Tekrar binmeye cesaretin kalsın!

Güncelleme Tarihi:

Tekrar binmeye cesaretin kalsın
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2004 00:37

Geçen haftalarda Kutluhan Yavrucuk'tan gelen bir e-mail beni derin derin düşünmeye itti. İşin içinden çıkamadığımı düşünüyorsanız fena halde yanılıyorsunuz. Neyse, önce sizi olaya vakıf edeyim de sonra anlatırım neler düşündüğümü.

Bakın Kutluhan nasıl samimi ve içten anlatıyor: 'Motor hayatıma 1 sene önce girdi. Araba merakım hep vardı, ama ilişkiler arkadaşlıklar bana motorun cazip yanlarını gösterdi ve ben de bir motor sahibi oldum bundan 5 ay önce. Tüm bilenleri dinledim küçük cc'li bir motor başlamak için doğru olur dediler. YBR 125 aldım. Evet, gayet doğru bir tercihti, motor bilgim sayesinde daha çabuk arttı. Motorun keyfini çıkarır olmuştum. Kız arkadaşımı alıp gezintiler yapıyorduk. Motorla gezintiye, işe gitmeye devam ediyordum. Bu arada tek takip ettiğim haber dizisi de sizinkiydi. Hatta, kesip diğer arkadaşlarımla paylaşıyordum. Motor sevgim artmıştı ve artık motoru değiştirmeye karar vermiştim ki...' Tam değiştirmeye karar vermiş ki başına küçük bir kaza gelmiş. Yüzünde 10 numaralı gülümsemesi, altında yeni dostu motoru, arkasında sevdiceği sahilde pırrın pırrın gezerken, bir trafik denyosunun, sinyal vermeden yaptığı 'U' dönüşü sonucunda kendilerini yerde bulmuşlar. Kazada ciddi yaralanma olmamış. Demeden geçemeyeceğim.. Eğer Kutluhan bilenleri dinlemese, altında çok daha seri, güçlü, büyük bir motor olsa bu kadar basit olmayabilirdi sonuç. Boşuna demiyorum 'Uçmayı iyicene öğrenene kadar yükseklerden uçmayın!' diye. Neyse, şimdi bu çiçeği burnunda motorcu arkadaşımız benzer durumdaki her motorcunun tereddütünü yaşıyor; 'Acaba bir daha motora binebilecek miyim?' Ben de ilk yaşadığım tatsız olayda aynı şeyi düşünmüştüm. Gerçi benim düşünmem bir gece sürdü, ertesi gün yine tepesindeydim motorumun. Tek fark sol ayak bileğimdeki kocaman egzos yanığı iziydi. Hálá da durur kendileri... Şimdilerde her ne kadar 'Motorculuğun şanındandır bu izler... Rütbe gösterir...' diye takılsam da Allah var yukarıda, işin aslı öyle değil. Ne kadar az kötü tecrübe o kadar iyi... Ne yazıktır ki ülkemizde otomobil kullanımı konusunda bile ciddi bir cehalet varken gerçekten motora binmek ciddi bir yürek işi. Tabii yüreği olan her kullanıcının da koruması gereken bir canı var...

Hiç birimiz sokakta bulmadık canımızı. Şimdi gelelim böyle bir durumda yapılacaklara... Her şeyden önce işe kendinizi maksimum seviyede bilgilendirmekle başlayın. Sonra, motorun hayatınıza ne kattığını bulmaya çalışın. Eğer, gerçekten tekrar binmekse niyetiniz, şu yazacaklarımı aklınızın boş bir köşesinde devamlı besleyin:

1) Motora bindiğiniz anda 'görünmez adam' olduğunuzu düşünün! Kimse sizi görmüyor! Bu yüzden diğer sürücülerin size yol vermelerini, ideal fren mesafesinde takip etmelerini vs. beklemeyin! Hepsi sizin kontrolünüzde olmalı.

2) Motor kullanmak konusunda kendinize yatırım yapın. Bu kadar bilinçsiz sürücünün içinde siz kendinizi eğitin. Gerekirse özel ders alın, ileri sürüş tekniklerini öğrenin. Sadece hatasız kullanmak yetmez, başkalarının yapacağı hataları da tölere edebilecek yetiye sahip olmaya çalışın.

3) Trafikte, sürüş esnasında kendinize sürekli kontrolünüz altında olan 'güvenlik kalkanı' yaratın. Etrafınızda sanal bir yuvarlak olduğunu düşünün ve kimsenin o bölgeye tecavüz etmesine izin vermeyin. Gerekirse hızlanın, gerekirse yavaşlayın, ama o bölgeye kimseyi sokmayın.

4) Sadece önünüzdeki araç değil, onun önündeki hatta onun önündeki aracı, sağ sol ve arkanızdaki araçları da kontrol edin.

