Akademi 'tarihle hesaplaşanlar'a göz kırptı

Güncelleme Tarihi:

Akademi tarihle hesaplaşanlara göz kırptı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2024 07:00

Biri atom bombasının babası olarak anılan ve onca insanın hayatına mal olmuş bir silahın yapımında çalışan bir biliminsanının öyküsünü anlatıyor, diğeri de 1920’lerde servetlerine beyazların konduğu, cinayete kurban giden Kızılderilileri... ‘Oppenheimer’ 13 dalda, ‘Dolunay Katilleri’ de 10 dalda aday oldu. Akademi, tarihsel hesaplaşmalar içeren bu iki yapımın yanında feminist dokunuşlara sahip ‘Poor Things’i de 11 dalda aday gösterdi.

Haberin Devamı

Sinema bir eğlence sanatı olduğu kadar ulusların tarihlerindeki ayıplarla yüzleşme, hesaplaşma ve geçmişin acılı sayfalarını hatırlatılma yeridir aynı zamanda. Kuşkusuz bunu söylerken vicdanen, ahlaken, siyaseten doğru yerlerde duran filmlerden ve onların yaratıcılarından bahsediyorum. Günümüz dünyasında bu türden sert söylemlere sahip, radikal yönetmenler ve yapıtlar bulmak giderek zorlaşıyor. Ama yine de bu yola kısmi de olsa heveslenen ve meselesini ‘popüler sinema’nın çizgilerinde anlatmaya çabalayanlar var elbet.

Akademi 10 Mart’ta 96’ıncı kez dağıtacağı ödüller için adaylarını açıklarken işte bu türden iki filme fazlasıyla göz kırptı. Bunlardan biri ‘Oppenheimer’, diğeri de ‘Dolunay Katilleri’ydi (‘Killers of the Flower Moon’). İlki ‘Atom bombasının babası’ olarak da anılan, barış adına yola çıkıp onca insanın ölümüne sebep olan J. Robert Oppenheimer’ın hayatından kesitleri ve hakkında komünizm suçlamasıyla açılan soruşturma sürecini perdeye taşıyordu. İkincisi de 1920’ler başında arazilerinde çıkan petrolle zenginleşen Osage kızılderilerinin servetlerine konmak için çok sayıda cinayet işleyen beyazlardan oluşan bir çetenin dinamiklerini anlatıyordu.

Haberin Devamı

BARBİE’YE ‘BÜYÜK SÜRPRİZ’

Christopher Nolan imzalı ‘Oppenheimer’ 13, büyük usta Martin Scorsese’nin yönettiği ‘Dolunay Katilleri’ ise 10 dalda aday oldu. Listenin bir başka öne çıkan filmi de 11 adaylıkla bizde ‘Zavallılar’ Türkçe adıyla 9 Şubat’ta vizyona girecek olan Yorgos Lanthimos’un feminist dokunuşlara sahip ‘Poor Things’iydi. Venedik’te ‘Altın Aslan’ alan bu yapımda trajik bir şekilde ölen ama sıradışı bir biliminsanı tarafından beyni küçük bebeğin beyniyle değiştirilmek suretiyle yeniden hayata döndürülen bir kadının öyküsü ön plandaydı. Akademi ayrıca geçen yıl Cannes’da ‘Altın Palmiye’yle ödüllendirilen ‘Bir Düşüşün Anatomisi’ni (‘Anatomy of the Fall’) de es geçmedi ve beş dalda aday gösterdi. Bütün dünyada gişe rekorları kıran (toplam hasılatı 1 milyar 44 milyon dolardı) ‘Barbie’ ise ‘En İyi Film’ dalının 10 adayından biri olurken, yaratıcısı Greta Gerwig’in ‘En İyi Yönetmen’ kategorisinde, başrol oyuncusu Margot Robbie’nin de ‘En İyi Kadın Oyuncu’da aday gösterilmemeleri en büyük sürprizlerden biri olduğu dile getiriliyor.

Haberin Devamı

BOL BOL TAHMİN YAPILACAK

Evet, heykeli bu yıl koltuğunun altına sıkıştırarak geceyi mutluluk gözyaşları içinde terk edecekler 10 Mart’ta, her zamanki mekân olan Los Angeles’taki Dolby Theatre’da yapılacak törende belli olacak. Jimmy Kimmel’ın sunacağı geceye kadar da bol bol tahminler yapılacak, hakkı yenenlerden dem vurulacak, törende kimin ne renk elbise giyeceği konuşulacak vs. Bana sorarsanız en önemli kategori niteliğindeki ‘En İyi Film’ ve ‘En İyi Yönetmen’de Akademi’nin seçimi ‘Oppenheimer’ ve Christopher Nolan’dan yana olacak. İzlediklerim üzerinden konuşuyorum, örneğin ‘Bir Düşüşün Anatomisi’, ‘Oppenheimer’dan çok daha iyi bir yapımdı...

