Emre Altuğ: Eğitimli bir savaşçıyım

◊ Yeni şarkınız “Ne Âlâ” çıktı. Nasıl bir çalışma oldu?

- Söz ve müziği Tuğrul Cerrahoğlu’na, düzenlemesi Alper Çakır’a ait çok özel bir şarkı “Ne Âlâ”. Tuğrul benim için yazmış. Bu şarkının modern bir Emre Altuğ hüzünlü şarkısı olduğunu düşünüyorum.

◊ Sizden hep farklı tarzlarda şarklar dinliyoruz. Bunun nedeni nedir?

- Ben kendini tekrar etmeyi seven biri değilim. Ayrıca dinleyicilerime farklı lezzetler, tatlar, duygular dinletmek istiyorum. Kendi yaptığım şarkılar da birbirine benzemezdi. İki benzeyen şarkımı aynı albüme koymazdım. Açıkçası ortaya müzikten çok ‘şarkıcılık tarzı’ koymayı tercih ediyorum.

◊ Dile kolay; 25 senelik bir kariyer. 25 seneyi özetlerseniz, nasıl geçti sizin için?

- Güzel. 25 sene var olmak, herkese nasip olmaz. Dinleyicimin benden vazgeçmemesi, 25 senedir beni hâlâ severek dinlemeleri çok mutlu ediyor ve motive ediyor. Yeni şeyler üretmem adına bana cesaret ve güç veriyor. Her zaman sokağa çıktığımda sevgi ve saygı görüyorum. Çünkü ben de hiçbir dinleyicime sevgisizlik, saygısızlık yapmadım. Her iki işimi de çok ciddiye aldığım için bu duygunun karşılıklı olduğunu düşünüyorum.

SAVAŞIRIM AMA YIKILMAM

◊ Gerek oyunculukta, gerek müzik yaşantınızda güçlü bir imaj çiziyorsunuz. Bu durum yormuyor mu sizi?

- Güçlü durmak yormuyor beni. Tabii ki kendimi kötü hissettiğim zamanlar vardır ama bu tarafımı göstermeyi sevmem. Meseleyi kendim çözmek için savaşırım ve çözerim. Kötü bir günümdeysem kimseyle buluşup enerjisini düşürmem. Buradan şunu anlıyorum aslında; benim var oluş sebeplerimden biri insanların güzel, iyi vakit geçirmelerini sağlamak. Mesleki meseleye hâkim olduğun zaman da güçlü, kolay kolay yıkılmaz bir persona çıkıyor ortaya. Agresif bir adam değilim ama savaşçıyım. Bu savaşma gücümü de yine yaptığım şeye inanmamdan alıyorum. Bizim sektörümüz zaman zaman acımasız olabiliyor. Biraz zayıf olduğunuz zaman üzerinize basmak isteyen birçok insan çıkabiliyor. İşte bu noktada savaşçı kimliğinizin ortaya çıkması gerekiyor. Bu savaşçı ruhum, yara alsam da ayağa kalkıp devam etme ruhum beni 25 senedir piyasada ayakta tuttu. Hocalarımdan öğrendim ben bunu. Yani eğitimli bir savaşçıyım. Nasıl savaşacağımı bilirim. Savaşırım ama yıkılmam. Amacım burada katliam yapmak değil, savunma sağlam durmak, devrilmemeye çalışıp önümü açmak...

GEZİP TOZMA ALIŞKANLIĞIM YOK

◊ Yoğun bir çalışma temponuz olmasına rağmen çocuklarınıza da vakit ayırıyorsunuz. Bu enerji nereden geliyor?

- Bunu da çocuklarımı çok sevmeme ve sağlıklı yaşamama bağlıyorum. Sağlıklı yaşadığın ve enerjini düşürecek şeyler yapmadığın zaman enerjin zaten tavan! (Gülüyor) Çocuklarımla geçirdiğim süre kaliteli olsun, birbirimizle bütünleşelim istiyorum. Çünkü büyüyorlar ve bir süre sonra bizden uzaklaşmaya, arkadaşlarıyla vakit geçirmeye başlayacaklar. Ben çok şükür bir dönemimi birçok şeyden feragat ederek onlarla geçirmeyi seçtim. Çok fazla iş yapmadım, onların büyüme zamanlarını kaçırmak istemedim.

◊ Kendinize vakit ayırıyor musunuz?

- Spor var hayatımda. Güne spor yaparak başlıyorum, bu sayede günümün tamamı daha enerjik geçiyor. Bir de çok fazla gezip tozma alışkanlığım yok. Bazen arkadaşlarımla yemek yemeyi severim, o kadar.

İKİ Kİ ŞİLİK BİR HAYAT YAŞIYORUM

◊ Oyunculuk ve şarkıcılığı bir arada yürütüyorsunuz. Repoda (dizinin izin günü) dinlenmeniz gerekiyorken siz konsere çıkıyorsunuz. Nasıl dayanıyorsunuz bu tempoya?

- Benim repo günüm yok. Ben iki kişilik bir hayat yaşıyorum. Çok da olsun istemiyorum. Çünkü ben durmayı ve tatil yapmayı seven biri değilim. Durduğum zaman hiçbir şey yapmıyormuş gibi hissediyorum. Hiçbir şey yapmadığım gün bile spor yapıyorum. Boş durmak beni yavaşlatıyor, yoruyor. Çalıştıkça yorulmadığımı hissediyorum. Koç burcuyum, herhalde bununla alakalı.

POPTA ESKİSİ KADAR ÜRETİCİLİK YOK

◊ Müzik sektörünü değerlendirmenizi istesek neler söylersiniz?

- Bence her zamanki gibi değişim var. Bu anormal bir şey değil. Yakın arkadaşlarım “Bugün yapılan müzik değil” dediklerinde “Siz yaşlanmışsınız” diyorum. Çünkü bizim yaptığımız müziğe de babamlar “Oğlum Türk sanat müziği varken bu da müzik mi?” diyordu. Hep böyledir bu iş. Belli bir yaşı geçtikten sonra, kafan eskide kalırsa, yeni üretilen şeyi anlayamazsın, algılayamazsın. Ben anlamaya çalışıyorum ve bazılarını da çok seviyorum. Yalnız tek bir şey var; pop müzikte eskisi kadar üreticilik yok. Pop, sanki topu rap’e atmış gibi oldu. Pop ve rap birleşmeleri de enteresan oluyor. Bunu ben zaten yıllar önce yapmıştım, Pit10 ile “Hangimiz Tertemiz” şarkısını hazırlamıştık, güzel ve farklı olmuştu. Yine yapmak isterim.

BEN AŞKA HAZIRIM AMA...

◊ Biraz da aşkı konuşalım. Hayatınızdan tamamen çıkardınız mı aşkı, sizi ne zaman biriyle görebileceğiz?

- Aşkı çıkarmadım hayatımdan. Tam tersi son derece hazırım. Ama soru şu ki; hayatım hazır mı? Duygusal olarak aşka hazırım. Fakat ne kadar görüşebileceğiz? Ben iki kişilik bir hayat yaşıyorum zaten hem oyuncu hem de müzisyen olarak. Oyuncu arkadaşlarım bile ilişki yaşarken zorlanıyor. Aynı diziden birini buluyorlar ki birlikte vakit geçirebilsinler. Ben oyunculuğun yanında konserler de veriyorum. Bu tempoda birine ne kadar vakit ayırabileceğim? Çok anlayışlı olması lazım. Dediğim gibi bunun için biraz zamana ihtiyaç var.