5) Biraz paranoyak olmakta fayda var. Etrafınızdaki araçların her an bir denyoluk yapabileceklerini aklınızdan çıkarmayın. 'Önümdeki ani bişi yapsa durabilir miyim?'i düşünerek gerekli fren mesafesini sakın bozmayın.

6) Trafikte ASLA diğer sürücülerle laf dalaşına girmeyin! Erkekler bilir, hani bir kadınla huzurlu olmak için ona sık sık 'Haklısın' demek lazımdır ya, aynı mantık hatalı bile olsanız motordayken huzurlu bir sürüş için diğer sürücüye 'Haklısın' deyin. Hatta, gurur yapmayıp 'Kusura bakma' derseniz vallaha pek bir rahat edersiniz.

7) Hep dediğim gibi motora her zaman düşecekmişsiniz gibi giyinerek binin. 'Aman ya onca zamandır takıyorum da ne oldu, düştük mü? Çok sıcak bugün takmıcam dizliklerimi...' dediğim gün motordan düştüm ve dizimde asfaltla buluşmaktan doğan küçük bir izim daha var. Bilmem anlatabildim mi?

8) Demeden geçemeyeceğim... Kafanızda ciddi tereddütler, korkular varsa bunları yerde halletmeden, bir çözüme kavuşturmadan o tereddütlerle motora tekrar binmeyin. İnsanın psikolojisi, o an içinde olduğu durum sürüşü pek etkiler, göz ardı etmeyin.

9) Motosiklet bir sevdadır. Hem de şakası olmayan, pek eğlenceli ama ciddi bir sevdadır. Bu sevdanın hakkını verin. Hakkını vererek binin ki başınıza kötü birşey geldiğinde bile basit şeylerle atlatıp, tekrar binmeye casaretiniz kalsın!

Kaya Gücmen

34 yaşındayım, evliyim ve hep eşimle birlikte gezerim,

3 senedir motor kullanıyorum, ilk motorum R1100GS idi. Şimdiki aklım olsa çoook daha küçük bir motorla başlardım. Şimdi ise çevremdekileri bilinçlendiriyorum. Halen R1150GS kullanıyorum. Toplam 45 bin kilometre yol tecrübem var. Her fırsatta, eşimle birlikte motorlu yurt içi geziler yapıyorum. Güneydoğu (Hasankeyf, Mardin, Urfa, Nemrut,...), Kapadokya, Trakya, Ege ve pek tabii ki defalarca Akdeniz kıyılarını dolaştım.

Eşim Tuveyç Gücmen

32 yaşında, o da evli (ne tesadüf?). Bu sene başladı motor kullanmaya, halen Yamaha BWs 100 scooter kullanıyor ama çok kısa bir süre sonra Honda Twister'e terfi etmek istiyor. Uzun gezilere benim artçım olarak katılsa da, yakında hem eşim hem de motorcu arkadaşım olacak.

Rüzgar'ın Notu: Ben daha ne diyeyim ki örnek çift. Sevgiler. Yürüyün be kim tutar sizi...

Ayhan DURMUŞ

Yaş: 37

Meslek: İşletmeci

Kaç yıldır motor kullanıyor : 2 yıl

Şu an kullandığı motoru: Kawasaki ZX9 R 1997

Kaç kilometre yol yaptı: 10.000

Hayalindeki motoru: Suzuki Hayabusa

Rüzgar'ın Notu: İşte, ben bu abimizi esefle kınıyorum. Ayhan'ı örnek olarak koymadım, kimse örnek almasın! Su-i misal misal değildir, çünkü. Yani kötü örnek, örnek değildir. Ayhan'cım sakın ola '2 senedir biniyorum, ben bu işi kaptım, oldum ben, tamamdır' deme. 10 bin kilometre hiçbirşey değil, daha yolun çok başındasın. Gözünü seveyim akıllı ol, dikkat et!

Ayçe EKENER

Yaş: 50

Meslek: Emekli bankacı

Kaç yıldır motor kullanıyor: 20 yıl

İlk motoru: Jawa 250

Kaç motor değiştirdi: 5 tane 250 jawa, 350 Jawa, BMW R 60S, Honda Helix 250, Honda CM 400 T

Şimdiki motoru: Honda CM 400 T

Hayalindeki motor: Şimdiki motorum 1983 model 10 yıldır kullanıyorum. Aramızda duygusal bir bağ oluştu ondan kopamıyorum. Bununla 4 kere Ege, Akdeniz, Marmara turu yaptım. İleride bir BMW RS 1100 düşünebilirim.

Rüzgar'ın Notu: Sevgili Ayçe, umarım bu fotoğrafta göründüğü şekilde binmiyorsundur motora? Aman diyeyim...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!