‘Biz arkadaştan öte bir aile olduk’

Güncelleme Tarihi:

‘Biz arkadaştan öte  bir aile olduk’
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2023 07:00

Onları dinlerken tanışıp, evlenip yıllar sonra bu kez yanlarında çocuklarıyla konserlerine gidenler var. Kimi de kardeşine, yeğenine devretmiş bayrağı. Yeni albümü ‘Antroposen 002’yi yayımlayan maNga’yla bir araya geldik ve 20 yılın sonunda grup olarak dimdik ayakta kalmayı nasıl başardıklarını konuştuk.

Haberin Devamı

Grupla aynı adı taşıyan ilk albümlerinin üzerinden neredeyse 20 yıl geçti. maNga bu süreçte kendini hep yeniledi, birden çok kuşağı etkilemeyi başardı. Şu sıralar iki yıl önce çıkan, progresif tarzdaki ‘Antroposen 001’in ardından gelen ‘Antroposen 002’ adlı yeni albümlerinin heyecanını ve gururunu yaşıyorlar. Farklı yerlerde oldukları için çevrimiçi olarak gerçekleştirdiğimiz buluşmada bunu daha net hissediyoruz. Prodüktörlüğünü grubun gitaristi Yağmur Sarıgül’ün üstlendiği albüm üç şarkı ve üç geçişten oluşuyor. Bir güzel haber daha verelim; 2024’te grup 20’nci yılını kutlarken bugüne kadarki en büyük turnesine çıkmak için de hazırlıklara başlamış. Hayranlarını eski albümlerinin yeni basımlarıyla buluşturmak gibi başka projeleri de var.

◊ Yıllar önce bir TV programında sizi bir arada tutanın UHU olduğunu söylemiştiniz. Artık zamanı geldi, lütfen asıl gerçeği açıklayın…

Haberin Devamı

Yağmur Sarıgül: Japon yapıştırıcısı (gülüyor). Bazen biz de şaşırıyoruz; bu kadar sene bir arada kalabilmek kolay değil hakikaten. Bir formülü var mı bilmiyorum. Her grupta olduğu gibi sallantılı dönemler elbette geçirdik. Tabii yaş aldıkça biraz daha olgunlaştık. Birbirimize olan bakış açımız derinleşti, empati arttı. Bunlar olması gerekenler sanırım. Para sizi bir yere kadar bir arada tutabilir. Biz arkadaştan öte aile olduk.

Ferman Akgül: Birbirimizden kurtulamayacağımızı anladık...

Yağmur Sarıgül: İyi bir dönem geçiriyoruz; her şeyi daha bilinçli yaptığımız, birbirimizi daha iyi anladığımız... Bunlar herhalde işin yapıştırıcısı oluyor.

Cem Bahtiyar: Bir de bizim kendi içimizde, doğal bir şekilde gelişen bir iş paylaşımımız var kuruluşumuzdan itibaren. Belli başlı konularda bazı elemanlar diğerlerine nazaran daha yetkin, daha bilgili oluyor. Ve genelde bu konularda o bir karar verdiği zaman diğerleri çok karışmıyor ve saygı gösteriyor. Doğal bir denge var.

◊ maNga konserlerinde birkaç kuşağı bir arada görebiliyoruz. O da kendinizi bir yandan yenilerken bir yandan da maNga olarak kalabilmenizin bir sonucu olsa gerek. Siz ne hissediyorsunuz?

Haberin Devamı

Ferman Akgül: Bunu konserlerde en önde, sürekli seyirciyle göz temasında olduğum için en iyi ben görüyorum. Seyirciyi kendi içimde anket yapar gibi inceliyorum. Yaşların farklılığı, her kitleden gelenlerin olması… Sanırım bunu yaşayan nadir gruplardan biriyiz. Büyük bir mutluluk bu, 20 senedir bir şekilde kendimizi yeni tutma çabamızdan da kaynaklanıyor. Tutucu bir yanımız var ama yeni şeyler deneme konusunda da cesaretliyiz. Diğer yandan bizim neslimizin bir bayrak teslimi vardır ya, sevdiği grupları kardeşine, kuzenine, yeğenine dinletir. Bebeklerini konsere getirmeye başlayan çok aile var mesela. Bizi dinlerken tanışmışlar, evlenmişler, çocukları olmuş…

Haberin Devamı

◊ Çocuklarınız maNga şarkılarını dinliyor mu?

Ferman Akgül: Aaron ve Axel İstanbul-Bodrum yolunda arabada açtırıyorlar şarkıları. Ben zaten konserde söylüyorum, stüdyoda dinliyorum. Bazen insan kendi şarkısını dinlemek, duymak istemiyor. “Oğlum kapatın, başka bir şey açın” dediğimde bu kez “Sen kendi şarkılarını sevmiyorsun. Nasıl bir adamsın” diye tepki gösteriyorlar.

