Devlet baba hep mi döver? Bir dinle, biraz da bizi sev!

Güncelleme Tarihi:

Devlet baba hep mi döver Bir dinle, biraz da bizi sev
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 26, 2013 01:57

Nejat İşler uzun süredir Gümüşlük’te yaşıyor.

Haberin Devamı


Nejat İşler uzun süredir Gümüşlük’te yaşıyor. Burada komün hayatının dinamikleri geçerli. Ama aralarındaki dayanışma ruhu Gezi olaylarıyla doruk noktasına çıkmış. Forumlara, eylemlere aktif katılan İşler’le Gezi sonrası Gümüşlük’ü, Gezi öncesi Türkiye’yi konuştuk

*********

CEREN ŞEHİRLİOĞLU FOTOĞRAF: EMRE YUNUSOĞLU



Çocuklar Club Gümüşlük’ün gölge bir köşesine kurulu uzun masada çamurdan heykeller yapıyorlar. Gümüşlük Yaz Kampı için Van, Urfa ve İstanbul’dan geldiler. Burası onların magazin sayfalarında gördüğü,
iskelelerin üzerinde yayılan kibirli yıldızların krallığı değil.Onların ünlülerle tanışmaya can attığından çok
Gümüşlük’tekiler bu çocukları tanımak istiyor. Beş yıldır Gümüşlük’te yaşayan Nejat İşler az sonra gelip
onlarla birlikte Küçük Prens’i okuyacak. Akşam da birlikte Laçin Ceylan ve Nihat İleri’nin oyununu izleyecekler. Uzun yıllardır görmediği kardeşleri evine misafir olmuş gibi heyecanlı. Gözlerinde çok yumuşak, çok umutlu bir ifadeyle “Çocuklar” diyor. İşler’le Yaz Kampı’nın ikinci günü buluştuk. Çocukların heykellerine hayranlıkla bakıp, onlarla öğle yemeği yedikten sonra, çimenlerin üstünde bir sedire kurulup sohbete başladık.

----------

Haberin Devamı

Gümüşlük’te yaşamaya ne zaman başladınız?
5-6 yıldır burada yaşıyorum. İstanbul’da evim yok. Orada hiç güvende hissetmiyorum kendimi. Sokağa çıktığım anda bir şey başlıyor. Herkes bir şey istiyor. Burada bana sadece‘Artist’ diyorlar. Ben herkese yetemem. G.t olmaya razı oldum. Burada herkes dalgasında. Köylüsü de dışarıdan gelenlerin çoğu da doygun. Daha az sıkıntı yaşıyorum.


Gezi olayları buradaki hayatınızı etkiledi mi?
Etkilemez olur mu? Sedef oldum! Gümüşlük Forumu kısa sürede Türkiye’nin en aktif forumlarından biri oldu. Boş konuşmuyor kimse.

--------------


Gezi eylemlerine destek verdiniz ama sizin gibi eylemlere katılan meslektaşlarınız bu yüzden hedef gösterildi, bazıları işlerinden oldu. Mehmet Ali Alabora en açık örneği. Bu durum sizikorkuttu mu?

Ben hiçbir şeyle ilgili günlük bir tavır sergileyemem. Olaylar konusunda konuşurken tarihe bakarım. Ajite olamam yani. Biraz daha dikkatliyim bu konuda. “Bana bir şey olmasın” dediğimden değil. Şu sebepten: Bu bir sınıf çatışması sorunu. Gezi’nin çıkışının iktidarla hiç ilgisi yok. Medya ve muhalefetle ilgisi var. Onlara “Niye susuyorsunuz” demekle ilgisi var. İktidar ne yaparsa yapsın. Adı üstünde iktidar. Ama
muhalefet ve medya ne yaptı? Asıl sorun bu.

Haberin Devamı

************
Bir yandan iktidarın tavrına duyulan öfke de yok mu bunun içinde?

Bu bizim görevimiz değildi. Hatta ben üstlenmek istemiyorum, ‘Çocukların’ demeyi tercih ediyorum. O çocukların işi değildi bunu yapmak. Medya ve muhalefetin işiydi. Dünyanın her yerinde iktidarboşluğu bulduğu anda yapıştırır. Onlar da tabanına oynuyor. Ve siyaseten haklılar. Buna karşılık bir şey yapmayan haksız.

********************
Ama bunu yapmanın da bir üslubu yok mudur?
Evet vardır. Zaten kaba ve nobran buluyorum. Ama bu olay fark edilebilirdi. İlk üç günde bir özür dilenebilirdi. Madem yanlış davranıldığını kabul ediyorsunuz, hesabını sorun.