Haberin Devamı

SCORSESE 10’UNCU KEZ ADAY

Geçen 17 Kasım’da 81 yaşına giren Martin Scorsese, son filmi ‘Dolunay Katilleri’yle ‘En İyi Yönetmen’ dalının beş adayından biri olurken bir rekora da imza attı; bu dalda aday olan en yaşlı yönetmen. Öte yandan en çok adaylık 12 kezle William Wyler’a ait. ‘Marty’ ise bu yılla birlikte kariyerinde 10’uncu kez aday oldu ve tarihsel sıralamada ikinci sıraya yükseldi. Basamağın üçüncü sırasında ise dokuz kezle Steven Spielberg var.

BİR İLK: ÜÇ KADIN YÖNETMEN

Bu yıl yaşanan ilklerden biri de ‘En İyi Film’ dalında yer alan 10 yapımdan üçünün yönetmenlerinin kadın olmasıydı. Çok çok uzun yıllar kadın yönetmenleri görmezden gelen Akademi, son dönemde yaptığı seçimlerle eski ‘seksist’ bakışını bir nebze değiştirmiş gibi görünüyor. Bu yılki listede yer alan kadın yönetmenin imzasını taşıyan yapıtlar ise şöyle: ‘Bir Düşüşün Anatomisi’ / Justine Triet, ‘Barbie’ / Greta Gerwig ve ‘Başka Bir Hayatta’ / Celine Song. Lakin bu üçlüden sadece biri, Justine Triet ‘En İyi Yönetmen’ kategorisinin beş adayından biri olabildi.

Haberin Devamı

BİZDEN DE BİRİ VAR

Bu yıl Almanya’yı Oscar’larda temsil eden Türk yönetmen İlker Çatak imzalı ‘Öğretmenler Odası’ (Das Lehrerzimmer’) ‘En İyi Uluslararası Film’ dalının beş adayından biri oldu. İdealist bir öğretmenin lisedeki ilk işinde yaşadıklarını anlatan yapım ‘Lola’ olarak da bilinen ‘Alman Sinema Ödülleri 2023’te ‘En İyi Film’, ‘En İyi Yönetmen’, ‘En İyi Kadın Oyuncu’, ‘En İyi Senaryo’ ve ‘En İyi Kurgu’ ödüllerini kazanmıştı. Berlin doğumlu Çatak, liseyi Türkiye’de bitirmiş, daha sonra sinema eğitimi almak için tekrar Berlin’e dönmüştü.

BU YILIN ‘HAKKI YENENLER’İ

Her daim gündeme gelen ‘hakkı yenenler’ ya da ‘es geçilenler’ listesi yine dikkat çekici. Şöyle ki ‘Dolunay Katilleri’ndeki performansına rağmen ‘En İyi Erkek Oyuncu’da aday olamayan Leonardo DiCaprio, ‘Barbie’nin yönetmeni Greta Gerwig (hatta bu konuda Stephen King tweet atarak “Greta Gerwig yok mu? Bu gerçekten doğru mu?” diye sordu), filmin ‘En İyi Kadın Oyuncu’da aday olamayan yıldızı Margot Robbie, ‘Bir Skandalın Peşinde’deki (‘May December’) performansıyla ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’da aday olması beklenen Charles Melton, ‘Ferrari’de kariyerinin en iyi performanslarından birini sergileyen ama buna rağmen ‘En İyi Kadın Oyuncu’da görmezden gelinen Penelope Cruz ve Sofia Coppola’nın ‘Priscilla’ adlı son filmi vs. bu yıl gönüllerin adayları olmaktan öteye gidemedi...

Haberin Devamı

‘EN İYİ KADIN OYUNCU’ DALININ İLK KIZILDERİLİ KÖKENLİ ADAYI

‘Dolunay Katilleri’nde ‘Mollie’ adlı ana karakteri canlandıran Lily Gladstone, Oscar tarihinde ‘En İyi Kadın Oyuncu’ dalında aday olan ilk Kızılderili kökenli oyuncu oldu. Kökleri Siksikaitsitapi ve Niimiipuu kabilelerine dayanan Gladstone’nun annesi İngiliz, babası ise Karaayaklar soyundan gelen bir kızılderiliymiş.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!