Sosyal medyadan ahlaksız teklifler alıyorum! Eskiden daha cesurdum, şimdi tırsıyorum...

Güncelleme Tarihi:

Sosyal medyadan ahlaksız teklifler alıyorum Eskiden daha cesurdum, şimdi tırsıyorum...
Oluşturulma Tarihi: Şubat 04, 2024 11:32

O yıllardır hepimizi güldürürken düşündürüyor. Çok seviliyor, merak ediliyor... Ama yeni bir projesi olmadıkça pek karşımıza çıkmıyor: “Bana soran olursa cevap veriyorum, durduk yere de konuşulmaz, deli derler” diyor. Engin Günaydın şimdi kendi yazdığı ‘Hücreler’ adlı tiyatro oyunuyla sahnede. Bir araya geliyoruz. Neden lüksü sevmediğini, asosyal olup olmadığını, gece kulüplerinde duvarlara bakma sebebini, kusurlarını, para, akıl ve güçle ilişkisini konuşuyoruz... İnsanları, ailesini sevdiğini söyleyen Günaydın “Güçlü olmak hiç istemedim. Çünkü güç yalnızlık demek. Ben yalnız olmamak için çok uğraştım” diyor.

Haberin Devamı

Engin Günaydın’la bu ilk röportajımız. Sanılanın aksine çok konuşkan, sorduğunuz her soruya verdiği cevaplarla sizi etkiliyor, onunla sohbet hiç bitmesin istiyorsunuz. Mizahından da anlaşılacağı üzere çok zeki ve doğalında komik olanlardan; her lafı sizi gülümsetiyor. Buluştuğumuz 22 Ocak tarihi onun doğum günü, birlikte pastasını üflüyor, sonra muhabbete başlıyoruz.

- ‘Hücreler’ nasıl ortaya çıktı?

İnsan vücudunun çalışma biçimi doğaya çok benziyor. Yönetim biçimi de öyle... İşleyişi, bakanlıkları, görevleri itibariyle bir ülke gibi, dünya sistemine çok benzediğini fark ettim. Dünyada 8 milyar insan, insan vücudunda 100 trilyon hücre var. Büyük bir imparatorluk. Böyle bir sistem nasıl yönetilir? Biz kendi zihnimizi, organizmamızı doğru yönetiyor muyuz? Baktım, insan vücudunu anlattığımda dünya sistemini de gözden geçirebiliyorum. Hem kostüm hem dekora uygun çokrenkli bir dünya ortaya çıktı.

Haberin Devamı

- Oyun bize ne söylüyor?

O kadar da zayıf değilsiniz. İçinizde sizin için çalışan 100 trilyon hücre var. Bu kadar güçlü bir mekanizmaya sahipseniz neden kendinizi bir kere daha düşünmüyorsunuz? Daha güçlü, daha mücadeleci olabilirsiniz çünkü sisteminiz mükemmel.

- Sağlık ve insan bedeni gibi konulara takık biri miydin?

Yok, bir şeye fazla takılıyorsan bu bir rahatsızlıktır. Öyle hissettiğimde de “Çok fazla bu işlere girme” diyorum. Mesela ‘Burada bir tablo eğri, hemen düzelteyim’ durumundaysam “Aman Engin boş ver” derim. Çünkü takıntıların ucu bucağı yok. Ama herkes gibi benim de insan vücuduna ilgim var. Güçlü bir mekanizma. Oyunu yazmadan önce ve oyun esnasında da sürekli insan vücudunu inceledim.

- Oyunda ‘akıl’ vücudun en üst mercisi. Ne derse o oluyor. Sen akıl sever misin?

Akıllı olmak için herkes çok uğraşır. Ben de çok uğraştım; ‘akıllı mıyım acaba, yoksa geri zekâlının önde gideni miyim’ diye.

Sosyal medyadan ahlaksız teklifler alıyorum Eskiden daha cesurdum, şimdi tırsıyorum...

- Sonuç ne çıktı?

Arada derede birisiyim. Bazen çok geri zekâlıyım bazen de kendimi akıllı hissederim. Aslında çok da ilgimi çekmiyor akıl.

- Neden?

Haberin Devamı

Dünyadaki aklın gittikçe kurnazlaştığını görüyorum. Sinemada, sanatta, siyasette, tıpta kurnazlıkları görünce akıldan şüphe etmeye başladım. Dünya sistemine zarar veren konulardan birisinin de akıllı insanlar olduğunu düşünüyorum. Ondan dolayı akla mesafeliyim. Yani akıllı müziğe, akıllı sinemaya mesafeliyim.

- Neye mesafen yok?

Hisleri ve duyuları seviyorum. Aklım sadece biraz para kazanmam ve hayatımı yaşamak için bana yeterli, gerisi o kadar da önemli değil. Çünkü dünyadaki bütün bu savaşlar, insanların ölmesinin, hepsinin altında o pis akıl var.

- Oyunda insan bedenini anlatıyorsun. Peki, insanlarla ilişkin nasıl? Mesela insan sever misin?

