Son dakika haberi: Transferi canlı yayında açıkladı! Fenerbahçe'den bir bomba daha..
Son dakika haberi.. Fenerbahçe 2 - 1 Fatih Karagümrük maçının ardından spor yazarları karşılaşmayla ilgili değerlendirmeler yaptı.
GÜNTEKİN ONAY - 3 PUANI ALTAY KAZANDIRDI
Ligin geride kalan 4 haftası şunu gösterdi ki; Fenerbahçe’nin önceliği savunma güvenliği. Yeni kurulmuş bir takımın ilk haftalarda rakiplere bu kadar az pozisyon vermesi önemli. Dün de top Karagümrük’ün ayağına geçince takım halinde alan savunmasını iyi yapan disiplinli ve organize bir Fenerbahçe izledik.
Ancak akan oyunda pozisyon üretmekteki sorunlar devam ediyor. Rakip savunma bloğu ile orta saha arasındaki bölgeye topla veya topsuz giren ve rakip savunmanın dengesini bozacak bir oyuncu profilinin olmaması bu durumun başlıca nedeni. Enner Valencia ve Thiam’ın etkisiz oyunları, Sosa’nın ofansif bölgeden uzak oynaması, Samatta’nın az topla buluşması gibi diğer olumsuzluklardı.
BULUT İYİ DÜŞÜNMELİ
İkinci yarıda Samatta’nın golüyle ‘maçı kazandım’ duygusuyla iyice tempoyu düşüren Fenerbahçe, oyunun merkezini de iyice geriye çekti. Erol Bulut’un Ozan Tufan-Mert Hakan ve Sosa-Tolga değişiklikleri ile orta alanın kontrolü Karagümrük’e geçti.
Bu süreçte takımlar henüz oturmadan, kadrolarını oluşturmadan kötü oynayarak da kazanmak önemli. Ancak Erol Bulut bu maçta 3 puanı nasıl aldığını iyi irdelemeli. Daha güçlü bir oyuna ulaşmak için formüller üretmeli. Özellikle bu kadronun kapanan takımlara karşı duran toplar dışında daha etkili olması gerekiyor.
BİR YERDE SORUN VAR
Fenerbahçe'de 2 maçtır kaleci Altay maçın adamı oluyorsa bir yerlerde sorun var demektir. Samatta’nın az topla buluşmasına rağmen ilk maçında 2 gol atması sarı-lacivertliler açısından sevindirici. Dün kaleci Altay’ın dışında maçın en iyilerinden biri de Luis Gustavo idi. Karagümrük ise özellikle oyuncu değişikliklerinin ardından son 30 dakika oynadığı futbolla izleyenlere keyif verdi.
UĞUR MELEKE - BULUT 73'TE FİŞİ ÇEKTİ
Dikkatli futbolseverlerin gözünden kaçmamıştır, haftanın ilk 6 maçında toplam yalnızca 7 gol atıldı. Bu 7 golün dördü duran toptan (İki penaltı, bir korner, bir de taç). Yani 6 maç-540 dakikada akan oyunda yalnızca 3 gol var. Sezonun genelinde de 36 maçı tamamladık, 77 gol kaydedildi. 13’ü penaltı, 16’sı duran toptan... Süper Lig’in maç başına gol ortalaması 2’yi zorlukla geçiyor. Üstelik bunların neredeyse yarısı da duran toplardan.
Geçtiğimiz hafta içinde bu sütunda bu turnuvayı, ‘Süper Hava Topu Ligi’ olarak tanımlamıştım. Dördüncü hafta itibariyle rakamlar da destekliyor bu kötü görüntüyü. Dün akşam Kadıköy’e çıkan takımlardan biri Süper Lig’in lideri, biri de en fazla şut atan ekibiydi. Ama 90 dakikanın kaderi yine havada belirlendi. İki gol ve bir penaltının oluşumu yine kenar ortalarındandı.
MAÇIN YILDIZI ALTAY’DI
Süper Lig’e 37 yıl sonra dönmüş Karagümrük için topun havada ya da yerde olması belki şu aşamada birinci mesele değil. Ancak sükseli bir transfer dönemi yaşayan Fenerbahçe’nin skorun yanında yavaş yavaş bir oyun da geliştirmesi gerekiyor. Rize ve Hatay maçlarında tam anlamıyla tanımlı bir oyun yoktu. Dünkü müsabakanın yıldızının da Altay olduğu düşünülürse bir yerlerde bir problem olduğu aşikar.
