'Bir Derdim Var' gençlere umut ışığı olacak

Güncelleme Tarihi:

Bir Derdim Var gençlere umut ışığı olacak
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2023 07:28

Kanal D’nin merak ve heyecanla beklenen yeni dizisi “Bir Derdim Var” bu akşam başlıyor. Başrollerini Birce Akalay ve Mert Fırat’ın paylaştığı dizi, ergenlik dönemindeki gençler ve ailelerinin hassas dünyasını ekrana taşıyacak. Projede rol alan oyuncularla “Bir Derdim Var”ı konuştuk.

Haberin Devamı

◊ “Bir Derdim Var” bugüne kadar izlediklerimizden bambaşka bir hikâyeyle geliyor. Projede­ sizi çeken ne oldu?

- Birce Akalay: Hikâyenin davranış bilimleriyle ilgili olması ve en önemlisi merkezine çocuk-ergen psikiyatrisini alması. Nilüfer’in yolculuğu da tıpkı o çocuklar ve gençler gibi aynı duraklardan geçmiş, aynı yolları denemiş, yanılmış, bazen çıkmaz sokaklarda tıkanmış ve bir gün onların kahramanı olmaya, onlara iyi gelmeye karar vermiş. Hikâyemizin gerçek hayattan tek farkı ya da Nilüfer’in gerçek bir psikiyatristten tek farkı bu. Kendini bu çocuklara ve gençlere hatırı sayılır bir tutkuyla adamış olması.

- Mert Fırat: Hikâyede mevcut olayların ele alınış biçimini, tutarlı ve etik yaklaşımını öncelikli olarak çok sevdim. Bir yandan da günümüzün en büyük problemlerinden biri; ergen psikolojisine doğru yaklaşılıp tedavi edilmemesi. Bu yeni neslin farklı uyaranlardan dolayı her zaman doğru yönlendirilmesi çok zor olabiliyor. Bu anlamda diziye bakıldığında gerçek örneklerle konunun sade bir biçimde ele alış şeklini ve etik kurallara bağlı olarak hikâyeye dahil edilmesini çok doğru buluyorum. Bir de dizide iki haklının çatışması çok keskin, o yüzden de farklı komşu fikirlerin bir arada durabildiği, iyi yazılmış dengeli bir senaryo görünce bu beni çok heyecanlandırdı.

Haberin Devamı

- Engin Hepileri: Özellikle gençlerimize yönelik çok eğitici ve iyileştirici duruş sergileyen bir senaryomuz var. Kliniğimizdeki her bir değerli çocuğumuzun topluma verimli bir şekilde geri kazandırılma hikâyesi çok hassas ve önemli. Beni en etkileyen yanı bu oldu.

- Başak Gümülcinelioğlu: Sibel adında bir karakteri canlandırıyorum. Sibel’le tanıştığım gün yıllardır çalıştığım kız çocuklarına destek veren bir vakfın içindeki kardeşlerimden Sibel bana mesaj attı. Karakteri ve hikâyeyi gözlerim dolu dolu, tüylerim diken diken okudum. Yanlış anlaşılmasın, karakterim çok acılar çektiği için değil, aksine hayattaki tekamülü çocukları anlamak, onlarla gelişmek olduğuna inanan Başak için Sibel muhteşem bir aracı olacağı için. Aynı zamanda Sibel’in kelime anlamını araştırdım ve “buğday başağı”, “bereketi simgeleyen” demek olduğunu öğrendim. Şimdiden çok kıymetli oldu benim için.

Haberin Devamı

- Erdem Şenocak: “Bir Derdim Var”ın içerdiği mesajın yanında en güçlü yanı çok katmanlı olması. Bir kere baş karakteri Nilüfer Toska çok katmanlı bir karakter. Bir psikiyatrist düşünün ki, bir yandan ateşli bir şekilde gençleri iyileştirmeye çabalarken bir yandan da kendisi en ağır psikolojik sorunlarla boğuşuyor. Benzer şekilde, ekibin diğer üyeleri de gençlerde gördüğümüz türlü sorunları başka ölçeklerde kendileri de deneyimliyorlar. Dolayısıyla dizide mükemmel doktorların sorunlu gençlere yardımı gibi bir hikâyeyi değil, herkesin farklı düzeylerde yaşadığı sorunları ve bunlarla baş etme biçimlerini takip ediyoruz.

