Türk futbolcusunu öpmek mi lazım

GEÇTİĞİMİZ günlerde spor, iş ve sanat dünyasının ünlü isimleri ile bir araya geldiğimiz Beylerbeyi Beybalık’ta çok önemli haberler aldım. “Off the record” şartıyla anlatılanlar dışında öğrendiklerimizin tek tek yazacağım. Milli takımdan önemli isimlerin de yer aldığı masada teknik direktör Guus Hiddink ve bazı futbolcular hakkında ‘hayretle’ okuyacağınız anılar anlatıldı. Hele bir tanesi vardı ki, inanılır gibi değil. Milli Takım’ın en yetkili ağızlarından birinden dinlediğim bu olayı aynen yazıyorum...
Doktorlar
Hatırlanacağı üzere Hiddink, A Milli Takım’ın Almanya ve Azerbaycan ile oynayacağı maçlara ‘en iyi’ ve ‘en tecrübeli’ diye tanımlanan isimleri çağırmıştı. Kampın daha ilk gününde çok ilginç bir şey oldu. Ay yıldızlı kadronun en önemli isimleri fizik tedaviden çıkmıyordu. Doktorların ve fizyoterapistlerin nefes alacak vakitleri yoktu. Fizik tedaviye gidenlerin hepsinin gerekçesi aynıydı; sakatlığım var, tedavi olmam gerekiyor.
Sakatların sayısı o kadar çoğaldı ki, Hiddink antrenmana çıkaracak oyuncu bulamıyordu neredeyse. Hollandalı hoca, bu durumdan duyduğu rahatsızlığı yanındakilere şu kinayeli sözlerle ifade etti:
“Türk futbolcusu çok enteresan. Antrenmana çıkarmak için sürekli çocuk gibi öpmemiz, sevmemiz mi gerek?”
Sakat oyuncumuz yok
Yeni ve genç isimlerin çağrıldığı Hollanda maçı öncesi yapılan antrenmanlardaki tablo ise çok farklıydı. Ciddi sakatlığı olmayanlar dışında herkes idmanda tam kadro hazırdı. Hiddink, futbolcuların sağlık durumu ile ilgili bilgi almak için konuştuğu Milli Takımlar Sağlık Departmanı Müdürü Dr. Cengiz Dinç’ten çok ilginç bir yanıt aldı:
“Hocam işler kesat! Sakat oyuncu yok ve antrenman öncesi sağlık odamız masaj yaptırmak isteyen oyuncularla dolu değil. Bugün işsiziz!”
Dinç’ten aldığı bu cevaba çok sevinen Hiddink’in sözleri son derece anlamlıydı: “İşte ben böyle futbolcular istiyorum. Milli Takım’a gelen oyuncu eğer sağlık sorunu varsa gider masajını olur, ama gene de antrenmana çıkar. Ben geçen maçlarda idman yaptıracak oyuncu bulamıyordum. Şimdi bakıyorum hepsi çalışmak için can atıyor.”