Glokom tedavi edilmezse körlük yapıyor
Güncelleme Tarihi:
Özlem DOĞAN/KONYA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 2007 12:52
SELÇUK Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Mehmet Okka, dünyada ve Türkiye’de çok sayıda insanı etkileyen ve yaygın bir göz hastalığı sorunu olan glokomun (göz tansiyonu) dikkate alınması gereken bir hastalık olduğunu söyledi.
Dünya genelinde yaklaşık 3 milyon kişinin glokom nedeniyle görmediğini belirten Doç.Dr. Okka, “Glokomda, gözün normal işlevini yapması yani görebilmesi için gerekli olan tonusunu sağlayan göz içi basıncının, göz sinirine zarar verecek oranda yüksek olmasıdır. Genellikle orta yaşın üzerinde ortalama olarak 40 yaşın üzerinde oluşan glokom yıllar içinde çok sinsi ilerler. Fark edilebileceği ana kadar gözün içi tabakası olan retinanın sinir liflerine ve göz sinirine zarar verir ve sinir ölümüne neden olur. Göz siniri hücreleri öldüğü zaman da kalıcı körlük oluşur” dedi.
Glokomlu kişilerin büyük kısmında bu hastalığa ait önemli bir belirtinin görülmediğini kaydeden Doç.Dr. Okka, ileri dönemde ve önemli görme kaybı ortaya çıktığında fark edildiğini belirtti. Doç.Dr. Okka, “Glokomda öncelikle çevre görme kaybı olur. Daha sonra hastanın görme alanı giderek daralır, en sonunda da merkezi görme bozukluğu oluşur. Hastalık ilerledikten sonra şiddetli göz ağrısı, baş ağrısı, kalp krizi ile karışabilecek şekilde ağrı, görmenin azalması, gözde kızarıklık, bulantı, kusma, korneanın ödemlenmesi ortaya çıkar. Bu durumda derhal bir göz hastalıkları uzmanına müracaat edilmesi ve tedavinin sağlanması önemlidir. Erken tedavi glokomun göz sinirine zarar vererek körlüğe neden olmasını önleyecektir” diye konuştu.
İlerleyen yaş, ailede glokom bulunması, sigara, şeker hastalığı, kan basıncın normalden yüksek veya düşük olması, miyopi, migren gibi hastalıkların glokomu tetikleyeceğini vurgulayan Doç.Dr. Okka, bu özelliklere sahip kişilerin glokom yönünden göz muayenelerini yaptırmalarını istedi.
Glokomlu kişilerin büyük kısmında bu hastalığa ait önemli bir belirtinin görülmediğini kaydeden Doç.Dr. Okka, ileri dönemde ve önemli görme kaybı ortaya çıktığında fark edildiğini belirtti. Doç.Dr. Okka, “Glokomda öncelikle çevre görme kaybı olur. Daha sonra hastanın görme alanı giderek daralır, en sonunda da merkezi görme bozukluğu oluşur. Hastalık ilerledikten sonra şiddetli göz ağrısı, baş ağrısı, kalp krizi ile karışabilecek şekilde ağrı, görmenin azalması, gözde kızarıklık, bulantı, kusma, korneanın ödemlenmesi ortaya çıkar. Bu durumda derhal bir göz hastalıkları uzmanına müracaat edilmesi ve tedavinin sağlanması önemlidir. Erken tedavi glokomun göz sinirine zarar vererek körlüğe neden olmasını önleyecektir” diye konuştu.
İlerleyen yaş, ailede glokom bulunması, sigara, şeker hastalığı, kan basıncın normalden yüksek veya düşük olması, miyopi, migren gibi hastalıkların glokomu tetikleyeceğini vurgulayan Doç.Dr. Okka, bu özelliklere sahip kişilerin glokom yönünden göz muayenelerini yaptırmalarını istedi.