ENBE’den Kızıl Ordu Korosu jesti

Güncelleme Tarihi:

ENBE’den Kızıl Ordu Korosu jesti
Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2017 19:56

Takvim yaprakları 25 Aralık 2016’yı gösteriyordu. Dünyaca ünlü Kızıl Ordu Korosu Rus askerlere moral vermek için o gün, Suriye’ye gitmek üzere Soçi’den kalkan Tu-154 tipi uçağa bindi. 64 sanatçıyla birlikte toplam 92 kişiyle havalanan uçak, kısa süre sonra Karadeniz’e düştü. Elim kazada ne yazık ki, tek kişi bile kurtulamadı. 89 sene önce kurulan ve 2 binden fazla eseri bulunan dünyanın en büyük ordu korosu, 2 dakika gibi kısa bir sürede maziye gömüldü. Herkesi gözyaşlarına boğan bu kazaya en çok üzülenlerden biri de kuşkusuz, meslektaşlarını kaybeden ENBE Orkestrası şefi Behzat Gerçeker’di.

Haberin Devamı

Olanlara inanamadığını söyleyen dünyaca ünlü piyanist, geride kalan Kızıl Ordu Korosu üyelerinin ENBE orkestrasıyla birlikte hayatlarını kaybedenlerin anısına 2 konser vereceklerini müjdeledi...

ENBE’den Kızıl Ordu Korosu jesti
- Sizi müziğe kim teşvik etti, içinizdeki cevher nasıl ortaya çıktı?

Ankara Devlet Konservatuarı’nda müziğe başladım. Çünkü Ankaralıyım. Teyzem de konservatuarında piyanist, piyano öğretmeni. Dolayısıyla o benim her zaman müzikli ilgilenmemi istemişti. Evimizde bir piyano vardı. Çocukluğumdan beri her zaman piyanoyla vakit geçirdim. Müziğe de büyük bir yatkınlığım vardı. Sonunda Ankara Devlet Konservatuarı’nda hem nefesli sazlar bölümüne hem de piyano bölümüne girerek, ileride de İstanbul’a gelerek, ileri yüksek okulunu bitirdim ve Ankara Devlet Konservatuarı’nda başladım. Benim dönemimde, Fazıl Say, Burçin Büke, Alev Baymur, Hülya Aksular  gibi bir çok sanatçının olduğu özel bir konservatuarda okuma şansı buldum.

Haberin Devamı

- Nerelerde ve kimlerden eğitim aldınız?

- Ankara Devlet Konservatuarı’nı bitirdikten sonra yükseğini de İstanbul’da bitirdim. Sonrasında İstanbul Devlet Opera ve Bale sanatçısı olduktan sonra 2 sene devlet beni Paris’e, 1 senede etnik müzik araştırmaları üzerine Macaristan’a gönderdi. Geldikten sonra da ENBE Orkestrası’nı kurdum. 

- “Dönüm noktası” dediğiniz an neydi?

- Yurt dışından geldikten sonra zaten ENBE’yi kurmak istiyordum. Dönüm noktası, şu an aramızda olmayan ancak sesi her zaman kulaklarımda olan dünyanın en büyük sesi Barry White’a çalmamızla başladı. Onun gibi bir sese Atatürk Kültür Merkezi’nde o konseri ilk defa ENBE Orkestrası çalarak, bizim tanınmamıza sebep oldu. Barry White dünya çapında müzik dünyasının en büyük seslerinden olduğunu yenilemek isterim. 

- Ekibinizde kaç kişi yer alıyor?

- Solist arkadaşlar, müzisyen arkadaşlar ve bütün alt yapıyı çalan arkadaşlar olmak üzere 15 kişilik bir ekibiz.

Haberin Devamı

ENBE’den Kızıl Ordu Korosu jesti

- Bir çok sosyal sorumluluk projesinde yer aldınız. Sizin kadar bu projelere önem veren var mı bilemiyorum?

- Bir çok sanatçı müzisyen arkadaşlarımız var elbet. Biz toplumun bir adım önünde olan müzisyenler, sanatçılar olarak, bu konuda duyarlı olmalıyız. İnsanlar hayatında iki tane şey kazanır. Bir tanesi, işlerini yapıp para kazanırlar, bir diğeri ise onların enerjilerini ve dualarını alanlardır... Bunların çok önemli olduğunu hayatımda büyük bir yer kapladığının farkındayım. Bu duaları almayı başarabildiysem ne mutlu bana.. Bu enerjiyi almak benim için çok çok önemli.

- Siz iyi bir müzisyen ve orkestra şefisiniz. Kızıl Ordu Korosu’nu taşıyan uçağın düştüğünü duyduğunuz anda neler hissettiniz?

