Saf sevgi, sadakat, uyum...

Güncelleme Tarihi:

Saf sevgi, sadakat, uyum...
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 13, 2023 07:00

Geçen hafta Dünya Kediler Günü için kedilerden neler öğrendiğimizi listelemiştik. ‘Köpekçiler’ eksik kalır mı; “Köpeklerden neler öğrendiğimizi de yazın” taleplerine kayıtsız kalmadık. Zaten iki hafta sonra 26 Ağustos Dünya Köpekler Günü. Ancak ortaya çıkan liste ‘öğrendiklerimizden’ çok ‘öğrenmemiz gerekenler’ gibi görünüyor...

Haberin Devamı

Köpekle büyüdüm hep. İlkokul 1’de Orfe geldi. Kaniş-terrier kırmasıydı, orta boy. Ayakkabıların astarlarını, kirlideki çorapları ve yere düşen her şeyi yer (yuttuğu bir altın küpeyi elimde çubukla nasıl aradığımı unutmuyorum mesela), herkese havlar, kızınca da ısırırdı (arkadaşlarımın çoğunun çocukluk travmasıdır). Havlaması yüzünden mahkemelere düştük, kapıya polisler geldi, bir evde sadece 6 ay oturup çıktık. Ama bir çocuk olarak evdeki hayvandan asla vazgeçilmeyeceğini öğrendim. Üniversitede ve sonrasında kedilerim oldu hep. Derken 2017’de Bobi geldi. Annemin bir arkadaşı fotoğraf gönderdi buz gibi bir kasım akşamı. Çişini yapıyor diye bahçeye atmışlar, verecek yer arıyorlarmış. 5-6 yaşlarında ufacık bir köpekti. “Tamam” dedim, “Gidip alalım”. 4’üncü eviydik biz. Harika bir 5 yıl geçirdik beraber. Geçen eylül kaybettik. İnsan sadece 4,5 kiloluk bir şeyin kalbinde nasıl bir ağırlık bıraktığına inanamıyor. Turta, 2019’da katıldı ailemize koca bir sokak köpeği olarak. Neden aldığıma dair hâlâ fikrim yok. Sanırım ilk görüşte aşktı. Ve her aşk gibi çok emek istedi. Emek verdiğim için hiç pişman olmadığım üç köpeğimden neler öğrendiğime gelince...

Haberin Devamı

Koşulsuz sevmeyi: Sanırım bu ilk madde biz insanların öğrenebileceği en zor şey. Çünkü bizim sevgimiz hep bir koşula bağlıdır. Sadakat isteriz, karşılığında sevilmeyi bekleriz. Oysa köpekler sadece sever. Ve iddia ediyorum, kimse bir köpekle yaşamadan koşulsuz sevilmenin nasıl olduğunu anlayamaz.

Sadakati: Köpeklerin en kıymet verilen özelliğidir. Sizi korumak için canını bile verir.

Affetmeyi: Ona kızarsınız, bağırırsınız, cezalandırırsınız, hatta kendinizce küsersiniz (ki bunlar koşulsuz sevmeyi bilemediğimiz içindir). Ya da yanlışlıkla kuyruğuna basarsınız. Üzülür, canı yanar. Ama dönüp adını seslendiğinizde hiçbir şey olmamış gibi tüm coşkusuyla yanınıza gelir. Ve bence unuttuklarından değil, yüce gönüllü olduklarından yaparlar bunu. Affetmek hafifletir çünkü.

Herkesi olduğu gibi kabul etmeyi: Köpek ne kadar paranız olduğuyla, eğitiminizle, mevkiinizle ilgilenmez. Sizi seviyorsa sadece siz olduğunuz içindir. Aynı şekilde, sanılanın aksine türdeşlerini de ayırmaz. Köpek köpektir. Önemli olan boyut, şekil değil, tavırdır.

Haberin Devamı

Anı yaşamayı: Köpek için dünün, yarının, hatta 5 dakika öncenin önemi yoktur. Anda yaşar. Sokakta sokağın, yemekte yemeğin tadını çıkarır. O yüzden hep coşkuludur.

Toleranslı olmayı: Turta geldiğinde yetişkindi. Evde kediler vardı, bir de Bobi. Çok zor geçti ilk yıl. Kediler ilk aylar havalarda uçuştu. İki yatak attık. Tüm koltuk minderleri değişti. Halılar yıkamaya gitti, gitti, geldi. Hiç hesapta olmayan masraflar çıktı. Kızdım, bağırdım, onu odalara kapattım. Ağladım, pişman oldum. Muhtemelen Turta için de kolay olmadı. Ama o tüm bunlar olurken bana karşı hep toleranslıydı. Hiç öfkelenmedi. Oysa istese beni yiyebilirdi bile. Ben olsam beni yerdim.

Haberin Devamı

Şanslı olduğumu hatırlamayı: Arada hâlâ didişiyoruz Turta’yla. Daha doğrusu ben didişiyorum. Zaman zaman haksızlık da ediyorum ona. Kendimle yüzleşmem beni ermiş bir insan yapmadı henüz. Ama onu sevmenin yanında saygı duymayı da öğrendim. Sadece bazen kendime ne kadar şanslı olduğumu hatırlatmam gerekiyor.
Gülümsemenin önemini: Yolda göz göze geldiğiniz bir sokak köpeğine gülümseyin, hemen yüz ifadesi değişir. İnsanlarda da deneyebilirsiniz. Gülümsemek iyi gelir.

Uyum sağlamayı: Köpek sizinle beraberse her koşula uyum sağlar. İster sarayda yaşayın ister sokakta. Onun için önemli olan tek şey sizin varlığınızdır.

Duygularını dürüstçe göstermeyi: Nettir, hissettiğini gösterir. Sevinirse kuyruk sallar, korkarsa havlar. Hele seviyorsa hiç saklamaz.

Haberin Devamı

Temkinli yaklaşmayı: Yeni biriyle karşılaştıklarında önce durup koklar. Alanına giriyor mu, sınırı aşıyor mu bakar. Saygıyı ve güveni hak etmek için mesafe önemlidir.

Karşındaki her kimse cesur olmayı: Köpekler karşılarındakinin görünüşünü insanlar gibi yargılamadıkları için, kafa tutmaya karar verdiklerinde kendi boylarını da umursamaz. Görülecek bir hesap varsa görülür. 4,5 kiloluk chihuahua Bobi’cim koca köpekleri önüne katardı. Ha bu hep iyi bir fikir mi, tabii ki hayır! Ne zaman kaçacağını bilmek gerekir.

Oyunun önemini: Gittiğimiz sahil kenarındaki parkta bir köpek var. Köpeğin de bir topu. Topu ağzında tutuyor, tam deniz kenarında ağzından bırakıyor. Top denize düşmek üzereyken hop yakalıyor. Önce tesadüf sandım. Ama gördüm ki bilinçli yapıyor ve dakikalar boyunca, sıkılmadan. Bazen de denize düşmesine izin veriyor ki atlayıp alsın. Çıkınca tekrar başlıyor oyuna. Kimseye ihtiyaç duymadan kendini böyle eğlendirebilmesi örnek alınası.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!