Aslında dün bir saat kadar Fenerbahçe’nin oyunu bir büyük takım hüviyetine daha yakındı. Ancak Erol Bulut’un 2-0’ı bulur bulmaz Tolga-Sosa değişikliği yapması bence kötü bir ezber. Zaten Erol Bulut o dakikada kendi eliyle çekti Fenerbahçe’nin fişini. Rize ve Hatay maçında orta sahadaki sorun neyse, Karagümrük önünde son 20 dakikada yaşanan problem oydu. Sen ortaya bir yetenek koymazsan, orta sahada sıradanlaşırsan, topu istemezsen rakibin isteyecektir. Önlem aldırmazsan önlem alacaksın. Son 20’de orta saha ve oyun tamamen Karagümrük’e geçti ama misafir ekibin nefesi yetmedi puan için.
GENKLİ SAMATTA BU
Samattta'yı gerek bir önceki sezon Beşiktaş’a karşı oynadığı Avrupa Ligi maçlarından, gerekse geçen yıl Şampiyonlar Ligi performansından tanıyoruz. Zaten geçen sezonun ilk devresinde Genk formasıyla Salzburg ve Liverpool’a karşı oynadığı futbolla Premier Lig’in dikkatini çekti.
Devre arası da Aston Villa’ya transfer oldu. Premier Lig’e sadece 4 ayda adapte olmak kolay iş değil. Bir de Aston Villa’yla kümede kalma savaşı verirken adaptasyon daha da zorlu. Ancak Kadıköy’deki ilk maçında gördüğümüz Samatta, Genk’te kaldığı yerden devam ediyor gibi. Oradaki gibi arzulu, özgüveni oradaki gibi yüksek. Soluna ya da arkasına Perotti’nin gelmesiyle Samatta’nın veriminin de artabileceğinidüşünüyorum ben.
KANATLARDA VALENCIA-THiAM OLUR MU?
Fenerbahçe dün de, önceki haftalarda olduğu gibi klasik bir 4-1-4-1’i tercih etti. Savunmanın önündeki Gustavo’nun sağında Sosa, solunda Ozan başladı. En uçtaki Samatta’yı ise sol açık Thiam ve sağ açık Valencia desteklemeye çalıştılar. “Çalıştılar” diyorum, zira ikisinin de çabalarıyla ilgili sorun yok. Ancak her ikisi de o pozisyonlarda biraz iğreti duruyorlar bence.
Enner Valencia zaten ününü santrfor olarak yapmış bir isim. Evet, hücumun her bölgesinde oynayabiliyor ama ideal yeri en uç... Meksika’da geçirdiği son 3 sezonda 95 maça çıkmış, bunların 73’ü santrfor mevkiinde. Türkiye’de izlediğimiz kadarıyla Valencia, artık West Ham ve Everton günlerindeki kadar dinamik ve kuvvetli değil. Premier Lig’de fiziksel olarak daha dayanıklıydı, Fenerbahçe’de iş yaparsa ancak deneyimi ve aklıyla yapacak gibi.
Thiam’sa kariyerinin yarısını sol açık olarak geçirmiş ama o da Legends Cup’taki Antalya maçından sonra bir daha hiç efektif görünmedi. Valencia ve Thiam’ın sürekli açık oynadığı bir Fenerbahçe olacağını zannetmiyorum ben. Belki 4-4-2’de santrfor alternatifleri olabilir bu ikili.
ERMAN TOROĞLU - ALTAY FARKI
5 Ekim Pazartesi günü transfer bitiyor. Fenerbahçe bu sene transfer şampiyonu. Bu şu demek: Takım yeniden kuruluyor. Geçen seneden çok az oyuncu var. Teknik adam da yeni. İlk haftalar sancılı olur kesin. Bir teknik adam için ilk 10 hafta fazla bir şey söyleyemezsiniz. Hele bu Fenerbahçe olursa. Ama sarı-lacivertlilerin ne olacağı 9. veya 10. haftada belli olur. Eğer şansınız varsa çok iyi oynayamadığınız zaman şans size güler, galip gelirseniz rüzgarı arkanıza alırsınız. Ama hep kötü oynayarak da şans sürekli size gülmez.
2-0 öne geçmişsin, öyle veya böyle bu maçı bitireceksin. Bu sıkıntıyı çekmeyeceksin. İlk maçlar dahi olsa eğer bu sıkıntıyı çekiyorsan bunda teknik adamın da payı vardır. Detaylarla oynayarak maçı soğutabilirsin veya alacağın oyuncuyla çıkaracağın oyuncuları iyi seçeceksin. Dün gece şu gözüktü. Sosa iyi olursa Fenerbahçe doğru yolda gidecek. Sakatlanır veya olmazsa ne yapacaksın. O sorun. Karagümrük lige yeni gelmiş bir takım. 2-0'dan sonra gaza basmaya başladılar. Bu gaza bastıklarında da Fenerbahçe, Karagümrük'e cevap veremedi. Madem rakip üstüne geliyor arka tarafına sağlam giderken 3. golü bulursun.
