Eğlenmemize kimse engel olamaz

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Temmuz 14, 2023 13:16

Çalma listeme genelde melodisiyle giriyor şarkılar. Kulağıma güzel gelen sesler önemli benim için. Birçok müzik türüne ilham olmuş cazı da çok severim. Sizlerle 30. İstanbul Caz Festivali izlenimlerimi paylaşmak isterim.

Haberin Devamı

Üç kişilik konser ekibi olarak İstanbul Diyalog Müzesi’nde buluştuk. Kızım Nergis, gazetemizin muhabiri Uygar Taylan ve ben 30. İstanbul Caz Festivali için Parkorman’ın yolunu tuttuk. Uygar Nergis’le benim videolarımızı çekiyor. Hem görme engelli bir vatandaşın konsere gitme deneyiminin nasıl olacağını test ediyor hem de güzel bir gece geçiriyoruz. 

Parkorman’a metroyla ulaşmak oldukça kolay. Seferler de yaz etkinlikleri sebebiyle uzatılmış. Yürüyen merdivenler bizi bir hastaneye çıkardı. Caddenin tam karşısındaki konser alanını görebiliyorduk. Işıklara geldik ama herhangi bir sesli uyarı duyamadık. Oysa hastane önü ve çok da gerekli. Neyse ki benim yanımda gözleri gören iki kişi var. Konser mekânının kapısına geldik. Bütün görevliler güler yüzlü. Bastonumu gördüler ve kapıda sıra beklemedik. The Lumineers ilk kez dinleyeceğim bir grup. Etraftaki kalabalığın çıkardığı gürültüye bakarsak geceye ilgi de güzel.

Haberin Devamı

Eğlenmemize kimse engel olamaz

Konser alanına girince Uygar ve kızım etrafı anlatmaya başladılar. “Ağaçlı bir yoldan yürüyoruz” dediler. Ben ağaçlara dokunmayı düşündüm ama ağaçların demir parmaklıklar arkasında olduğunu söyledi bizimkiler hemen. Neden yahu? Ben hiç dokunamazsam çiçeğe, çimene, ağaca… Doğaya hiç doyamam ki! Tabii ki ormanla temasımıza izin vermiyorlar çünkü insanlar çevreye zarar veriyor. Anlayacağınız engelli bir vatandaş olarak başkalarının yaptığı davranışlar yüzünden bir de engellenen durumuna düştük. “Parmaklıklar ardında doğanın dışına hapsedildim” diye düşünürken sesler yükseldi. Alanda gezmeye başladık ama engelli bir vatandaşın nereye gidebileceğini gösteren herhangi bir işaret göremedik. Konsere tek başıma gelmiş olsaydım yine kendi yöntemlerimi kullanmak zorunda kalacaktım. Ses nereden geliyorsa her şeyi ona göre konumlandıracak, zemini anlamaya çalışacaktım. Bazen toprağa basıyorum bazen çakıla. Tahta zeminli yerlerden birinde içecek barı var. Sahne solda ve çakıl alandaysanız arka sağınızda yiyecek satan tezgâhlar var. Gerçi onu kokusundan da buluruz. Kulaklarım da sürekli hoparlörlerde. Çünkü açık hava konserlerinde beni en çok rahatsız eden şey farklı yerlerden gelen sesler oluyor. Aynı sesi birden fazla kez duyuyorum, bu da müziğin kalitesini bozuyor. Derken sesin fena gelmediği bir ahşap zemine konumlandık.

Haberin Devamı

Müzik iyice yükseldi ve biz de onu coşkuyla karşıladık. Hem sahneden hem de dev ekranlardan izlenebiliyor konser. Görebilenler için her şey sağlanmış. Benim sadece duymaya ihtiyacım var, o da tamam. Ama tabii düşünmeye başladım; ya işitme engelli olsaydık. Biz körler her etkinliğe katılıyoruz, duyduklarımızla bir şekilde eğleniyoruz ama sağır olsak… Hiçbir şarkı işaret diline çevrilmiyor. Müziği duyamasalar da muhtemelen o dev hoparlörlerin içimizden geçen titreşimlerini hissedebilirler. Ses canlıdır, duyan duymayan herkese bir hissiyat verir. Kimine kulaktan, kimilerine de teninden. Ama siz hiç yokmuşsunuz gibi davranılınca buna benzer etkinliklere katılmamayı, siz de onları görmezden gelmeyi tercih edersiniz. Bir işaret dili tercümanı olsa feleğin bu güzel gecesi daha da güzel olabilirdi.

Haberin Devamı

Eğlenmemize kimse engel olamaz

Tabii ruhumuzu doyururken ağzımız da boş durmuyor ve beklenen oluyor; WC ihtiyacı doğuyor. Yerlerde hiçbir işaret yok. Ne yapalım, yanımızdakilere başvuruyoruz. Engelli tuvaleti var ama tek başıma onu bulmamın imkânı yok. Böyle bir etkinliğe katılacaksanız bir arkadaş listesi oluşturmanız gerekiyor. “Caz sevmeyen biri benimle gelsin ve beni tuvalete götürsün” de diyemezsiniz. Her eğlence türüne başka bir arkadaş bulmak gerek yani. Asiste edecek kişinin de takvimi size uymayabilir. Tüm kriterleri sağlamak gerçekten zor. Parkorman’daki avantaj etrafta çok fazla personel olması. Bastonu gören bir görevli hemen sizi yakalıyor; “Efendim bir yardıma ihtiyacınız var mı” diye de soruyor. Bu konuda başarılı olmuşlar. 

Haberin Devamı

Bir etkinliğe tek başımıza gitmeyiz genelde. Yanımızda bir şekilde arkadaşımız olur. Ha hiç kimseyi bulamazsak gittiğimiz mekânda yeni arkadaşlıklar kurarız. Yani görme engelli olsak da eğlenmemize kimse engel olamaz.

BAKMADAN GEÇME!