Her hareketli çocuk hiperaktif değildir

Güncelleme Tarihi:

Her hareketli çocuk hiperaktif değildir
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 22, 2016 15:56

Çocuğunuza hiperaktif demeden önce iki kere düşünün acaba sadece “yaramazlık” dediğimiz, çocuk enerjisi olabilir mi?

Haberin Devamı

Yeni nesil çocuk yetiştirenlerin en büyük sorunlarından biri çocuklarının "hiperaktif" damgası yemesi. Ancak hızla artan bu hiperaktivite tanıları gerçekten doğru mu yoksa gereksiz hiperaktivite ilaçları kullanılıyor mu? 

Çocuk ve ergen psikiyatristi, psikoterapist Prof. Dr. Özgür Öner “Çocuğa hiperaktif demek uzmanların işidir, Çocuğunuza hiperaktif demeden önce mutlaka bir uzmana danışın” diyor.

HER HAREKETLİ ÇOCUK “HİPERAKTİF” DEĞİLDİR!

Her hareketli çocuk hiperaktif değildir

“Okullarımızda adeta bir ‘hiperaktivite’ salgını yaşanıyor. Daha önce sadece “yaramaz” dediğimiz çocuklar şimdi tanı alıyor. Peki, her hareketli çocuk gerçekten hiperaktif mi? Burada dikkat edilecek noktaları gözden kaçırmadan hareket etmek ve gerekiyorsa bir uzmandan yardım almak gerekir” şeklinde konuşan Prof. Dr. Özgür Öner “Tanı koyduracak herhangi bir test yoktur! Tanı, deneyimli bir çocuk psikiyatristinin yaptığı görüşme ve muayene ile konulur. Anne babalar internetten indirdikleri testlerle çocuklarına tanı koyuyorlar, bu çocuğun geleceği için çok yanlış bir davranıştır.” diyerek hiperaktivite şüphesi duyan ailelerin uzmanlara başvurması gerektiğini söyledi.

Haberin Devamı

Her hareketli çocuk hiperaktif değildir

HER YAŞIN AYRI BİR HAKEKETLİLİĞİ VAR

Prof. Dr. Öner “Her yaşın kendisine göre bir hareketlilik düzeyi vardır. Ufak çocukların daha hareketli olması normaldir. Bu nedenle, özellikle de eğer çocuğunuz okula erken gitmişse tanı konusunda çok daha dikkatli olun. Şimdiki çocukların sizin çocukluğunuza göre daha hakeretli olması normaldir. Bütün günü evde geçiren bir çocuğun enerjisini atamaması daha hareketli olmasına yol açıyor. İş, güç, yoğunluk, trafik ise anne-babayı daha tahammülsüz yapıyor. Bu tahammülsüzlük ise çocukların aslında normal olan hareketliliğinin abartılı algılanmasına yol açıyor. Çocuğunuzun yaşıtlarıyla açık havada eğlenceli vakit geçirmesini sağlamak hareketliliğini kontrol altına almaya yardımcı olacaktır.” dedi.

Haberin Devamı

ÇOCUĞUNUZ HER YERDE Mİ HAREKETLİ?

“Çocuğunuzla ilgili şikayetlerin nerelerde yoğunlaştığını gözleyin” diyen Prof. Dr. Özgür Öner “Bu çok önemli bir ölçüttür. Sadece bir ortamda görülen şikayetler genelde o ortamdaki sorunlara bağlıdır. Örneğin iyi sınır konulmayan ortamlarda aşırı hareketlilik gösteren birçok çocuk, sınırların belirli olduğu durumlarda kurallara gayet iyi uyabilir. Yani evde hiç söz dinlemeyen bir çocuk okulda, kreşte, bir arkadaşının evinde kurallara uyuyorsa bu çocuğa hiperaktif diyemeyiz.” şeklinde konuştu. Şikayetlerin süresinin en az 6 ay olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Özgür Öner kısa süreli davranış sorunlarında başka nedenlere bakılması gerektiğini, özellikle son dönemde çocuğun hayatında olan değişiklikleri göz önünde bulundurarak karar vermenin daha doğru olacağını ifade etti. 

Haberin Devamı

BAŞLANGIÇ YAŞI ÖNEMLİ

Prof. Dr. Özgür Öner “Gerçek bir hiperaktiviteden söz etmek için belirtilerin erken başlaması gerekir. 15 yaşında başlayan, daha önce hiç olmayan davranışlar hiperaktivite lehine yorumlanmamalıdır.” derken “Belirtilerin son tanımlamalara göre 12 yaşından önce olması gereklidir” diye ekledi.

Her hareketli çocuk hiperaktif değildir

SADECE KIPIR KIPIR İSE

Prof. Dr. Özgür Öner “Sadece kıpır kıpır olmak hiperaktivite tanısı koydurmaz”, derken anne babanın dikkatinden kaçmaması gereken belirtileri de şöyle sıraladı: “Sırasını beklemekte güçlük, uygun olmayan yerlerde hareketli olma, oturması gereken (sınıf gibi) yerlerde oturamama, sessizce oyun oynayamama çok konuşma, bir soru sorulduğunda daha soru tamamlanmadan atılıp yanıt verme, diğer insanların konuşmasını kesme, birden yola fırlama gibi tehlikeli olabilecek davranışlar.”

Haberin Devamı

HAREKETLİLİK TEK BAŞINA HİPERAKTİVİTE DEMEK DEĞİLDİR

Anne babaların hareketli çocuklara hiperatkif demeyi alışkanlık haline getirdiğini halbuki gerçek hiperaktivitede sadece hareketlilik olmadığını söyleyen Prof. Dr. Özgür Öner “En önemli ölçütlerden birisi bu! Hareketlilik tek başına bir sorun olarak kabul edilmemelidir. Bu davranış sonucunda çocuğun okul yaşantısında, akademik başarısında, sosyal ve arkadaş ilişkilerinde, anne babası ile olan ilişkilerinde belirgin sorunlar yaşaması gerekir. Ayrıca şikayetlerin şiddetinin belirlenebilmesi için, çocuğun yaşındaki ve sınıfındaki ortalama kız ve erkek öğrencilerin gösterdiği hareketlilik ile karşılaştırma yapabilmemiz gereklidir. Bu amaçla geliştirilmiş ölçekler kullanılmalı ve karşılaştırmalar yapılarak çocuğun yaşına göre gösterdiği hareketliliğin derecesi saptanmalıdır.” dedi.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!