ALTAY HER GEÇEN GÜN ÜSTÜNE KOYDU
İkinci penaltı kaçınca maçın skoru belli oldu. İlk geldiği günlerde kaleci Altay'a haksızlık yaptılar. Öyle dediler, böyle dediler. Altay her geçen gün daha da üstüne koydu. Eksiklerini de kapatıyor. Büyük takımın kalesinde oynamak zordur. Zaten klasik şu cümle de vardır: İyi bir kaleci eğer bir takım şampiyon olacaksa en az 5-6 maçı kazandırmalıdır. Ama çok da fazla o kalecinin üzerine gidilmemelidir. Nasıl olsa o kazandırıyor diye. Onun da arada sırada hata yapmaya hakkı var. Hakem kötü maç yönetmedi. Karagümrük'ün ilk penaltısında VAR doğru devreye girdi. İki takımın da hakem için konuşacak fazla bir şeyi olmamalı.
AHMET ÇAKAR - İKİ PENALTI DA DOĞRU KARAR
Fenerbahçe dün gece 3 puan aldıysa ve teknik direktör Erol Bulut'un yaptığı çok ciddi hatalar belli oranda gözden uzak tutulacaksa bunun sorumlusu kaleci Altay'dır. Hem takım hem de Erol hoca, yatsınlar kalksınlar Altay'a dua etsinler. Şimdi Erol Bulut'a sormak lazım; takım ilk devre fena oynamadı. Top Fenerbahçe'nin kontrolünde, fazla gol pozisyonu üretmeseler de korner, yan top ya da duran topla golü bulabileceklerdi ki zaten öyle de buldular. Bir kornerde Karagümrük defansı pozisyon hatası yapınca Samatta da golü yaptı.
İkinci yarı roller değişti. Bunda en büyük katkı Erol Bulut'un. Ozan'ı ve Sosa'yı oyundan alması demek Fenerbahçe'nin orta sahada top tutabilmesini ve etkinliğini azaltması demek. Fenerbahçe yine Karagümrük defansının korkunç bir yerleşim hatasından Samatta ile ikinci golü buldu ama dün gece 3 puanı 2-0'a rağmen zor kurtardılar. Son 20 dakika, hatta 30 dakika Karagümrük sürekli geldi. Önce penaltı ile golü buldular ve sonra da inanılmaz bir baskı kurmaya devam ettiler. İddia ediyorum, Fenerbahçe 2-1 öndeyken milyonlarca Fenerbahçeli taraftar, 'Galiba golü yiyeceğiz' diyorlardı ki işte o dakikalarda Karagümrük'ün penaltısı geldi. Üstelik bu Lemos da oyundan atıldı. Fakat bu kez sahneye dün gecenin kahramanı Altay çıkıp maçı kurtaran adam oldu.
Samatta iyi transfer, tartışmasız. Ama stoperler için ahım şahım oyuncular diyemeyeceğim. Dün gece de takım savunması iyi görünse de son 20 dakika Fenerbahçe'nin neler yaşadığını Erol Bulut iyice incelesin de görsün. Karagümrük iyi takım. İyi oyuncuları var. Dün gece sadece ve sadece şanssızdılar. Hakem Yaşar Kemal Uğurlu'yu çok beğendim. Verdiği penaltılar doğru, kartlar yerinde. Karagümrük lehine verilen ikinci penaltı her ne kadar ayaktan bir müdahale olmasa da Lemos rakibi boynundan çekip bırakıveriyor. Penaltı ve sarı kart doğru karardı.
Kaliteli bir maç oldu bölüm bölüm. Fenerbahçe çok iyi oynamadı. Atanın ve tutanın iyi olursa böyle maçları kazanabilirsin. Samatta üzerine düşeni yaptı, ne kadar kaliteli bir oyuncu olduğunu gösterdi. Altay karakter koydu. Son 10-15 dakika inanılmaz oynadı. Maça damgasını vurdu.
Fenerbahçe savunma anlamında birçok şeyi düzeltmişti ama hücum anlamında sorun yaşıyordu. Bugün tam tersi oldu. Geriden oyun kurmada çok zorlandı. Karagümrük'ün de önemli ayakları var. Milli maç arasında klişe bir söz vardır. 'Araya iyi girelim' derdik biz de oynarken. Moral açısından, Samatta'nın damga vurduğu bir maç oldu. Kenar ortalarında iyi yer tutacağını gösterdi. Fenerbahçe'de organizasyon sorunları vardı. Bugün onu gördük ama kazanmasını bildi. Başkan Ali Koç bir 10 numara transferi düşünüyor.
25