Bayram gezmeleri için... İstanbul’un en güzel bahar rotaları

Güncelleme Tarihi:

Bayram gezmeleri için... İstanbul’un en güzel bahar rotaları
Oluşturulma Tarihi: Nisan 30, 2022 07:00

İlk gün bayramlıklar giyilecek, büyükler ziyaret edilecek, 7’den 70’e tüm aile bayram sofrasında bir araya gelecek. Çocuklar harçlıklarıyla alacakları oyuncakların, büyükler herkesin karnını doyurmanın, gençler arkadaşlarıyla buluşmanın peşinde olacak. Peki ya ilk bayram gününden sonra? Hele de bayram neşesi limonata kıvamındaki bahar havasıyla buluşunca çoğumuz kendimizi Ege’ye, Akdeniz’e inen tatilcilerden boşalan şehir sokaklarına atacağız. Özellikle İstanbul ‘sakinleşince’ pek güzel oluyor. Biz de ekipçe yola çıktık, bu havalarda gezmek için İstanbul’un en güzel rotalarını yazdık. Bu hafta Avrupa Yakası’ndayız; haftaya önce bir vapur turu, sonra da ver elini Anadolu Yakası...

Haberin Devamı

İstiklal’in kalabalığına karışmadan...
Beyoğlu, Uygar Taylan

* İstiklal Caddesi’nin kalabalığına karışmadan Beyoğlu’nun tadını çıkarmak mümkün. Yürüyüşüme kuş seslerinin belki de en rahat duyulduğu, Beyoğlu’nun sessiz sakin semti Gümüşsuyu’ndan başlıyorum. Merdivenlerinde kedilerin, tavukların ve zeytin ağaçlarının olduğu Selime Hatun Camii Sokak’tan inip Akyol Caddesi’nden Cihangir’e çıkıyorum. ‘Camdaki Kız’ dizisinin çekildiği Sadık Paşa Konağı’nı soluma alıp devam ediyorum. İlk durak, Cihangir’in en güzel Boğaz manzaralarından birine sahip, semte de adını veren Cihangir Camisi’nin bahçesi...

Bayram gezmeleri için... İstanbul’un en güzel bahar rotaları


* Yürüyüşüm sırasında bir yandan Pınar Erkan’ın eski İstanbul’dan harika bilgileri günümüze aktardığı ‘Ahşaptan Betona, Mecidiyeden Jetona’ podcast yayınını dinliyorum. Susam Sokak’tan Firuzağa Meydanı’na ilerlerken gözüme Onaranlar Kulübü’nün Edi & Büdü duvar yerleştirmesi takılıyor. Ardından Akarsu Yokuşu’nda hayatını sokak hayvanlarına adayan Osman Amca’yla selamlaşıyoruz. Bütün o kalabalık kafeleri ardımda bırakıp, mis gibi kokusu sokaklara taşan Tarihi Cihangir Simit Fırını’na oturup simit (3.5 lira) ve çay (5 lira) söylüyorum.
* Çukurcuma’nın kıvrıla dolana giden sokaklarında yürüyüp yan yana dizili antika dükkânlarına baka baka ilerliyorum. Öğle yemeği için Kartal Sokak’taki Urban Cafe’ye oturuyorum. Beyoğlu’nun ara sokaklarında açık havada baharın tadını çıkarabileceğiniz pek çok mekândan biri. Pepperonili pizzasını (75 lira) mutlaka deneyin.
* Galatasaray Hamamı’nın yanındaki merdivenlerden iniyor ve Avrupa’daki sokakları anımsatan Tomtom Kaptan Sokak’a yöneliyorum. Bu sokağın sonunda bizi Parisli mimar Pierre Leonard Laurecisque’in 1844’te Malta’dan getirilen sarı alçı taşlarla inşa ettiği bina karşılıyor. Osmanlı döneminde Fransız Kapitülasyon Mahkemesi olarak kullanılan binanın ön cephesinde ‘Lois, Justice, Force’ yani kanun, adalet ve güç yazıyor.
* Buraya gelmişken eski Fransız Yetimhanesi’nin bahçesindeki Zanaat Atelye’de çay (6 lira) veya Türk kahvesi (14 lira) molası verebilirsiniz. Sonra da bir yanınıza Doğan Apartmanı diğer yanınıza Galata Kulesi’ni alarak Beyoğlu yürüyüş rotanızı tamamlayabilirsiniz.

Haberin Devamı

Bayram gezmeleri için... İstanbul’un en güzel bahar rotaları

Galata Kulesi’ne giriş ücreti100 lira.