İşim insan psikolojisi, oyunculuk tamamıyla bununla alakalı. Bir konu yazdığım zaman da insan psikolojisinin şapşallıklarını, hatalarını, kusurlarını göstermeyi severim, işlerim hep bunlar üzerine kurulu. Bu sebeple insan psikolojisini merak eder, insanı çok severim.

Haberin Devamı

- Genelde şapşal, biraz saf karakterler yazıyor, oynuyorsun. Çok şapşallık yaşar mısın?

Evet ve çok severim, çünkü kusurlarım beni insan yapan konular, kusurlarımı anlatmaktan da çok hoşlanırım. Beni kusurlarımın insan yaptığını düşünüyorum.

- Sahnede kemik bir arkadaş ve oyuncu grubun varmış gibi. Güvendiğin insanlarla çalışmayı seviyor musun?

Bende öyle bir müdavimlik var. Aynı bakkal, aynı kasap... Tanıdık insanlar güvende hissettiriyor.

Sosyal medyadan ahlaksız teklifler alıyorum Eskiden daha cesurdum, şimdi tırsıyorum...

 

ANNEM ÇOCUĞUM OLSUN İSTİYOR AMA...

- Oyunda beyin, güç kaynağı. Sen güç sahibi olmaya önem verir misin?

Gücün başkalarının yaşam alanına müdahale ettiğini düşünüyorum, ondan dolayı gücü sevmiyorum. Ben daha
birlik, kalabalık olma, beraber hareket etmek gibi duyguları seviyorum. Güçlü olmayı da hiçbir zaman istemedim. Çünkü güç, yalnızlık demek. Ben yalnız olmamak için çok uğraştım, beraber yiyip içmek güzel bir şey.

Haberin Devamı

- Beraber olmayı başarabildin mi?

Bütün mücadelem, bütün yatırımım bununla ilgili oldu. Biz kalabalık bir aileyiz, yeğenler falan kalabalık bir dünyam var ve nereye gidersem ailemle gidiyorum.

- 30 yeğen varmış...

Evet, bir de onların çocukları var...

- Hiç evlenmedin. Çocuk sahibi olmadığın için üzüldüğün oldu mu?

Annem çok istiyor çocuğum olmasını fakat oraya daha gelemedim.

 

YENİ BİR KOMEDİ DİLİ

- Sosyal medyadaki komediyi nasıl buluyorsun?

Komedi ilişkiler için bir ön bahçedir.  İlişkileri çok güçlendirir, ciddiyeti azaltır. Genç komedyenler yeni bir dil peşindeler. Bir nevi doğum sancısı var, bu doğum olduktan sonra ülkemizin nur topu gibi yeni bir komedi dili ortaya çıkacak. Heyecanlıyım, takdir ediyorum.

Haberin Devamı

“Gergin ortamda espri çalışmaz” demişsin. Günümüzde espri yapmak daha mı zor daha mı kolay?

Çok zor, çünkü insanlar gerildikçe gerildiler, sosyal medyayla kendi kişisel dünyalarını yarattılar fakat birlik olmayı unuttular. İnternet insanların ilişkilerini güçlendirmesi için tasarlanmış bir şey. Tam tersi oldu, yalnızlaştılar. Çok çabuk tartışıyorlar, aşırı bencilleştiler.

Sosyal medyadan ahlaksız teklifler alıyorum Eskiden daha cesurdum, şimdi tırsıyorum...

 

HAYAT BİR DAİREDİR

- ‘Hücreler’ de birbirini aldatıyorlar... Hiç aldattın veya aldatıldın mı?

Aldatmak ya da aldatılmak konusu hayatımda olmuştur; haberim vardır, yoktur bilmiyorum. Belki gençlik zamanlarında heyecanlı bir konu bu ama belirli bir yaştan sonra bu psikolojik bir hata bence. Çünkü insan kendisine karşı dürüstlüğünü kaybediyor.

- Hikâyede sevgi kazanıyor. Sevgi sence her şeyin ilacı mıdır?

Sevgi dünyanın en güzel şeyi, bence insanlar birbirlerine saygılı olmalı ve sevmeli. Biraz da kendisini haklı bulmaktan artık vazgeçmeli.

- Oyunda karakterlerden biri navigasyonla mutluluğu aramak için yolculuğa çıkıyor. Ama dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyor...

Hayat bir dairedir, başladığın yere dönersin. Tabii insanın bütün arayışı kendisini bulmakla alakalı. Sizin aslında başlangıç noktanız her zaman kendiniz oluyor.

- Sen kendini bulabildin mi?

Çok şükür, erkekler biraz daha geç buluyor. 30’lu yaşlardan sonra kendimle ilgili bu konuyu didiklemeye başladım. Sonrasında da kendimi bulduğum için çok memnunum.

 

DOKTORLARI SEVİYORUM

- Oyunculuğun en keyifli yanı ne senin için?

Şu an en güzel tarafı; bana ve aileme daha iyi bir hayat yaşatıyor. Hiç tanımadığınız ama çok iyi kalpli insanlarla tanışma fırsatınız oluyor. Mesela bu sayede çok doktor tanıdığım oldu ve doktorları çok sevdiğimi fark ettim.

