiş, Kraliçe 2. Elizabeth kalmıştı. Churchill, göreve çağırdığı ilk başbakandı. 20’nci yüzyılın tanığı ve önemli aktörlerinden biri oldu Elizabeth. Şimdi prensine kavuştu. Bir dönem de böylece sona erdi. Önümüzdeki haftalar, hatta belki aylar boyunca sarayların önünde çiçekler göreceğiz. Son görevini yapmak için dünyanın her köşesinden gelenler olacak.
“Yeter artık, normal hayata dönelim, cenazeye harcanan vergilerimizle aç çocuklar beslenmeliydi” diyen binler de olacaktır. Emperyalist tarihiyle birleştirici olduğu kadar bölücü de bir sembol İngiliz Monarşisi.

Eve dönerken Trafalgar Meydanı’ndan geçtim. 2013’te eski başbakan Margaret Thatcher’ın ölümü ardından yapılan büyük partiye tanık olmuş biri olarak, meydanda kutlamalar görmemek içime su serpti. İngiltere sömürgeci geçmişiyle yüzleştiği bir dönemden geçiyor. Ölünün ardından kötü konuşulacak elbette, ama henüz değil. Şimdi ülke çapında resmi yas zamanı.

BAKMADAN GEÇME!