Güncelleme Tarihi:
Birçok bilim insanının üzerinde hemfikir olduğu gibi altıncı ve en büyüğü olması beklenen bir yokoluş sürecindeyiz. Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin verilerine göre 13 dakikada bir canlı türü yok oluyor. Yani kıyameti yaşıyor. İşte bu kıyametin eşiğine yaklaşmış olan canlılardan biri de küçük akbaba. Bütün çaba onu uçurumun kenarından çekip almak için...
KuzeyDoğa Derneği, Utah Üniversitesi ve Orman Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) işbirliğiyle Türkiye’de ilk kez uydu vericisi takılarak takip edilen küçük akbabaların, insan egosu ve hırsıyla örülü, oldukça dramatik ama bir o kadar da ibretlik bir hikâyesi var.
Anadolu en
önemli kaleleri
Küçük akbaba (neophron percnopterus) ülkemizde görülen dört tür akbabanın en küçüğü ve soyu en tehlikede olanı. Dünyadaki nüfusları hızla düşerken ülkemizde hâlâ düzenli olarak ürüyorlar. Kars ve Iğdır’daki Arpaçay Kanyonu ile Aras Vadisi, Doğu Anadolu‘daki önemli yaşam alanları. Ancak bu alanların ikisinin de koruma statüsü yok. Ankara Beypazarı ise tüm Avrupa’daki en büyük ‘küçük akbaba’ nüfusuna ev sahipliği yapıyor.
Dünya kanatlarının altında
KuzeyDoğa ekibinin Türkiye ve Etiyopya’da verici takarak takip ettiği sekiz küçük akbaba, 2012’den bu yana 200 bin km’den fazla uçtu ve 18 ülkeye gitti: Türkiye, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, İran, Irak, Suriye, Lübnan, Filistin, İsrail, Ürdün, Suudi Arabistan, Yemen, Cibuti, Etiyopya, Somali, Eritre ve Sudan. Göç esnasında hızları yer yer saatte 60 km’yi geçti, deniz seviyesinden 8 bin metre yüksekliğe, yani Everest Dağı’nın yüksekliğine kadar çıktılar.