Özgür Can Öney: Deniz Tuna ve Barış Sava da dinliyor. Ferman 5-6 yıl önce sahneye çıkardı hatta. Dinliyorlar ve henüz eleştirmiyorlar. Güzel bir his (gülüyor).

◊ ‘Antroposen 002’yi konuşmak için bir araya geldik ama birkaç yıl öncesine dönelim mi? ‘Antroposen’ fikrinin ortaya atıldığı döneme…

Haberin Devamı

Ferman Akgül: Bu söyleşi çok manidar oldu çünkü albümü de ilk olarak böyle oluşturmaya başladık. Pandemi dönemiydi, müzikle ilgili “Ne yapalım, ne edelim” diyerek evden kayıt yapabileceğimiz 5-10 programı denedik. Ama olmadı.
Ve sonunda en başa dönmeye karar verdik. Konuşarak, önce kafada albümü tartışmaya başladık. Zoom’da başladık ve ardından ilk kayda Özgür girdi. Özgür Can Öney: Pandeminin başında herkes gibi bizde de karamsarlık vardı. Günlerimizi kaygılarla geçiriyorduk. Bir süre sonra korkuyu bir kenara bırakıp üretmemiz gerektiğini fark ettik. O dönem oturduğum evin yakınında bir müştemilat vardı. Onu stüdyo haline getirdim. Bir gün Yağmur “Hep 2, 4, 6 evreninde dönüyoruz. Başka ritimler de deneyebiliriz. Sen gir stüdyoya 5, 7, 9 çal bakalım” dedi. Ben de 4-5 ritim kalıbı yarattım. Ve Yağmur’la üzerinde çalışmaya başladık.

Haberin Devamı

◊ Bu sizin rutin çalışma şekliniz mi? Önce davulla başlamak…

Özgür Can Öney: Hayır. Rüştünü ispat etmiş bir rock grubunun davulcunun yazdığı ritimlerle şarkı yapması… Bunun dünyada da örneği olduğunu sanmıyorum. Hatta davulcularla ilgili yapılan en büyük şaka nedir biliyor musunuz?

◊ Hayır.

Özgür Can Öney: “Benim şarkılarımdan birini çalalım mı?”

Ferman Akgül: Metallica bile birbirine düştü bu yüzden…

◊ Bu arada Ferman ve Cem durumdan memnun muydu?

Özgür Can Öney: Onlar da garip bir şekilde beğendiler (gülüyor). Hatta Ferman duygusal bir mektup yazıp bıraktı stüdyoya.

Ferman Akgül: Geldiğimiz nokta beni çok heyecanlandırdı. Kayıtları dinlerken gözlerim doldu. Hemen bir mektup yazıp duvara astım. Gerçi bir hafta boyunca görmediler. Sonunda göstermek zorunda kaldım. Özetle bu süreçte birçok kayıt yapıp bunları ikiye böldük. Üzerinde biraz daha çalışmak istediğimiz parçalar ‘Antroposen 002’yi oluşturdu.

◊ Antroposen, insanın Dünya’ya etkisinin en üst düzeye çıktığı Sanayi Devrimi’nden bugüne kadar olan süreç olarak açıklanıyor. Bu süreç albümdeki şarkının sözlerine de yansımış…

Özgür Can Öney: Aslında Antroposen, mağara adamı mızrağı eline aldığı anda başlayan bir dönem. 6-7 bin yıl önce başlamış bir olay. Bir de şu önemli; Ferman bu fikri pandemiden önce ortaya attı.

Yağmur Sarıgül: İklim değişikliği diyebiliriz başlangıç için. Felaketlerin şiddetinin artması… Üzerine pandemi de gelince konsept olarak aldığımız konunun çok da güncel olduğunu fark ettik. Ve başta deneysel olan projeyi, çerçevesini çizip daha net bir hale getirdik. Böyle bir proje yaptığımız için çok gurur duyuyorum. Dünya’ya çok fazla etki ettiğimizi, işlerin çok da parlak gözükmediğini hatırlatmak istedik. Karamsar bir tablo çizdik bu yüzden de.

‘Biz arkadaştan öte  bir aile olduk’

‘Antroposen 002’den notlar

◊ Bu albümdeki ‘Ben’ şarkısı Ferman Akgül’ün Rus besteci Scriabin’in bir mektubunu okumasının ardından ortaya çıkmış.
◊ Edgar Allan Poe grubun sevdiği yazarlardan bir diğeri. Poe’nun yazdığı bazı notlar ‘6.000 Years Ago’ şarkısının girişinde kullanılmış.
◊ Yunus Emre’nin yazdıkları, o dönemdeki ozanlarımızın bahsettiği çevre sorunları, bu sorunları ele alışları da gruba ilham kaynağı olmuş.
◊ ‘Mezarlar Yükseldi’nin çıkış noktası grubun stüdyosunun çevresindeki yapılaşma olmuş. “Güneşimizin kapanmasından ilham aldım” diyor Ferman Akgül.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!