Cansız manken şair çıktı

Güncelleme Tarihi:

Cansız manken şair çıktı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2000 00:00

Haberin Devamı

Podyumların ‘‘Cansız manken’’i olarak ünlendi Vahe Kılıçaslan. Oysa mankenlik dışında şairlik özelliği de varmış. Çocukluğundan beri yazan ve 1000’e yakın şiiri olan manken, şiirlerinden 38 tanesini kitaplaştırdı bile. Bugünlerde ‘‘Gözlük’’ adını verdiği şiir kitabıyla gündeme gelen Vahe Kılıçaslan'la şiiri, ailesini, mankenliği ve sinemayı konuştuk...

Son günlerde herkesin bir şiir kitabı çıkarma durumu söz konusu. Şiirsiz sanatçı kalmasın sloganıyla hareket eden ünlüler, şöhretlerine dizelerle şöhret katıyorlar. Bu konuda bir ilk gerçekleştiren son şiir kitabının sahibi ise, ünlü manken Vahe Kılıçaslan. Hayatında bugüne kadar yaşadıklarını satırlara döken Kılıçaslan, ‘‘Gözlük’’ adını verdiği kitabındaki 38 şiiriyle aşkı, ölümü, acıyı ve her türlü insani duyguyu paylaşıyor...

Şiir kitabı nereden çıktı?

Çocukluğumdan beri şiir yazıyordum. 1000'e yakın şiirin içinden, 38 tanesini sayfalara döktüm. Zaten arada bir konuk olduğum talk-show'larda ve televizyon programlarında da okuyordum, halkın isteği doğrultusunda kitaplaştırmaya karar verdik.

Neden 38 tane?

Türk halkı şiire çok fazla ilgi göstermiyor. Sıkılmasınlar diye sadece 38 tane koyduk kitaba. Bir de, bir anlamda cep kitabı gibi oldu bu. Beni seven insanlar cebine koysun istedik. Ceplerinde dolaştırırlar, arada sırada istedikleri zaman çıkarıp okurlar diye düşündük...

Neden adını ‘‘Gözlük’’ koydunuz?

Gözlük benim imajım. Cansız manken olarak imajım bu, birçok duyguyu bunun altından yaşıyorum. Bu gözlüğün bana çok emeği geçti dersem yeridir. Hep gözlükle tanındım ve sevildim. Hissettiklerimi gösteren de, saklayan da bu gözlük aslında...

İçinde gözlük şiiri de var mı?

Var. Sonradan olan bir şiir o. Kısa ama anlamlı. İnsanların beni gözlüksüz tanıyamamalarını anlatıyor. Sokaktaki kestaneci bile beni gözlüğümden tanır hale gelmiş...

Şiir nasıl yazılır?

Hayata bakış açımla ilgili bu. Başkalarının nasıl yazdığını bilemem ama ben bu hayatta misafir olduğuma inanıyorum. Bir tad bırakmak istedim. Misafirliğe gidip nasıl ki tatlı götürürsün, çıkarken ardında güzel bir tad bırakmak istersin, bu da öyle birşey. Biz hayvan olarak da, bitki olarak da dünyaya gelebilirdik, ama insan olduk. Yaşadığımız hayattan zevk almak ve hayatı sevmek bütün mesele. Mankenliğe girdikten sonra acı çektim. Aile hayatım olduğu için, düzenli yaşadığım için halka açılamadım. Cansız manken imajım yüzünden de sıkıntı çektim. Yani şiirlerimde yaşanan herşeyin izi var.

Ayda 50 bin mekik çekiyorum

İş hayatı nasıl gidiyor?

Mankenlik devam ediyor. Önümüzdeki aylarda bir film projesi olacak, benim için bir senaryo yazıyorlar şu anda. Amerikan polisiye dizisi gibi bir şey, ben de bir dedektifi oynayacağım. Diğer oyuncular belli değil. Bütçesi çok fazla olduğu için biraz zaman alıyor.

Hedefiniz nedir peki, mankenlikte devam etmeyi düşünüyor musunuz?

