Neslihan’a yakışır…

Şimdi bayrak kadınlarımızın elinde…
1908 den bu yana 87 kızımız Olimpiyatlara gidebilmiş…
Bu yıl 66 kızımız gidiyor Londra’ya…
Nerdeyse 100 yıldır katılan kızımızın toplamı kadar bu yıl yarışacak…
Gerçek bir rekor...
İlk kez takım sporlarında temsil ediliyoruz…
Hem de üç takımızla…
Üçü de kız takımlarımız…
Özetle bayrağı devralmışlar zaten…
Kafilemizin önünde taşımakta onların hakları…

                     *
Futbol ağırlıklı ve erkek egemen bir ülkede ağırlıklı bir ülkede kadınların ezici üstünlüğü…
Farkına varmamız bile dört yıl sürdü…
Olimpiyatlar olmasa kızlarımızı belki de fark edemeyecektik…
Onlar “biz de varız” dediler…

                    *
Bayrağı kimin taşıyacağına:
Ne zaman ve nasıl karar verildiğini bilmiyorum…
Ama uzun uzun tartışılarak seçildiğini biliyorum…
Ben de diyorum ki;
Olimpiyat kafilemizin önünde bayrağımızı taşıyan sporcumuz, kesinlikle kadın olsun
Hiç gidemediğimiz takım sporlarından olsun…
En başarılı takım sporumuz voleyboldan olsun…
Neslihan Darnel yakışır…
Ama o bir simge…
Olur, olmaz ancak, “bayrak mutlaka kızlarımızda olsun”...

Londra’da misafir değiliz

Televizyonun karşısında daha heyecanlı olacağız.
Bizim çocuklarımız da orada olacaklar…
Muhtemelen madalyalar için erken ama yarışacaklar...
Bize ilkleri yaşatacaklar…

İşte ilkler:

En fazla katılım:
Tam 114 sporcu ile katılıyoruz. Bundan önceki en fazla katılımımız Pekin Olimpiyatlarında 68 sporcu ile…
Yüzde 60 bir gelişme…
Süper…

İlk kez bayanlar erkekleri geçti:
Hem de açık ara…
Londra bileti alan 48 erkek sporcumuz, 66 bayan sporcumuz var…

İlk kez takım sporlarında katılıyoruz:
Hem de üç takım…
Tabi ki üçü de bayan takımlarımız...
Kadın voleybol, kadın basket ve kadın bayrak takımımız…

Hakemlerimizde patlama:
Toplamda yedi branşta 10 hakemimiz Londra’da düdük çalacak.
Güreş, basketbol, halter, kürek, yelken, tenis dallarında hakem temsilcilerimiz Londra’da olacak.

Atletizm de ilk kez bayrak koşacağız:
Kızlarımız; 4*400 bayrak yarışı koşacaklar…

Jimnastikte ilk kez katılıyoruz:
22 yaşındaki Gaziantep doğumlu kızımız Göksu Üçtaş bu dalda ilk kez yarışacak…
Tabi ki 1923 öncesini saymazsak…
Meraklılar için yazının sonunda bu konuda detay var…
Birde pek bilmediğimiz Dünya rekorumuz, sabretmeniz tavsiye olunur…

Badminton ’da ilk kez yarışacağız:
Ülkemizde pek tanınmayan bu spor dalında da bir kızımız var... Hem de henüz 18 yaşında… Gençler statüsünde Dünya beşincisi… Olimpiyatlara 23. Sıradan katılmayı başardı…

Cumhuriyet tarihinde bir ilk; yüzmede A barajı geçildi:
Burcu Dolunay ve Dilara Buse Günaydın bir kâbusa dönüşen A barajını geçtiler...
Şimdiye kadar Olimpiyatlara yüzücü göndermiştik ama hep “davet barajı olarak adlandırılan B barajından”…
İlk kez davetsiz gidiyoruz…
Tabi ki yine kızlarımızla…

İlk kez 16 branşta katılıyoruz:
Bundan önce en çok Pekin Olimpiyatlarında 12 dalda katılmıştık…
Olimpik 26 spor branşı içinde ülkemizde yaygın olarak yapılıp da;
Katılamadığımı tek dal;
Yatıp kalktığımız futbol…
Ya birileri hesap vermeli…
Ya da diğerleri ödüllendirilmeli…
En azından ilginiz ve alkışlarınızla…

                      -

Sabredenler için dünya rekorumuz:

Atina'daki 1906 ara olimpiyat oyunlarına Osmanlı Devleti'ni temsilen İstanbul, İzmir ve Selanik'ten 1 Ermeni, 10 İngiliz, 18 Rum, 1 Musevi olmak üzere 30 sporcu katıldı. Atletizm, jimnastik eskrim, güreş ve futbol dallarında sporcular Osmanlı Devleti'nin temsil ederken, Bunlar arasında yarışan Yorgo Aliprantis adlı jimnastikçi 10 metrelik ipe tırmanma yarışmasında, 11,4 saniyelik derecesiyle dünya rekoru kırarak birincilik kürsüsüne çıkmıştır. Aliprantis'in bu rekoru, ipe tırmanma yarışının ertesi yıl olimpiyat sporu kategorisinden çıkartılmasından dolayı günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Yorgo’nun ismini Osmanlı olarak yazdırmaması nedeniyle rekora Yunanlılar sahip çıkmıştır. Oysaki Yorgo
İraklis Jimnastik Kulübü sporcusudur.
Daha sonraki adıyla Türkiye’nin en eski spor kulübü (1896) olan Kurtuluş Spor Kulübünün…
1906 yılını ara Olimpiyat sayarsak, 1908 yılında Londra Olimpiyatlarında Türkiye (Osmanlı) adına yarışan tek sporcu, Galatasaray lisesi öğrencisi jimnastikçi Aleko Mullos’tur…
Aleko, modern olimpiyat Oyunları’nın kurucusu Baron Pierre De Coubertin’in 1907 yılında İstanbul’u ziyareti sırasında tercümanlığını yapmıştır…