Yenilenebilir enerjiye teknoloji desteği
Güncelleme Tarihi:
REN21 Küresel Yenilenebilir Enerji Durum Raporu (GSR) yenilenebilir enerjilere yönelik son derece olumlu bir tablo ortaya koyuyor. Rapora göre, kurulu yenilenebilir enerji kapasitesindeki artış 2016’da yeni rekorlar kırdı. 241,6 milyar dolarlık yatırımla, toplam küresel kapasite 161 gigawatt (GW) arttı ve 2 bin 17 GW’a ulaştı. Yeni yenilenebilir enerji ve yakıt kapasitesine yapılan küresel yatırımlar, fosil yakıtlara yapılan yatırımların yaklaşık iki katına ulaşıyor. Yenilenebilir enerjideki büyüme dünya çapında devam ederken, yenilenebilir enerji konusundaki önemli tartışmalardan biri kesintili elektrik sağlamaları ve baz yük tartışması. Bu doğrultuda yenilenebilir enerji kaynaklarının şebekeye uyumu da önemli bir başlık olarak öne çıkıyor. Giderek gelişen akıllı şebeke teknolojileri ile şebekeler daha esnek hale gelerek, değişken üretimi dengeleyebiliyor.
AVRUPA’DA YAKIN MARKAJ
Dünyada yenilenebilir enerji kullanımı artış gösteriyor. Son verilere göre 2016’da Avrupa’da devreye alınan yeni kapasitelerin yüzde 86’sını yenilenebilir enerji oluştururken, küresel düzeyde konvansiyonel enerji kaynaklarının ağırlığı devam ediyor. Birçok enerji uzmanı, Avrupa’da enerji sektöründe yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyor çünkü buradaki gelişmelerin enerji sektörünün geleceği açısından belirleyici rolü olabilir. Avrupa’da bir yandan güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynakları hiç olmadığı kadar elektrik üretiyor ancak diğer yandan kömür, doğalgaz ve nükleer gibi geleneksel elektrik üretim kaynakları da hala elektrik üretiminde rol oynamayı sürdürüyor. Ancak 2040 yılına gelindiğinde, dünya çapında yenilenebilirin kömür ve gazı yakalaması bekleniyor.
SİSTEM HASSASİYETİ
Güneş ve rüzgâr gibi alternatif kaynaklardaki yükseliş hem çevre açısından, hem de bedava kaynaklar olmaları açısından önemli. Ancak henüz aşılamamış bir sorun bu kaynaklardan elektrik üretiminin kesintili olması. Henüz depolama teknolojileri de yaygınlaşacak kadar ekonomik hale gelmedi. Yenilenebilir enerjinin en çok geliştiği bölgelerden Avrupa’da da elektrik şebekelerini dengede tutmak çok da kolay olmuyor. Bunun nedeniyse şebekenin, arzın her zaman talebi karşılaması gereken, aksi takdirde tümden arızalanma riski taşıyan hassas bir sistem olması.
Örneğin Fransa'da, kuzeydeki şiddetli rüzgârlar, güneydeki Riviera'da güneşli bir haftayla karışıksa, dengeyi risk altına sokan bir elektrik bolluğuna yol açabilir. Diğer yandan, yenilenebilir kaynakların kesintili olması karlılığı da etkiliyor. Dünya çapında ülkeler, Avrupa'nın şebekeyi dengede tutmak için bir yandan termal üretimi nasıl kullandığını, diğer yandan düşük maliyetli, temiz ve yenilenebilir enerjiye öncelik verdiğini ve hızla değişen bir enerji ağında elektrik şirketlerinin karlı kalmasını sağlayabildiğini izliyor.
ÇÖZÜM DİJİTALDEN
Şebekeye giderek daha fazla yenilenebilir enerji bağlandığında, elektrik ticareti şirketleri, kamu hizmetleri şirketleri ve enerji üreten şirketler çok daha karmaşık bir elektrik piyasasıyla uğraşmak zorunda kalıyorlar. Buradaki iyi haber ise endüstriyel internetin şebekelerin dengede tutulmasına yardımcı olabilmesi… Örneğin General Electric’in (GE) piyasaya sürdüğü yeni bir yazılım paketi olan Digital Utility, makine ve operasyon verileri ile elektrik ticareti yapan şirketlerin daha karlı ticaret yapabilmeleri olanağını tanıyor. Çünkü veriler sayesinde uzun vadeli tahmin yerine daha kısa vadeli öngörüler yapmak mümkün oluyor. Söz konusu yazılım herhangi bir enerji santralinin nasıl çalıştığına dair elektrik şirketlerine "gerçek zamanlı makine ve operasyon verileri" sağlayabiliyor. Böylece spot piyasada daha karlı işlemler yapmak kolaylaşıyor. Şirketler daha iyi finansal kararlar alabiliyor.