****************
Peki Gezi’den olumlu bir sonuç çıkar mı?

Zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Burada çocukların geldiği yaz kampı da böyle bir şey. Bir anlamda bizim özeleştirimiz. Mesela, ben hayatımda hiç Güneydoğu’ya gitmedim.Gümüşlük ise köylüsüyle, yerleşikleriyle tuzu kuru bir memleket. Ama şimdi tuzu kurular özeleştiri yapıyor. Biz sadece kendi arkasını koruyan burjuva ahlakını devam ettiriyor gibiyiz. Bu biraz rahatsız etti. Gezi ruhu filan diyorlar ya, en büyük meselesi bu işte. Ne yaptık diye dönüp kendimize bakmak. 30 yıldır Doğu’dakilerle konuşmuyoruz. Kürtçe bilmiyoruz. Komşumuzun dilini bilmiyoruz.

Haberin Devamı

***************
AKP’nin yüzde 50 ile ayırdığı seçmeni de ötekileştirilmiyor mu? Mesela Erdoğan’ı destekleyenler buraya gelse bir anlamda ‘ters mahalle baskısına’ maruz kalırlar mı?
Bunu da forumda konuşacağız yakında. Mesela bankalar, holdingler, Koç’lar, Sabancı’lar hâlâ başörtülü kadın çalıştırmıyorlar, reklamlarında oynatmıyorlar. Benim annem başörtülü. Bunlar Türkiye’nin gerçeği. Biziz. Beraber seviniyoruz, beraber acı çekiyoruz. Mesela Gölcük depremini hatırla, hiç o Alevi, bu
Sünni, bu başörtülü diye bir şey var mıydı? Bizim hamurumuzda var dayanışma. Bunun ortaya çıkması lazım.

***************
Burada düzenlendiğiniz eylemleri eleştirenler oldu. Katılanlara ‘tatlı su solcusu’ diyenler var.

Birincisi, burada kimse solcu değil. Tatlı su hiç değil. Yaz bittikten sonra da buradaki forum devam eder. Bence yıldız bir forum bizimki. Bu eleştirilerde sorun şurada; insanlar bir kahraman yaratmaya çalışıyor hep. Bir anda patlasın istiyorlar ama bu öyle bir şey değil. Yavaş yavaş olacak. Şu anda özeleştiri yapıyoruz. Ben net utanıyorum kendimden. Bu yaz kampı bunun için var. Onlarla tanışmak için yaptık. Onlar da bizi tanımıyor. Dizilerde gördükleri gibi yaşıyoruz zannediyorlar. Bir daha gelecekler, biz oraya gideceğiz, bu devam edecek. Aslında hükümetin dediği Kürt açılımına hizmet ediyoruz. Ama bildiğimiz yoldan. O yol da konuşmak.

Haberin Devamı

**************

İktidarın söylediğiniz anlamda konuşmaya yeterince hoşgörü gösterdiğini düşünüyor musunuz?

İzin vermediğini söylersek haksızlık ederiz. Siyasetçilerin neyi neden yaptıklarını çözemem ama ben ne yaptığımı biliyorum. Bu tanışıklığı büyütelim, devamlı beraber olalım istiyorum. Çocukluğumu Eyüp’te geçirdim. Bir işçi semtiydi. Altımızda bir Kürt aile, yanımızda Pomak, karşımızda Bulgar oturuyordu. Gayet iyiydik. Kahvede ancak şaka olurdu “Hadi lan Pomak!” Şimdi iş ciddiye bindi. Ama artık bizim dönüp kendimize bakmamız lazım. Yıllardır hiçbir şey yapmadık. Ekmek elden su gölden yaşadık. Bu çocukları görmedik. Onlarla tanışmamız gerek. Şimdi bir Kürtçe kampı düşünüyoruz mesela. Böyle tanışarak çözülecek bu mesele.
****************
Bugün din ve ırktan öte, farklı bir ‘biz ve onlar’ kutuplaşmasının içine çekildiğimizi düşünüyor musunuz?

Benim dedem dindar bir adamdı. 16 yaşıma kadar beş vakit namaz kıldım. Sorun bununla ilgili değil, sınıfla ilgili. İktidarların hepsi 10 sene geçirdikten sonra bu hale gelebilir. Ama bu bizim işimiz değildi. Benim ne işim var Gezi’de, Mehmet Ali’nin (Alabora) ne işi var? Biz film yaparız. İşimizle anlatırız.

Ama istediğiniz gibi anlatmanıza izin verilmiyorsa ne yapacaksınız? Bırakacak mısınız?

Bazen inandığın şey için para kazanmayı reddedebilirsin. Mehmet Ali ‘Heberler’i para kazanmak için mi yapıyor sence? Bir de şu, Büyük Türkiye, emperyal, Mısır, Suriye, oraya atlayalım, buraya patlayalım tavrını da anlamıyorum. Bir dur bize bak önce.

*****************
İktidar baksa göreceği manzara ne?

Hiç kimse görmedi. Demirel de, İnönü de, Özal da, görmedi. Bunlar da görmüyorlar. Ben iktidarlaempati kuruyorum. Mesela benim bir avantam var. İki tane insan geliyor, ben tanıdığıma veririm. Bunda eleştirecek bir şey yok. Hep sızlanıyoruz “Ne yapacağız?” diye. İşte biz Gümüşlük yaz kampını yaptık. Sonra yine sivil bir işe bakacağız. Böyle devam edecek.