Haberin Devamı

- İçimiz yandı elbette. Müzik öksüz kaldı. Ben, bizim insanımız, onların insanı ayrımı yapmıyorum. Onlar bizim meslektaşlarımız. Biz yıllardır Rus besteleri çaldık, söyledik. Onlar dünyanın en renkli ve çok özel korosuydu. Örneği bile yok. Acı haberi duyduğum an içimiz “cız” etti. ‘Ne yapabiliriz acaba’ diye düşündük. Direk içişleri bakanımız sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nu aradım. Bütün Rus halkına, kaybedilen sanatçıların ailesine başsağlığı dilemek istedim. Tüm müzikseverler adına başsağlığı diledim. Onlar, İstiklal Marşımızı, bizim parçalarımızı seslendirdiler. Dolayısıyla çok sevilen bir koroydu. ‘Geride kalan arkadaşlarla birlikte ENBE orkestrası olarak bir konser yapalım’ dedik. Bir tanesi İstanbul’da bir diğeri de Moskova’da olsun, onların acılarını biraz hafifletmek adına duygularımızı paylaşmak adına bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Bu da sanatla müzikle oluyor. Dışişleri Bakanımız Sayın Çavuşoğlu ve Dışişleri bakanlığımız bizim arkamızda durdular. Onlara tekrar tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Konserin biri şubat başında İstanbul’da diğeri de Moskova’da olacak.

Haberin Devamı

- Dünya çapından başka müzisyenlerde sizinle birlikte konser için Rusya’ya gelecek mi?

- Kızıl Ordu Korosu’ndan geriye kalan arkadaşlarımız ENBE orkestrasına katılacak. Hep birlikte güzel bir işe imza atacağız inşallah.

- Kızıl Ordu korosunu siz yeni baştan yaratsanız? Böyle bir şey olabilir mi?

- Böyle bir düşünceleri, evet olacaktır. Ama yabancı bir müzisyeni böyle bir koronun başına getireceklerini düşünmüyorum. Kendine has onların kendi kültüründen olan insanları tercih etmeleri gerekir. Çünkü, onların kendi müzikleri bu. Düşünebiliyor musunuz; bizim Aşık Veysel’imizi Moskova’dan bir adam getirip anlatsın, söylesin, yorumlasın... Ne kadar iyi olabilir ki?  O tınılar, o besteler, onların kulaklarında yer etmiş. Dolayısıyla kendi içlerinden birileri çıkıp tekrar bu koroyu oluşturmalı diye düşünüyorum. O yüzden farklı müzik kültürleriyle biz sahnede birleşerek, o hassasiyeti, o duyarlılığı, o duyguları bu konserde bir araya getirip verdiğimizde, çıkacak birlik mesajı oldukça önemli.

Haberin Devamı

- Tenise olan merakınızdan bahsedelim...

- Mümkün olduğunca oynamaya gayret ediyorum. Gece geç saatlere kadar çalıştığımız için, düzenli bir yaşantımız yok. Vaktim olduğunca tenisi ihmal etmemeye özen gösteriyorum. Tenisi sürekli oynamanız gerekiyor. Sık sık ara verdiğinizde sakatlıklar yaşanıyor. Haftada 2 kere 3 kere kimi zaman 5 gün oynamaya çalışıyorum.  

- Sadece tenis mi?

- Fitness da yapıyorum. Çünkü tenis oynayanların fiziksel olması şart. Formda kalmalıyım.

ENBE’den Kızıl Ordu Korosu jesti

MERAK EDİLEN 5 SORU

- Sürekli gittiğiniz, müdavimi olduğun bir yer var mı?

- Ben öyle barlara falan giden birisi değilim. Tenis kulüplerini tercih ediyorum. TED’e (Tenis Eskrim Dağcılık Spor Kulübü) Levent Tenis Kulübü’ne gidiyorum. Oralarda kalite zaman geçiriyorum. Sporun olduğu yerleri tercih ediyorum.

- Yemekle aranız nasıl, yapar mısın?

- (Gülerek) Ben yapmıyorum, sadece yiyorum.

- Ne tarz giyimi seversiniz?

- İtalyan giyimi tercih ediyorum. Her ay İtalya’dan dergileri takip ediyorum. Biraz da merakım var. İşim gereği iyi giyinmek zorundayım. Tarz olarak dünyayı takip ediyorum.

- Burcunuzun özelliklerini taşır mısınız?

- Yengeç burcuyum. Çok hassas ve duygusalım.

- Kendinizde en çok sevdiğiniz şey nedir?

- Birisine bir şey söylemem gerekiyorsa, gerçiği söylüyorum. İçimde tutmuyorum... Bu huyumu seviyorum. 

BAKMADAN GEÇME!