Türkler ve Erim’i öldüren aynı tabanca

Güncelleme Tarihi:

Türkler ve Erim’i öldüren aynı tabanca
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2007 00:00

Senaryosunu gazeteci-yazar Avni Özgürel’in yazdığı, yönetmenliğini Atıl İnanç’ın yaptığı 12 Eylül askeri darbesi öncesi ve sonrasının anlatıldığı "Zincirbozan", 13 Nisan’da sinemalarda. Filmde, 12 Eylül ve sonrasının ABD tarafından kurgulandığı anlatılıyor. Filmin senaryosunu yazan gazeteci Avni Özgürel, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler ile Başbakan Nihat Erim’in aynı tabanca ile öldürüldüğünü bu filmle gündeme getirecek.

Aynı zamanda filmde Abdi İpekçi’ye verilen ve öldürülmesine neden olduğu söylenen liste filmin konu ettiği yakın tarihin tartışmalı olaylarından biri.

BUNU O DÖNEM İSTİHBARATÇI OLAN ÜST DÜZEY BİR EMNİYETÇİ ANLATTI

Eski Başbakan Nihat Erim (19 Temmuz 1980) ve DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler (22 Temmuz 1980) cinayetinde kullanılan silah, aynı. İhtilal öncesi pek çok olayda, birçok gruba aynı silahın verildiğini biliyorum. Bunu, ihtilal öncesinde istihbaratçı olarak çalışan bir Emniyet Genel Müdürlüğü üst düzey yetkilisinden, üç dört yıl önce öğrendim. Solculara da sağcılara da aynı silah verildi. O tabanca hiçbir zaman ele geçirilemedi. Mermi çekirdeklerinden anlaşıldı aynı tabancadan çıktığı. O zamanlar kriminoloji, Adli Tıp gelişmemişti. İlgili kişiler bu tür eşleştirmeler, dağıtımlar yapmakta bir sakınca görmedi. Nasıl olsa Türk polisinin anlaması, takip etmesi mümkün değil, diyorlardı. Bir silah değil, birçok silah defalarca servis edildi. Kimi zaman sol grubun, kimi zaman sağ grubun elinde görüldü.

ABDİ İPEKÇİ’YE VERİLEN LİSTE DAHA SONRA EVREN’İN ELİNE GEÇTİ

Abdi İpekçi’de de isim listesi vardı. Sonradan Kenan Evren’in de eline geçti. Listede, terör olaylarını örgütleyen ya da dahil olanların isimleri vardı. Soldan, sağdan, basından, iş dünyasından, sendikalardan, mafyadan, ordudan... Kimi ihtilalin zeminini hazırlayacak, kimi doğrudan dahil olacak, kimi ihtilal sonrası görev alacak beyin takımı, kirli isimler. İhtilalden 10 yıl sonra MİT İstihbarat Daire Başkanı olan bir kurmay albay, CIA ajanı olmaktan tutuklanıp mahkum oldu. Cezaevinde öldü. Aynı suçlamayla yargılanan, mahkum olan subaylar var. Birtakım insanlar, ortalıktan kayboldu. Bazıları Susurluk hadisesiyle, soldan sağdan bazı örgüt liderleri, banker skandalıyla yeniden göründü. Liste, Türkiye dışında hazırlandı. İpekçi, kendisine verilen bu liste nedeniyle son derece sıkıntıya düştü. Başbakan Bülent Ecevit’ten saklamasının söz konusu olmayacağını düşünerek Ankara’ya gitti, bilgi verdi. Ecevit, yağ, benzin kıtlığıyla boğuşan, yalnız bir başbakandı. Buna rağmen ihbarın üzerine gitmeyi önerdiğinde Abdi Bey, "Bu riskli bir şey. Bir gazeteci olarak araştıracağım. Bunu bilin" dedi. Döndüğü günün akşamı evinin önünde öldürüldü. Kenan Evren, listedeki askerleri görevden aldı, emekli oldu, bir kısmı da CIA ajanı olmaktan mahkum oldu. Bu listeyi İstanbul Emniyet Müdür Muavini istihbaratçı Mahmut Dikler, KGB İstanbul irtibat sorumlusundan aldı. Dikler daha sonra öldürüldü. Listenin Abdi Bey’e hangi kanaldan geldiğini bilemeyiz ama ABD’nin kurduğu tuzaktan Türkiye’yi haberdar etmek, Rusların işine gelebilir. Liste, Milliyet’teki odasındaydı. Öldürüldüğü gün kayboldu. Mehmet Ali Ağca, daha sonra Papa’yı vurdu. Mahkemedeki ifadesinde CIA beni kullanmış olabilir, diyor.

KENAN EVREN BU İDDİALARA ÇOK KIZDI

Ya Rabbim ya Resulullah deli olmak işten değil

Amerikalılar sözde bizi kışkırtmışlar da biz de darbe yapmışız. Yok böyle bir şey. O zamanki Cumhurbaşkanı Carter’e haber vermişler, Türkiye’de 12 Eylül oldu diye. O da "Bizim çocuklar yapmıştır’ demiş. Kaç defa söyledim, ABD’lilerle katiyen temas etmedik. Hatta 12 Eylül gecesi birlikler, bazı yerlerde görev aldı. Bunlardan biri de Amerikalıların muhabere sistemlerinin bulunduğu yere gitmişti. Onlar tankı görünce şaşırmışlar. Gece saat 02.00. Meraklanıp Genelkurmay’a telefon etmişler. Gelip bana sordular, ne diyelim, diye. İki saat kaldı zaten, saat 04.00’te harekat başlıyor. Ben de söyleyin, müdahale ediyoruz, deyin, dedim. Onlar (ABD’li muhabereciler) haber verdi önceden herhalde Amerika’ya. Mesele bundan ibaret. Bunları nereden çıkarıp uyduruyorlar, bilemiyorum. Her şeyi Amerika’ya bağlama hastalığı var. Amerikalılar bizi kışkırtmış, ondan sonra da biz müdahale etmişiz. Böyle saçma şey olur mu?

Ordu içinde CIA görevlisi subaylar varmış, görevden almışız, tutuklamışız; hangi subaylarmış? İsim versinler, biz de onu soralım. Yok böyle bir şey. Damadım ve kızımın görevi nedeniyle bu listeyi almak mı, ya Rabbim ya Resulullah. Deli olmak işten değil. Abdi İpekçi’nin öldürülmesiyle hiç alakamız yok. O iddiaları sizden duydum. İki deli bir kuyuya taş atar, kırk kişi çıkaramaz.

Film hele oynasın bakalım, görelim. Bundan önce de filmler yapıldı. Para kazanmak için, daha enteresan olsun diye bir şeyleri içine katarlar. Her filmde oynayanı hakikat mı kabul edeceğiz?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!