Haberin Devamı

‘Serin rüzgârlara pencereni aç’
Bebek-Yeniköy, Meltem Fıratlı

Bayram gezmeleri için... İstanbul’un en güzel bahar rotaları

* Hedefim Bebek’ten yola çıkıp sahilden Yeniköy’e gitmek. Bebeköy’den nefis Boğaz manzarası eşliğinde Bebek’e iniyorum. Kortel Korusu’ndan geçerken hem yeşile doyuyor hem sürprizli yapıları incelerken zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorsunuz.
* Bebek Yokuşu’ndaki Smooth-e & More ilk durağım. Kahveleri ve rafine şekersiz kurabiyeleri çok lezzetli. Bebek’teki küçük takı dükkânlarında tasarımlara bakmak turunuzun süresini biraz uzatabilir ama değer.
* Deniz tarafına geçip yürürken Aşiyan Mezarlığı karşıdan gözüküyor. Aklımda Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Serin rüzgârlara pencereni aç” dizesi... Elimde hâlâ kahvem olduğu için es geçiyorum ama Rumelihisarı’na gelmişken denize nazır kahvaltı etmek ya da en azından çibörek yemek güzel olur, benden söylemesi.
* Nisan gelince açan kiraz çiçeklerini görmek için istikametimi Baltalimanı Japon Bahçesi’ne çeviriyorum. Bu arada Baltalimanı Kemik Hastanesi’nin eskiden saray olduğunu biliyor muydunuz? Hatta birkaç yıl önce restorasyondan geçti. Boyaların altında kalan tarihi eserler tekrar gün yüzüne çıktı.

Haberin Devamı

Bayram gezmeleri için... İstanbul’un en güzel bahar rotaları


* Boyacıköy’de biraz da ara sokaklara giriyorum. Eski köşkleri hayranlıkla inceleyip geçmişe yolculuğumu sürdürüyorum. Gelmişken Emirgân Korusu’nda yeşilliğin tadını çıkarıyorum. Ardından da Sakıp Sabancı Müzesi’ne uğruyorum. ‘Şehzade Abdülmecid Efendi ve Hat Sanatı’ sergisi haziran sonuna kadar devam edecek.
* Sonra tekrar otobüse binip Yeniköy’e geçiyorum. Çok da acıktım. Emek Mantı Evi’ne oturup mantımı söylüyorum. Üzerine de Apartıman’da bir kahve içiyor, tüm yorgunluğumu atıyorum. Mutluyum, tavsiye ederim...

Boğaz’ın sakin kıyısı
Tarabya-Sarıyer, Melis Çalapkulu

* İstanbul’da güne başlamak için en iyi yerlerden biri Tarabya olabilir. Burası Boğaz’ın diğer bölgelerine göre biraz daha sakin bir bölge. Burada oturduğum yıllarda baharın gelişini sabahları kalkıp denize baka baka sahile doğru yürüyerek kutlardım kendimce. Aynı coşkuyla başlıyorum turuma.
* Sahilde kahvaltı için iki seçeneğim vardı eskiden. Biri Büyük Tarabya Oteli’ndeki R.E.A.D. Cafe. Pandemide kapandı, öğrendim ki haziranda tekrar açılacakmış. Diğeri Tarihi Kireçburnu Fırını, ben de ona yöneliyorum. Sıcacık poğaçaları efsanevi. Yanına bir de çay söylüyor kahvaltımı ediyorum.

Haberin Devamı

Bayram gezmeleri için... İstanbul’un en güzel bahar rotaları


* Tarabya’dan Sarıyer’e uzanan sahil yolunda oturup kahve-çay içebileceğiniz, deniz gören pek çok kafe var. Sizi bilmem ama ben sabah kahvemi içmeden kendime gelemem. O nedenle karşıya geçip deniz kenarından yürüye yürüye Ahi Evran Cafe’ye gidip sade Türk kahvemi söylüyorum. Burası bir yandan kahve içip bir yandan gazetelerinize göz atmak için ideal.
* Sahilden Sadberk Hanım Müzesi’nin, Vehbi Koç Evi’nin önünden yürüyerek Sarıyer’e ulaşıyorum. Buraya gelip Sarıyer böreği yemeden gidemem. Bir börek, bir çay…
* Bu noktadan sonra tavsiyem; Rumelifeneri’ne geçip, orada da sahilde yürüyüp sıra sıra balıkçılardan birinde keyifli bir öğleden sonra geçirmeniz. Sahil hattından çıkmak istemezseniz gerisingeri yürüyüp İstanbul’un en nezih restoranlarından biri olan Kıyı’ya gidebilirsiniz.

