Zamane anneleri

Güncelleme Tarihi:

Zamane anneleri
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2001 00:00



Haberin Devamı

1990'ların ortasında anne figürü en azından medyatik olarak değişime uğradı. Demi Moore'la başlayan çıplak hamile kadın fotoğrafları giderek alışık olduğumuz bir görüntü haline geldi. Zamane anne adayları artık karnıyla gurur duyuyor!

Modern hayat kadınların anne kimliklerini bile değiştirdi. Aşık olmadan çocuk doğurmuyorlar. Hamilelik sürecini bir güzellik kürü gibi yaşıyorlar. Bebekle gelen hayatta ise dünyayla sanki daha bütünleşiyorlar...

Modern hayat, metropolde yaşayan kadınları da değiştirdi. Herşeyi istiyor ve çok çalışıyorlar artık. Ama ezeli kuralı da bozmadılar: Hálá anne olmak istiyorlar. Böylece ortaya milenyumun da katkısıyla zamane anneleri denilen yeni bir kadın ortaya çıkıyor.

Peki kimdir bu yeni anne tipi?

Bir kere bu zamane anneleri çocuk öncesi ve sonrası diye iki ayrı beden dili taşımıyorlar. Hamilelik dönemleri doğumu rahatlatacak hamile jimnastiği yaparak geçiyor. Yürüyüşler, ideal rejimler, düzenli egzersiz takviyesiyle kadın, beklenen bebekle beraber örnek bir bakım sürecini de aynı anda yaşıyor.

KARNINI KAPATMIYOR

Zamane anneleri daha hamileliklerinde çağın kadınını yansıtmaya başlıyorlar. Öyle bebe yaka, kloş elbiselerle bedenlerini saklamıyorlar. Beden tümüyle açığa çıkartılıyor, kıyafetler bedene yapışıyor, bebeği taşıyan karın herkese itinayla gösteriliyor: Orada bebek var.

Bebeğin doğumuyla beraber kadının bedeni eski formundan daha mükemmel bir hal alıyor. Bebeğin üç yaşında hangi yuvaya gideceği, sonra hangi uygun ilkokul, lise ve üniversitelerde eğitimini devam ettireceği, bu arada hangi müzik aletlerini çalıp, hangi sporları yapacağı planlanırken zamane annesi kendinide unutmuyor.

Peki ama nasıl? İlişki terapistleri ve ilişkilere meraklı araştırmacı sosyologlar bu durumu metropol hayatının getirdiği norm değişikliklerine de bağlıyor. Annelik güdülerini her vakit taşıyan kadın, giderek ‘‘aşk çocuğu’’ doğurmayı tercih haline getiriyor. Örnek isterseniz Tempo'daki yazılarından ve radyodaki programlarından tanıdığımız Ayça Şen'in Ayşe Arman'la geçtiğimiz haftalarda yaptığı röportajdan bir alıntı:

‘‘Ben çocuğuma ilerde neden onu dünyaya getirdiğimi içim rahat, sırtım dimdik açıklayacağım: Yavrum, sen aşk çocuğusun, sen istekle ve aşkla dünyaya geldin!’’

AŞK ÇOCUĞU

Tabii dünyaya gelen tüm bebeklerin hepsi ‘‘aşk çocuğu’’ olmuyor. Ama olumlu yanından bakarsak zamane anneleri (ve anne adayları) hayata biraz böyle bakmak istiyorlar. Milenyum kuşağının bu genç kadınları bebekle beraber cinsel kimliklerini de kaybetmemiş oluyorlar. Zamane annelerinin katkısıyla sahte baba korkusu da yok olup gidiyor. ‘‘Aman yapma, babana söylerim’’ yalanıyla ailedeki iktidar ilişkisi de kadının lehine değişime uğruyor.

Peki kimdir bu kadınlar? Çocukları için alışveriş yaparken kendini unutmayan, iççamaşır alma keyfini yitirmemiş, hálá arada sırada flört ihtiyacı duyan, internet ‘‘olayını’’ çözmüş, reklamcıların tarifiyle ‘‘alım gücü yüksek’’ kadınlar.

Aralarından en çılgınları, güzelleri ve medyatikleri malum haber konusu olur: Biri Bizi Gözetliyor yarışmasına katılan Hülya mesela. Kocaman iki çocuğu olmasına rağmen, işi gücü bırakıp böyle bir programa katılmasıyla, bir de bornozuyla görünmesiyle bayağı yankı yaratmıştı. Ama işin tuhafı, o programa katılanlar arasında ve sahtelikten en uzak duran kimlik gibiydi...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!