Muhabbetine doyum olmaz

Güncelleme Tarihi:

Muhabbetine doyum olmaz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 28, 2023 07:00

Kediler birlikte yaşadıkları insanı lider olarak görmez. Onlara zorla bir şey yaptıramamanın sebebi budur. Yaptıkları her neyse ‘sadece’ canları istediği için yaparlar. Ve evet, bir köpek kadar sadık da olabilirler, ancak bunu istemeleri gerekir. Kediler isterse sizinle konuşur, hatta muhabbet de eder. Siz yeter ki anlayın...

Haberin Devamı

Köpekler sürü hayvanı olduğundan ve insanını da sürü lideri olarak gördüğünden itaat etmek ve bağlılığını her fırsatta göstermek doğasında vardır. Bir köpekle yaşamak, onun o karşılıksız ve sonsuz sevgisini, bağlılığını hissetmek insanın hayatında başına gelen en güzel şeylerden biri olabilir. Kedilerse biraz daha farklıdır ya da başlarına buyruktur diyelim. Yıllardır birlikte yaşasanız da çağırdığınızda gelmeyebilir, sevilmek için yanınıza yaklaşıp iki okşandıktan sonra dönüp sizi tırmalayabilir. Ama yine de mesela kalabalık içinde otururken tanımadığınız bir kedinin dinlenmek için sizin kucağınızı seçmesinin verdiği gurur bambaşkadır. Köpeğin her şarttaki sevgi ve sadakatine karşın kedininki insanda tuhaf bir zafer, bir seçilmişlik duygusu yaratır. Ve (30 yılda yaklaşık 41 kediyi gözlemleme imkânı bulmuş biri olarak diyebilirim ki) kazanılması gerekir!

Haberin Devamı

Kediler birlikte yaşadıkları insanı kendilerinin lideri olarak görmez, bilakis onunla eşit olduklarını düşünürler. Ve insanlarla konuşurlar aslında... Sizi severlerse tatlı tatlı muhabbet de ederler... Peki neyi, nasıl söyler kediler?

Gözleriyle öperler: Eğer size yarı kapalı gözlerle bakıyor ve yavaşça gözlerini kırpıyorsa bu bir kedi öpücüğüdür. Kediler bunu birbirlerine yaptığında ortada bir kavga sebebi yoktur, bize yaptıklarındaysa bizi sevdiklerini söylerler.

Tos vurma ve yanak sürme: Genelde bir mırıltıyla yaklaşıp alınlarını yanağınıza, çenenize hafifçe vururlar. Hafiften tos vurur gibi. Sevgi ve güven işaretidir. Kedi ailesinin kabul görmüş bir üyesi olduğumuzu gösteren bir jesttir. Başka bir sevgi işareti yanaklarını size sürmesidir. Kedilerin yanaklarında koku bezleri olduğu için ‘kendilerine ait’ olduğunu düşündükleri her şeye yanaklarını sürerek kokularını bulaştırırlar. Bu hareket onun insanı olduğunuza işaret eder.

Muhabbetine doyum olmaz

Mırlama ve masaj: Kedinizinmırlaması memnuniyet işaretidir (Korkmuş ya da stresli olduklarında kendilerini rahatlatmak için de mırlayabilirler). Ayrıca bir kedi, insanlarda tıbbi olarak tedavi edici olduğu bilinen 20-140 hz aralığında mırlar.
Kedi mırıltısı sadece stresi azaltmakla kalmaz, aynı zamanda rahat uykuya dalmaya, kan basıncını düşürmeye, enfeksiyonları ve hatta kemikleri iyileştirmeye yardımcı olabilir. Hele mırlama eşliğinde ön patileriyle o meşhur masaj hareketini de yapıyorsa şahane! Yavru kediler emerken süt üretimini uyarmak için annelerinin memelerini yoğurur. Kedinin bağ kurmasına yardımcı olan evrimsel bir harekettir.

Haberin Devamı

Karın, popo ve kuyruk: Kediler güvende hissetmedikleri sürece karınlarını göstermez. O yüzden karnını size açıyorsa, kalbini de açmış demektir. Yanınıza geldiğinde önce dönüp poposunu gösteriyorsa kendinizle gurur duyabilirsiniz. Çünkü kediler güvenmedikleri kişilere arkalarını dönmez. Yavru kediler annelerine kuyruklarını dik ve sonu hafif öne eğik şekilde yaklaşır. Kediniz size de böyle yaklaşıyorsa sizi seviyor demektir.

Elbette bunlara evde her an sizi takip etmelerini, tuvalette yalnız hissetmemeniz için gösterdikleri özeni ve yanınızda uyumalarını da ekleyebiliriz. Ve tabii sizinle konuşmalarını! Sevilmek istediklerinde, özlediklerinde, sevindiklerinde ve acıktıklarında, kumları pis olduğunda, suları bittiğinde, bir kapı kapalı olduğunda, sonsuz tonda miyavlarla...

Haberin Devamı

Musluğu açtıran, battaniyesini yıkattıran kediler...

Yıllar önce ilk kedimi sahiplendiğimde bir de kedi bakımı kitabı almıştım. İlk cümlesi şuydu: “Kedinizi eğitemezsiniz ama o sizi eğitecektir.” Elbette bazı şeyleri öğreniyorlar: “Hayır!”, “İn çabuk oradan”, “Şimdi geliyorum oraya” gibi şeyleri mesela. Ama şahsen ben ve tüm kedili tanıdıklarım, daha çok kedilerimizin komutlarını yerine getiriyoruz. Çünkü bayağı konuşabiliyorlar miyavlayarak. Ve itiraz da kabul etmiyorlar. Normalde kediler birbirlerine miyavlamaz, farklı sesler çıkarırlar. Bu tamamen evcilleşme sürecindeki binlerce yılda bize istediklerini yaptırmak için geliştirdikleri bir yöntem.
◊ Mesela ekipten arkadaşımız Hazan’ın (Aköz Işık) kedisi Cesur… Belli bir tonda miyavlayarak ona musluğu açması gerektiğini öğretmiş.
◊ Annemin kedisi Biber, kaloriferin üzerindeki örtüsü düşünce salona gelip söylenirdi; yerine koyalım da yatsın diye.
◊ Bir başka arkadaşımın kedisi Boncuk, gece yataktaki yerinde evin diğer kedisi yatıyorsa homurdanarak salona koşup robot süpürgeyi şarjından çıkarıyor. Süpürge dönüyor, dolaşıyor... Sonunda “Ben kayboldum, ben kayboldum” demeye başlayınca arkadaşım mecburen kalkıp Boncuk’la ilgileniyor.
◊ Babamın kedisi Teyze, koridordan bizi izlerdi, ta ki biz bakana kadar. Birimizle göz göze gelince “Avavava” diye bağırarak yemek kabına götürürdü. Okşanarak yemeyi severdi çünkü.
◊ Benim bir kedim (o da Boncuk’tu) dolabın üzerindeki yuvasında uyurdu. Küçük bir battaniyesi vardı. Battaniye kirlendiğinde çıkarıp bağırarak aşağı atardı (Ayrıca temizini de yuvasına kendi serebiliyordu).
◊ Çavdar adlı kedimse her sabah saat çalmadan 7-8 dakika önce, dolabın kapısına iki patisiyle ara vermeden vurmaya başlar, ben sinirle uyanınca da “Vırrk” diye koynuma girerdi.

 

BAKMADAN GEÇME!