Hangi iktidar gelirse gelsin aynı şey olur mu diyorsunuz yani?

CHP gelse ne olacak ki? Aynı şey. Açık alan bırakırsan adam evine de girer, hayatına da karışır.

Haberin Devamı

****************
Açık alanı veren kim?
Medya ve muhalefet. Bu çocukların yaptığı şey, herkesin kendine çekidüzen vermesini sağlamak. O eski sistemlerin hiçbiri tutmadı. Ne Marksist yapı, ne Atatürkçü yapı çalıştı.Yeni bir şeyler sölemek lazım. Ve bu yeni şey şimdiki iktidarın tabanı için de çalışacak. Büyük sermaye grupları, medya ve muhalefet biraz çalışsa çok güzel şeyler olacak. Burası çok güzel bir ülke. Atatürk’ün bir lafını çok severim: ‘Vatanını en çok seven işini iyi yapandır.’ İşinizi yapın
abi!

*********************
Hükümet işini iyi yapıyor mu?
Ben bu hükümetle ilgili çok büyük bir hayalkırıklığı yaşıyorum. ‘Evet’çi değilim, ‘Yetmez ama Evet’çi değilim. Ben boykot ettim. Yiğidi öldür hakkını ver. Güzel şeyler yaptılar. Askeri vesayeti kırdılar. Ama şimdi ne yapıyorsunuz? Bütün dünyada böyledir, biri 10 sene iktidardaysa güç sarhoşluğuna kapılır. Ama medya ve muhalefet bunu dengeler. 5 kişi öldü daha ne olsun? Berkin komada, Lobna konuşamıyor, dahabilmediklerimiz var.

**********

Polisler de var yaralanan.

Var tabii. Onlar da bizim kardeşimiz. Onlar da halk çocuğu. Benim çok arkadaşım var polis. Cihangir’den Hayal Kahvesi’ne gideceğim mesela, taksi gelmez, beni polis arabası bırakırdı. Zaten sorun yok. Ama eylemler sırasında provokasyon vardı. Ben de gördüm. Ama onlar değil, bu çocuklar yaptı ne yapıldıysa. Sen devlet baba mısın, devlet ana mısın? Hep mi döversin çocuğunu? Hemen mi patlatırsın bir tane? Bir dinle, bir sev ya!

Bu tavrın bilinçli olduğunu söyleyenler de var.

Evet, gizli ajanda olabilir. Özür dileyip bitirebilirdi. Bitirmedi. Ateşe odun atar gibi devam ettirdi bunu. Biz de bu gizli ajandanın içine mi çekiliyoruz acaba diye şüpheleniyorum ara sıra.

*************
Sizin için Gezi’nin kahramanları kimler?

Sırrı Süreyya Önder. Zaten şimdi forumlarda bağımsız aday çıkarmayı konuşuyoruz. Bir tane Sırrı bunu yaptı. Beş Sırrı mecliste ne yapar? Tamam iktidar bizi yönetsin ama bize iyi davranın. Biz de varız. Öbür yüzde 50’ye iyi davranın, bu kadar. Biz beraber yaşayalım, beraber konuşalım. Bunu anlamayan da bizi yönetmesin. Başbakan Kasımpaşalı bir de, İstanbullu bunu yapmaz,yakışmaz. Ama Menderes döneminde de 6-7 Eylül olayları oldu, Demirel de, Özal da farklı değildi. Tansu Çiller’i hiç konuşmuyorum bile. Cinayet hükümetidir o. Üstelik en büyük özgürlüğü de bize o zaman verdiler. Bunların birbirlerinden farkı yok.

***********
Gezi ruhu denilen şey ne sizce?

Ötekileştirmenin karşısında olmak. Sadece bu. İçkime karışma,
özel hayatıma karışma filan değil. Ve bu çocuklar ‘Tamam yeter’ dediler. Biz birlikte yaşamak istiyoruz.

***********

Yaz Kampı daha başlangıç

Oyuncu Belit Özükan, Gümüşlük Platformu’nun çalışmalarına en aktif katılan isimlerden biri. Forumlarda moderatörlük yapıyor.Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Gümüşlük Akademisi Vakfı’nın desteğiyle gerçekleştirdikleri Yaz Kampı’nın da organizatörlerinden biri. Yaşları 15-21 arası değişen öğrencileri Gümüşlük’te misafir eden kampı şöyle anlatıyor Özükan: “Devamlılığı olan bir şey yapmalıyız fikrindençıktı yaz kampı. Şu anda 7 öğrenci var. Burada tamamen imece usulü atölye programları organize edildi. Ressamlar ve yazarlar destek oldu. Esnaf yemek ve diğer ihtiyaçlar için yardımcı oldu. Şimdi 26 Ağustos’a kadar dans, yüzme, voleybol, satranç, tiyatro gibi aktivitelere katılacaklar. Bizim dileğimiz bunun devamlı olması. Sonra biz onların yanına gideceğiz, onlar yine gelecek. Birbirimizden öğrenecek çok şeyimiz var.”

******************

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!