Kreşe gidince başkalaşıyorlar

Güncelleme Tarihi:

Kreşe gidince başkalaşıyorlar
Oluşturulma Tarihi: Şubat 26, 2022 07:00

Melis’in ikizleri anaokuluna, Gizem’in kızı da kreşe başladıktan sonra olumlu yönde çok değiştiler. Çalışan annelerin evde bakıcıyla bırakmak yerine çocuklarını gündüz bakımevine ya da kreşe yollaması daha güvenli ve eğitici olabiliyor.

Haberin Devamı

Melis: Gizem geçen gün bir haber gördüm, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer açıklama yapmış. 2022 sonuna kadar 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin yeni anasınıfı açılması planlanıyormuş. Öyle sevindim ki... Okulöncesi eğitim çok önemli, malum çocuklarımızın tam kişiliğinin geliştiği dönem. Deniz’le Mehmet 3.5 yaşında anaokuluna başladıklarında kısa sürede inanılmaz farklar gözlemlemiştim...

Gizem: Çok güzel habermiş ama yetmez maalesef. Yani sadece okulöncesi değil, kreş/oyun grubu eğitiminin ne kadar önemli olduğunu anlatmamız gerekiyor. Ben Lorin’i kreşe verdiğimde 30 aylıktı ve kayınvalidem başta olmak üzere herkes “Günah, daha çok küçük” dedi. Oysa o kadar çok faydası var ki kreşin...

Melis: Hele de tek çocuksa...

Gizem: Tabii ama iki çocuk birbirini oyalar diye de düşünmemek lazım. Bizden bağımsız, kendilerine ait bir alanları ve sosyal çevreleri oluyor.

Haberin Devamı

Melis: Doğru. Benimkiler ikiz psikolojisini hep dibine kadar yaşadılar. Sürekli kıskançlık, rekabet... Kreşte ikisini ayrı sınıflara verdik
ve o zaman gerçekten özel hissetmeye başladılar. İlk kez kendilerine ait bir özel alanları oldu çünkü.

Gizem: Kreşe giden çocuklar anasınıfına başlarken hiç zorluk çekmiyor mesela. Anasınıfına gidenler de birinci sınıfta çok rahat ediyor. Yani küçük yaşta başlamak akademik olarak da fayda sağlıyor çocuklara. O yüzden artık anaokullarını değil,
kreşleri konuşuyor olmalıyız...

Melis: Zaten çalışan anneler için kreş olmazsa olmaz...

Gizem: Çalışan annelere tavsiyem, çocuğunuzu tanımadığınız tek bir kadınla evde bırakmak yerine onu yine size yakın bir çevrede kreşe göndermek çok daha güvenli. Evde bir bakıcının yapamayacağı çok şeyi vaat ediyor okul.

Melis: Sen Lorin’de ne gibi değişimler gözlemliyorsun peki?

Gizem: Her şeyden önce çok daha sosyal bir çocuğa dönüştü. Zaten öyleydi ama iyice açıldı. Tek başına yemek yemeyi öğrendi. Paylaşmayı öğrendi. Oyun kurmayı ve tek başına oynamayı öğrendi. Ezberi güçlendi, dil gelişimi yüzde 500 arttı. Şu an 4-5 yaşında bir çocuk gibi konuştuğunu söylüyor öğretmenleri.

Haberin Devamı

Melis: Geçen gün internet üzerinden yaptığımız toplantımızda senin bilgisayarın sesi açık kalmıştı, duydum bıcır bıcır konuşmasını. ‘Ne kadar hızlı ilerledi konuşması’ diye düşündüm ben de.

Gizem: Lorin’in sınıfında 20 aylıklar bile var. Bizim danıştığımız çocuk psikoloğu 30 aylık olmasını beklememizi söylemişti, öyle yaptım. Ama şimdi İngiltere gibi ülkelere bakınca, daha küçük yaşta gittiklerini görüyorum. 2 yaş itibariyle bütün çocuklar kreşe gidiyor. İnan bana anneanne, babaanne yanında büyüyen çocukla okula giden arasındaki fark çok belli oluyor.

Melis: Ben hâlâ 2 yaşın biraz erken olduğunu düşünüyorum. Anne ya da babayla birlikte gittikleri oyun gruplarına başlanabilir tabii. 2.5 yaşında da, eğer anne hazır olduğunu düşünüyorsa, hissediyorsa, tuvalet eğitimi de bitmişse, öyle göndermenin daha doğru olduğunu düşünüyorum ama tabii bu tamamen kişisel, hissiyata dayalı bir fikir.

Haberin Devamı

Gizem: Ben tam olarak böyle düşünüyordum ve kreş için 2 yaşında Lorin’e bez bıraktırdım. Sonra psikolog 30 ay deyince bekledim. İçimde hep tuhaf bir duygu vardı. “Ne yapar, nasıl olur, ters bir durum yaşar mı” diye. İlk 15 gün vicdan azabı çektim ama şimdi keşke 2 yaşında gönder-
seydim diyorum. Kreşe vermeyi
düşünen aileler içlerine sinen bir okula gitsinler. Öğretmen, oryantasyondan sonra çocuğun yarım gün mü yoksa 2-3 saat gidip oyunlara katılacak şekilde mi başlayabileceği konusunda karar veriyor.

Melis: E, her konuda hemfikir olacak değiliz elbet.

Gizem: Velhasıl Melisçim, anaokulu açılması güzel tabii ama çok geriden geliyoruz. Şu an çalışan anneler 3 yaşından küçük çocuğunu devletin bir kurumuna bırakamıyor. Çok az sayıda gündüz bakımevi var, onlarda da kontenjan dolu maalesef. Ama tabii şunu söylemekte fayda var, kreşler Milli Eğitim Bakanlığı’nın bünyesinde değil. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı da umarım kısa zamanda daha çok gündüz bakımevi açmak için çalışırken görürüz...

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!