Haberin Devamı

Çocuklar için açık hava eğlence cenneti
Kemerburgaz Kent Ormanı, Gülay Barbaros Altan

* İstanbul’da dört kent ormanı var. Bunların en büyüğü 15 Temmuz Kemerburgaz Kent Ormanı. Diğerleri Florya’daki Atatürk Kent Ormanı, Sarıyer’deki Hacıosman Atatürk Kent Ormanı ve en son açılan da Beylikdüzü’ndeki Yakuplu Kent Ormanı…

Bayram gezmeleri için... İstanbul’un en güzel bahar rotaları


* Kemerburgaz Kent Ormanı, Eyüpsultan’a bağlı; Göktürk, Pirinççi Köyü mevkisinde. Alibeyköy Baraj Gölü’ne kadar uzanıyor ve yürüyüş yolları gölün etrafında dolaşıyor. Sabah erkenden gidip gün bitmeden vakitlice çıkmak gerekiyor çünkü her ne kadar bin araç kapasiteli otoparkları olsa da kapanış saatine doğru ciddi bir trafik sorunu yaşanıyor.
* Orman çocukların ilgisini çekecek etkinliklerle dolu. Macera Parkı her yaşta çocuğa hitap ediyor. Midilli parkuru, çarpışan botlar, zıpzıplar ve hatta “Burada ne işi var” dediğim jetonlu oyun bölümü bile var. Çocuklar için tam bir açık hava eğlence cenneti… En güzeli de ağaçların arasına gerilmiş iplerin üzerindeki türlü basamaklardan oluşan ve upuzun bir zipline (ipte kayma) ile biten parkur. Bu parkurun boy sınırlaması var.
1.45 cm’den küçük çocuklar için aynı parkurun miniğini de yapmışlar. Maalesef oyun alanlarında çalışan sayısı eksik, bu nedenle gözünüzü dört açmakta fayda var.

Bayram gezmeleri için... İstanbul’un en güzel bahar rotaları


* Çocukla gittiğiniz için burada saatler geçireceksiniz ancak vaktiniz kalırsa seyir terası, yürüyüş parkuru, seyrek olarak dizilmiş piknik masaları ve göz alabildiğine uzanan çimenler sizi bekler. En güzeli de asla ateş yakılmıyor. Yeme-içme için iki büfe var. Yanınızda bir şey götürmeseniz de aç kalmazsınız. Fiyatlar makul, termosla çay-kahve alabiliyorsunuz.

Tatildeymiş gibi hissettiriyor
Yeşilköy-Yeşilyurt, Melis Yılmaz

* Bana göre Yeşilköy-Yeşilyurt hattı İstanbul’un huzurlu yerlerinden biri. Bir zamanların yazlık beldesi, sakin zamanlarında hâlâ insana tatildeymiş gibi hissettiriyor.
* Güne Röne Park’ta tavuskuşlarının arasında denizi izleyerek başlayabilirsiniz. Serpme kahvaltı servisleri var. Dilerseniz dışarıdan kahvaltılık, simit alıp buradan sadece çay sipariş edebiliyorsunuz. Simit için önerim Yeşilyurt International Hastanesi’nin köşesinde duran simitçi. Her gün orada...
* Yeşilköy-Yeşilyurt hattını sahilden yürüyerek dolaşabilirsiniz. Sahilde İSPARK’ın kiralık bisikletleri ve adım başı kiralık scooter’lar var.
* Kahve için en güzel yerlerden biri Renaissance Polat İstanbul Hotel’in terası.
* Buraya kadar gelmişken Florya Atatürk Deniz Köşkü’nü ziyaret etmeden olmaz. Sahilden yürüyerek yarım saatte ulaşabilirsiniz.
* Bu arada St. Etienne-Aziz İstefanos Latin Katolik Kilisesi de Yeşilköy’de ve ziyarete açık.
* Öğle yemeği için Yeşilyurt’taki Dilim Pizza’nın suflesi ve güveçleri harika. Taco’larıyla ünlü Caldera Mexican Restaurant hep dolu, gitmeden aramakta fayda var. Yeşilyurt The North Shield Pub ve Şefo Mantı’yı es geçmemek lazım.
* Akşam yemeği için tercihiniz meşhur Yeşilköy balıkçıları olabilir. Her bütçeye uygun bir mekân var. Ogün Restoran’ın Girit ezmesi, Yüksel Balık’ın karidesli salatası favorilerim…
* Tatlı için semtin en eskilerinden Roma Dondurmacısı’nı deneyin. Vegan seçenekleri de var.

Bayram gezmeleri için... İstanbul’un en güzel bahar rotaları

 

BAKMADAN GEÇME!