- Neden?

Bedava, istediğin zaman arayabiliyorsun. İnsanın hayatında doktor arkadaşı kesinlikle olmalı. Bir de avukat (gülüyor)...

Sosyal medyadan ahlaksız teklifler alıyorum Eskiden daha cesurdum, şimdi tırsıyorum...

 

GECE KULÜBÜNDE ÇOK DUVAR İZLEMİŞLİĞİM VARDIR

- Oyunda şöyle bir cümle var: “Her hücrenin başarısını engelleyen bir kusuru vardır.”Senin kusurların neler?

Bu soruyu kendime sormuştum. Konservatuvar mezunuyum, iyi bir eğitimim var, az da olsa bir aklım, zekâm var, neden başarılı değilim?

- Cevabı bulabilmiş miydin?

Karşılaştığım herkesten akıllı olduğumu zannettiğimi fark ettim. Ve ben insanlardan akıllı olduğumu düşündüğüm için insanlarla temas kurma konusunda zorluk yaşıyordum.

- Ne yaptın peki?

Kendime ‘Herkes senden çok daha akıllı ve onların düşünceleri çok önemli, sen onları dinlemeye başla’ dedim. O kararı verdikten sonra da aşırı rahatladım. O yüzden herhalde sadece dinlerim, röportajlarda bana soru sorulduğu için biraz konuşurum.

- Asosyal duruşunun sebebi bu o halde...

Asosyalliğim var, kendi düşüncelerimi çok merak etmiyorum. Zaten kendi düşüncelerimle yaşıyorum. Ama başkalarının düşüncelerini merak ediyorum. Bana soran olursa cevap veriyorum, durduk yere de konuşulmaz, deli derler. Mesela bir kafeye falan gittiğimde kendimi göstermek istemem, bir kenarda otururum, kendimi belli etmeyen biriyim.

- Kendini dışarıda belli etmeyi sevmeyen biri olarak, bu meslek ve ün senin için zor olmadı mı?

Çok zorlandım, mücadele ettim, sahne üzerinde bunu biraz kırdım. Sahnede başka birisi oluyorum.

- Sosyalleşmekten konu açılmışken mesela sen hiç kulüplere gider misin?

Tabii, benim gece kulübünde çok duvar izlemişliğim vardır. Öyle duvara bakıyorum falan. 

- Aa neden?

Canlı müziği seviyorum, en azından izlenecek bir şey var. Canlı müzik yoksa duvara bakıyorum. Çünkü sağına bakıyorsun, biri onun sevgilisine mi bakıyorsun diye tripleniyor, öbür tarafa dönüyorsun, başka tripli biri oluyor... O yüzden barda çok duvar izlemişliğim, duvarla bira içmişliğim var.

KIL BİBER ÖNEMLİ

- “Yaşlandıkça parayı seviyorum” demişsin...

Parayı kim sevmez, para çok güzel bir şey.  Çok teklif alıyorum, az ama temiz işler yapıyorum. 

- İstesen çok iş yapıp çok daha fazla kazanabilirdin. Kendine kızıyor musun?

Yani daha iyi bir hayat olabilirdi. Ben dublajda bile markayı tanımıyorsam, yapmıyorum. Ama durumumdan memnunum, ailemin de benim de yazlığım var. Her şeyimiz var aslında.

- Komedyenin zenginleşmesi mizahını etkiler mi?

Tabii... Mesela ben pazar alışverişimi bile kendim yapıyorum, biberleri kendim ayıklarım, erkenden giderim pazara; kıl biber, kahvaltılık biber harikadır.
Kıl biberin iyisini bulmak benim için psikiyatriste gitmek kadar önemli bir konu. Bütün işlerimi aslında kendim yaparım, bunlar mizah için önemli.

- “Lüks giysiler özgürlüğümü elimden alıyor” demişsin. Neden?

E, bir gömlek giyiyorsun, oturuşun, duruşun değişiyor. Bütün mücadelem, özgürlüğümü kazanmak için ama o parayla bir gömlek giyiyorum, onun adamı oluyorum, sahibin o oluyor. O tip kıyafetleri bu yüzden sevmiyorum.

ÇAPKINLIK NASIL YAPILIR...

- Ne kadar sosyal medya insanısın?

Saçma hayatlar seven biriyim, çok gündemi takip etmem ama başkaları ne yapıyor izliyorum.

- Ahlaksız teklif alıyor musun sosyal medyadan?

Tabii alıyorum. Videolar, fotoğraflar geliyor ama eskiden daha cesurdum, şimdi tırsıyorum o işlerden.

- Çapkın mıydın eskiden?

Çapkınlık yapmak isterdim ama bir türlü o işi kendi kişiliğime uygun bulamadım. Nasıl yapılır bilmiyorum.

- Aşkı sever misin?

Bir duygu, yoğun seksüel bir istek ama bir yaştan sonra daha düşünceli oluyorsunuz. Ben bu kızla güzel vakit geçirebilir miyim? Artık benim için önemli olan o. Çünkü anlaşamadığın bir kızla vakit geçirmek zor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!