Beni Kıvanç'ın sevgilisi zannettiler

Güncelleme Tarihi:

Beni Kıvançın sevgilisi zannettiler
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2011 00:00

Bir dönem Kıvanç Tatlıtuğ’un eski sevgilisi ıdil Fırat’la isim benzerliği nedeniyle çok zorluk çekti; sonra kendini gösterdi, ön plana çıktı ve bu can sıkıcı karışıklığı çözdü. şimdilerde “Kirli Beyaz”la ekranlarda olan ıdil Fırat, Hafta Sonu dergisinin sorularını yanıtladı.

Haberin Devamı

“Kirli Beyaz” dizisinde oynamayı neden kabul ettiniz? Size cazip gelen neydi?    

- Rolümü çok sevdim. Ayrıca yapım şirketinin özenli ve hassas ön çalışmasından etkilendiğimi itiraf etmeliyim.

Dizide canlandırdığınız karakterden biraz bahseder misiniz?
  
- Aylin Kahraman karakteri, maddi anlamda hiçbir sıkıntısı olmayan, oldukça varlıklı ancak iç dünyasında dertleri, acıları olan bir kadın. Kusursuz hayat fotoğrafının arkasında bambaşka şeyler var. Karakterimi seviyorum, çünkü iç dünyasındaki çalkantılı halleri bir oyuncu olarak bana malzeme yaratıyor.

Set ortamında çekememezlik oluyor mu? 

- şans eseri, tek derdi işi olan ve daha iyiyi dert eden, problemsiz insanlarla bir araya geldik. Dolayısıyla uyumlu, keyifli ve enerjisi güzel bir setimiz var.

SEYİRCİYKEN OYUNCU OLDUM 

Röportaj vermeyi sevmeyen birisiniz. Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı?


- Devlet Tiyatrosu’nda sevdiğim oyunları gidip üst üste birkaç kez izlerdim. Bir süre sonra içimde seyirci koltuğunda oturmak yerine sahnede olmak fikri baş gösterdi. Aleksei Arbuzov’un “Söz Veriyorum” oyunudur bende bu kıvılcıma sebep olan. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü’nün sınavlarına girdim ve dört sene sonra mezun oldum. Sonra Ankara Sanat Tiyatrosu’na gittim. Aslında niyetim Ankara’da kalmak ve tiyatro yapmaktı ama bir sene sonra ıstanbul’a yerleşmemin iş olanakları için daha doğru olacağını gördüm.

Şu sıralar dizi çekimi nedeniyle yoğunsunuz ama set dışında bir günü nasıl geçirirsiniz?

- Evde zaman geçirmekten çok keyif alıyorum. ıki kedim, bir köpeğim var. Evde, onlarla huzur buluyorum. Kendi çapımda resim yapıyorum, taş boyuyorum. Fotoğraf merakım var. Çekimlerden arta kalan zamanlarda fotoğraf çekmek için yollara düşüyorum. Yurt dışı gezilerine katılmaktan keyif alıyorum. Kafamda sürekli gitmek istediğim yerlere dair programlar var.

Taş boyama çok ilginç geldi doğrusu. Biraz anlatır mısınız?

- Deniz kıyısından topladığım taşları üç-dört saat süren bir uğraşla herhangi bir hayvana dönüştürmek terapi gibi geliyor bana. Taşları şekillerine, yapacağım hayvan ya da nesneye göre seçiyorum. Ana çizgilerini kurşun kalemle çizip akrilik boyayla boyamaya başlıyorum. Tek tek tüyler, kıvrımlar, gölgeler, tonlar derken üç-dört saatte sonlanıyor.

YENGEÇLER BENİM ÇOCUKLUK ARKADAŞIM

Evinizde iki kedi., bir köpek olduğunu söylediniz. Gerçek bir hayvansever olmalısınız...

- Hayvanlara çok düşkünüm. En büyük hayallerimden biri; kendini evrenin tek sahibi sanan insanoğlunun ciddi bir değişim geçirerek hayvanların da en az bizler kadar yaşam hakkına sahip olduğunun bilincine varması. Hayvanların vahşice öldürülmediği, eziyet görmediği, hak ettikleri saygı ve sevgiye ulaştıkları bir dünya görmek istiyorum.

Sizce hayvanlar üzerinde yapılan deneyler modern hayatın bir gereği mi?

- Bu çok derin ve acı bir konu... Tıp, ilaç ve kozmetik alanında yapılan deneylerde sadece Amerika’da her 30 saniyede 10 hayvanın öldüğü, daha doğrusu öldürüldüğü gerçeği var.

Bilimadamlarının üzerinde çok tartıştığı bir soru sormak istiyorum. Sizce yengeç böcek midir yoksa hayvan mı?

- Benim için yengeç, çocukluk yıllarımda arkadaşlarım denizde yüzüp oynamayı tercih ederken, kayalıklar arasında saatlerimi geçirmeme ve güneşin altında ıstakoz gibi yanmama sebep olan bir arkadaştır.

Kıvanç Tatlıtuğ’un eski sevgilisi İdil Fırat ile olan isim benzerliğinizle ilgili başınızdan ilginç bir olay geçti mi?

- Evet, haber ilk çıkmaya başladığında medyanın elinde yeterli görsel malzeme yoktu. Bu yüzden arkadaşlarımdan telefonlar almıştım. Ancak kendisi televizyonlarda çıkmaya başlayınca bu durumdan kurtulabildim.

Şu anda hayatınızda biri var mı?

- Özel hayatımın insanları ilgilendirdiğini düşünmüyorum.

Haberin Devamı

TÜRK SİNEMASI UMUT VERİYOR

Türk sineması hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?


- Son yıllarda nitelikli, güzel filmlere rastlıyoruz, bu da çok umut verici. Çekilen film sayısının artması da olumlu bir gelişme. Sonuçta gerçekten iyi olan filmler çoğu zaman gişede başarılı olamasa da aradan sıyrılmayı becerebiliyor. Sinema seyircisi iyi olanla vasat olanı ayırabilmek için fazlaca örnek görmüş oluyor, bir biçimde bilinç oranı yükseliyor.

Sizi önümüzdeki günlerde bir sinema veya tiyatro projesinde de görebilecek miyiz?

- Evet, 11 Mart’ta vizyona girecek, yönetmenliğini sevgili Tolga Örnek’in yaptığı “Kaybedenler Kulübü” filminde oynadım. Senaryosu, kadrosu ve çekimleriyle güzel, farklı, ilgi görecek bir film olacağını düşünüyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!