Benim gerçek hedefim sinema oyuncusu olmak. Kendimi zinde tutmak için her türlü fedakarlığı yapıyorum. Ayda 50 bin mekik çekmek benim işim. Günün belli saatlerini muhakkak spora ayırırım. İyi bir oyuncu olmak için vücudun da önemli olduğunu düşünüyorum...

Bu sene de koşu maratonuna katılıyor musunuz?

Asya-Avrupa maratonunu her sene koşuyordum, bu sene iş teklif ettiler. Garip bir şey aslında, çünkü ben zaten yapıyordum bunu. Şimdi bana para teklif ettiler, yani maratonu koşarak bir de para kazanacağım...

Bir de geçenlerde üstünüzden minibüs geçti, canınız acımadı mı?

Adana'daki Auto Show'a bir sürü manken çağırdılar, sonunda ben seçildim. Değişik bir şey yapalım istedik. Japonya'da araba show'larında yapılır böyle şeyler. Yere yattım, minibüs üstümden geçti. İki tonluk minibüs. Hiç acı hissetmedim. Midem çok sert, asfalt gibi. Bunu bilerek yaptım zaten. Bir erkek mankenin gündeme gelmesi çok zor. Eşcinsel olmadan veya sansasyona karışmadan, aile hayatı yaşayarak olmuyor. Ölüm riskini de bazen göz önüne alıyoruz. Ama değiyor. Mesela Adana'da show bitince insanlar beni sırtlarına aldılar, oradan oraya dolaştırdılar. Çok hoş bir duygu bu, insan kendini milli antrenör gibi hissediyor...

Ne zaman ölümle burun buruna geldiniz?

Bir keresinde boğazıma tüyler kaçtı. Bir yastık markasının tanıtımı vardı, yastık savaşı yapıldı. Tüyler boğazıma girdi, boğulmaktan son anda kurtuldum.

Kızlarım manken olamaz

İkinci bir şiir kitabı gelecek mi?

Şiir kitabı değil ama, şimdilerde bir kitaba başlıyorum. Bu camiayı anlatacağım, isim vermeden. Mankenlik camiasının içyüzünü, bugüne kadar yaşadıklarımı göstermek istiyorum. Çocuklar bir hevesle manken oluyorlar, onları nelerin beklediğini bile bilmiyorlar...

Sizin çocuklarınız manken olmak isterse...

Hayatta olmaz. Büyük kızım doktor olacak. Hep onu istiyor, doktor olacağım diyor. Küçük de daha dört yaşında. Ama eğer böyle bir istekleri olsaydı da, asla izin vermezdim. Hele kızlar için hiç iyi bir ortam değil bu...

Çocuklarınıza hayatta vermek istediğiniz şey nedir?

İşinde başarılı olmasını aşılardım, iyi insan ve duygulu insan olmasını öğütlerim çocuklarıma. Aile kurmalarını isterim, gözleri dışarıda olmasın. Enerjisini işinde kullanan insan başarılı olur. Keşke herkes bunu yapsa, o zaman ülkemiz çok başka bir düzeyde olabilirdi...

Kimdir Vahe Kılıçaslan?

1966'da İstanbul'da doğdu.

1986'da Ağrı'da komando olarak askerliğini yaptı.

1994'de mankenliğe başladı.

1995'de Türkiye'nin en iyi modeli seçildi.

1996'da Aks Deodorant reklamında oynadı.

1997'de 5 saat 26 dakika hareketsiz kalarak ‘‘cansız manken’’ imajını kazandı.

1999'da Hülya Avşar'la ‘‘Bugün Benim Doğum Günüm’’ oyununda rol aldı.

2000'de Magazin Gazetecileri Derneği tarafından ‘‘yılın mankeni’’ seçildi.

2000'de yapılan bir halk anketine göre en başarılı 10 isim arasında seçildi.

11 yıllık evli olan Vahe Kılıçaslan'ın biri sekiz, diğeri de dört yaşında olan iki kızı var.

Selam

Selamsız insan sevgisizdir. Sevginin asıl hedefi,

Dünyaya mutluluk vermektir.

Sevgi gerçek olmasaydı.

Dünyanın sevgiye ihtiyacı olmazdı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!