Çatıdaki tehlike! Lodosta korkunç gerçekle yüzleştik: Her 4'ünden biri...

Güncelleme Tarihi:

Çatıdaki tehlike Lodosta korkunç gerçekle yüzleştik: Her 4ünden biri...
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2021 07:00

Önceki gün yaşanan, dün de etkisini hissettiren fırtına korku filmlerini andıran görüntülere yol açtı. Binaların çatıları uçtu, düşen parçalar can kayıplarına neden oldu. Peki böyle bir hava muhalefeti nedeniyle çatıların bu denli zarar görmesi normal mi? Bu soruyu Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Şenal’a sorduk.

Haberin Devamı

Yapıların çok daha şiddeti lodosa dayanıklı olacak şekilde yapıldığını belirten Şenal, “Kuralına uygun yapılan bir çatı uçmaz. Ne var ki ortaya çıkan tablo çok ciddi sorunlar olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

MALİYET KAYGISI

Ülke genelindeki yapıların yüzde 20-25’inin çatısında çeşitli sorunlar olduğunu belirten Yaşar Şenal, “Hepsi fırtınada uçmasa da, sorunlu çatı oranının bu denli yüksek olması ciddiye alınmalı” diye konuştu. Bugün ülkemizde gelişen teknolojinin de desteğiyle kaliteli ürüne ulaşma konusunda sorun olmadığına dikkat çeken Şenal, “Mühendislik olarak da yeterliyiz. Sorunumuz bilinçsizlik” vurgusu yaptı. Çatısında hasar oluşan binaların hepsinin eski yapılar olmadığına da dikkat çeken Şenal, “Kimi müteahhit firmalar ilk bakışta göze çarpan cephe gibi bölümlere yani ‘vitrine’ özen gösterirken, çatı için aynı özeni göstermiyor. İnşaat ilerliyor, en son çatıya gelindiğinde kaynak da azalıyor ve ‘en uygun fiyatla çatıyı yapalım’ deniliyor. Kalitenin daha arka planda kaldığı, uygulamanın daha az önemsendiği ama maliyetin daha ön planda olduğu bir yaklaşım, olumsuz sonuçların ortaya çıkmasında önemli bir etken oluyor” şeklinde konuştu.

Haberin Devamı

STATİK HESAPLAR

Hava olaylarının her geçen gün daha yıkıcı olması nedeniyle yapıların ve çatıların çok daha dayanıklı olması gerektiğini belirten Yaşar Şenal, “Eski alışkanlıklarımız, bildiklerimizle değil günümüzün değişen koşullarına göre uygun önlemler almamız şart” dedi. Şenal, felaketlere neden olan ihmalleri 3 başlıkta değerlendirdi ve dikkat edilmesi gereken hususları şöyle özetledi:

“1999 depremi sonrası yaşanan acı kayıplarla hatalarımızı da gördük. Bu tarihten sonra hazırlanan yönetmeliklerle binaların deprem ve diğer afetlere karşı dayanıklı olması adına düzenlemeler yapıldı. Bu nedenle ilk adım planlama. Yönetmeliğe uygun şekilde, daha binanın inşası başlamadan doğru adımlar atılmalı. Çatı projelendirilmeli, iklim değişiklikleri, şiddetli rüzgâr ve fırtına, aşırı kar gibi durumlar göz önüne alınarak statik hesapları yapılmalı.

Haberin Devamı

İkinci adımda ise hesaplamalara göre doğru ürün, doğru miktarda kullanılmalı.

Üçüncü ve son adım ise işçilik... Planlama ve ürün doğru olsa dahi işçilik hatası büyük sorunlara yol açabilir. Bu nedenle çatılar tecrübesiz kişilere emanet edilmemeli.”

 ŞANTİYE UYARISI

Değişen iklim koşullarına dikkat çeken İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım ise bugünün şartlarına göre üreticilerin de daha dikkatli olması gerektiğini söyledi. Sektördeki en önemli sorunun ‘bilgi eksikliği’ olarak değerlendiren Durbakayım, “Deprem için yaşlı binalar riskli diyebiliriz ama çatıda sorun farklı. Eğer yapan kişi yeterli bilgiye sahip değilse bina 6 aylık da olsa çatı uçar, 10 yaşında olsa da. Mevcut binalar dışında daha büyük risk devam eden şantiyelerde var. Bu alanlarda gerekli önlemlerin alınmaması durumunda etrafa dağılacak malzemeler ciddi sorunlar yaratır” dedi.

Haberin Devamı

MALZEME VAR BİLGİ YOK

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Başkanı Tayfun Küçükoğlu ise ülkemizde malzeme kalitesi açısından bir sorun olmadığına dikkat çekti. Küçükoğlu, “200 ülkeye ihracat yapmamız malzeme konusunda yeterli olduğumuzun göstergesi. Burada temel sorun doğru malzemenin doğru yerde kullanılmaması ve bilinçsizlik” dedi. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!