Güncelleme Tarihi:
TARKAN: MÜZİK ÖKSÜZ KALIRDI
Sezen’li yıllarda Sezen ve o şahane şarkıları kalbimizde olağanüstü izler bıraktı...
Bize ilaç gibi geldi. Sesi, şarkıları ve varlığı ile hayatlarımızı anlamlandırdı, renklendirdi...
Sezen’siz geçen kırk sene nasıl olurdu düşünemiyorum bile...
Biliyorum ki o yıllar çok eksik olurdu.
Müzik öksüz kalırdı.
Sezen’in sesi ve şarkıları kalbimizin en derinlerine işledi...
Onun, duygularında hep samimi olduğunu hissettik, bildik çünkü.
Yıllarca onun kalbinden kalbimize akıverdi şarkıları...
Biz Sezen’i çok sevdik. Bazen ağladık onunla, bazen güldük...
Bazen efkârlandık onunla, bazen göbek atıp oynadık...
Kimi zaman huzur ve teselli bulduk onda, kimi zaman sorularımızın yanıtlarını, sorunlarımızın devasını. Arkadaşımız oldu, dert ortağımız oldu Sezen...
Sezen Türkiye’nin başına gelmiş en güzel şeylerden biri ve bir daha da Sezen gibisi olmaz, olmayacak...
Hepimizin kalbinde kurduğu tahtta, yeri ebediyen baki olacak...
Çünkü Sezen candır. Sezen canımızdır...
Daha nice Sezen’li yıllara canım Kraliçem...
Seni seviyorum.
HANDE YENER: BENDE KENDİNİ GÖRDÜ
Sezen Aksu’yla tanıştığımda 20 yaşlarındaydım. Oğlum vardı ve şarkı söylemek için yanıp tutuşuyordum, “Nasıl olacak, evlisin, çocuğun var” dedi. “Aynı sizin gibi olacak” dedim. Sonra şarkı söyledim ve “Sende kendimi görüyorum” deyip işe aldı. İki yıl hem vokal hem de asistan olarak harika zamanlar geçirdim. Müzik kariyerimde bana kazandırdıkları için teşekkürlerimi sunuyorum, 40. sanat yılını kutluyorum.
MUSTAFA OĞUZ: UZUN YOL ARKADAŞIM
Sezen Aksu, bu ülkenin cesur kızıdır, her şeyi önceden sezendir, dile getirendir. Ege’nin, Akdeniz’in, Çukurova’nın, Kaçkar’ın, Harran’ın duygusudur. Barışın, özgürlüğün, birlikteliğin sesidir. Benim de uzun yol arkadaşım, kardeşimdir.
LEVENT YÜKSEL: TÜRKÇE ŞARKI BİLMEZDİM
Sezen’le tanışmadan önce sadece yabancı müzik dinlerdim, nedense Türkçe müzik dinlemezdim. Tanışmamız ‘Bile Bile’ şarkısıyla olmuştu ve o şarkının sözlerine hiç dikkat etmediğim ve sözlerini bilmediğim çıkmıştı ortaya. O’nun ne kadar iyi bir insan olduğunu anlamam için çok da uzun sürmemişti. O benim ve birçok insanın da dediği gibi ‘Kraliçe’mizdir gerçek anlamda. İyi ki varsın Kraliçem.
EMEL MÜFTÜOĞLU: ÇANTADAKİ BİSKÜVİ
Avustralya’ya giderken bizi tembihlemişlerdi “Yanınıza yiyecek bir şey almayın” diye. Sezen, yanına bisküvi almış. Havaalanında olay çıktı. Dönüşte pasaporttaki memur Türk olmasına rağmen onu tanımadı. Beni görünce “Aa siz gerçekten Emel Müftüoğlu musunuz” dedi. Ben de “Beni bırak asıl önden Sezen Aksu gidiyor” dedim. Heyecandan ölecek adam. “Sen şimdi git, İngilizce çantasıyla ilgili bir sorun varmış gibi yap” dedim. Gitti. Ben de gidip adamın yakasına yapıştım; “Ne yapıyorsun, bizim kim olduğumuzu biliyor musun” falan diye. Sezen kalp krizi geçiriyordu.
NAZAN ÖNCEL: ÇOK SEVİLİYORSUN KADIN
1996 kışında Rıza Erekli stüdyosundayız, benim ‘Sokak Kızı’ albümünü dinliyoruz ‘Erkekler de Yanar’a, ‘Bırak Seveyim’e vokal yapmak için gelmişti, okuma odasına geçti, o muhteşem sesiyle şarkıları söyledi. Çıkarken ayağıma şakacıktan bir tekme savurdu. “Bu kadar iyi olmak zorunda mısın kadın, bana bak sinirlerimi bozuyorsun ha, ona göre” dedi. Sarıldık, kucaklaştık oracıkta. Sezoşum daima açık sözlü, nüktedan, adaletli, dost canlısı, sırdaş, samimi ve vicdan sahibi bir insan olmuştur. Kırk yıldır kalbimizin en derinliklerine dokunan o büyülü şarkılarıyla coğrafyamızda başımızın tacıdır. İlikle düğme kadar birbirine yakın olmuş iki insandan biri olarak, buradan ona bir sevgi de benden olsun... İyi ki varsın çok yaşayasıcam; çok seviliyorsun kadın.