- Neslihan Arslan: Hikâyenin orijinalliği ve her karakterin ayrı ayrı hikâyeleri, sebep-sonuç ilişkileriyle işleniyor olması beni çekti.

Haberin Devamı

- İdil Sivritepe: Karakterler açıldıkça onların içlerini okuyor ve yaralarını görüyoruz. Neden kırgın, üzgün veya kızgın olduklarını ve hatta kötü olduklarını... Çok kalbe dokunan ve insanı iyileştiren bir proje “Bir Derdim Var.”

Bir Derdim Var gençlere umut ışığı olacak

Her zaman bir çıkış yolu var

◊ Sizi nasıl bir karakterde izleyeceğiz?

- Ata Artman: Kuzey, annesinin yokluğunu hissettirmemeye çalışan babaannesi tarafından büyütülmüş, olağanüstü zeki bir çocuk. Fakat bu zekâsını kendi laneti olarak görüyor, kendini anlatmanın yollarını ararken Nilüfer’le yolları kesişiyor.

- Ava Yaman: Benim karakterim Özge, anne-babasını hiç görmemiş, küçük yaşta yetimhanede büyümüş, aşırı duygusal ve büyük bir empati duygusu olan ama yetimhanede yalnız yaşamış olduğu ve kendi kendini korumak zorunda kaldığı için kendisini sert göstermek zorunda kalmış. Daha sonra, bipolar affektif bozukluğu olduğunu fark eden iyi niyetli bir kadın vasıtası ile ergen psikiyatri servisine getirilmiş genç bir kızı oynuyorum. Kimsesizlik eksikliğini hastanedeki çocuklarda tamamlayan ve onlara bir açıdan ablalık yapan bir karakter.

Haberin Devamı

- Ataberk Mutlu: Arif karakteri uzun bir süredir anksiyete ve ölüm korkusuyla mücadele ediyor. Onu koruduğuna inandığı bir battaniyesi var ve korktuğu durumlarda onunla kendini sımsıkı sarmalıyor. Arif, cana yakın ama biraz da ürkek bir çocuk.

- Efe Poylu: Ben Burak’ı canlandırıyorum. Burak, obsesif kompülsif bozukluğu yüzünden istifleme hastalığına sahip bir karakter. Onun için hiçbir şey çöpe gitmemeli, yani her şeye bir gün hayatının bir yerinde ihtiyacı olabileceğini düşünüyor. Genellikle sevecen ve korumacı biri. En yakın arkadaşı Arif’i çok sever ve korur. Yemek yemeyi çok sever.

- Ezgi Gör: Ferda, yeme bozukluğu olan anoreksiya hastalığına sahip bir kız. Fiziksel olarak zayıf, fakat her aynaya baktığında aşırı kilolu göründüğünü düşünüyor, asla kendini beğenmiyor ve yemek yemeyi reddediyor. Bu konuda defalarca uyarılar almasına rağmen umursamıyor. Dürekli ne kadar kalori yakacağını hesaplayan, kendi doğruları olan iyi bir gözlemci.

Haberin Devamı

- Esila Umut: Leyla dissosiyatif kimlik bozukluğuna sahip. Kişilik bölünmesi yaşıyor, yani kısaca birden fazla kişiliğe sahip diyebilirim.

NİLÜFER’İN AŞKA KAPILARI KAPALI

Sizleri nasıl bir hikâyede ve karakterde izleyeceğiz?

- Birce Akalay: Nilüfer küçük yaşta yaşadığı travmalar sebebiyle delüzyonel bozukluğu olan bir kadın. Peki nedir bu delüzyonel bozukluk derseniz; aşırı stres ve baskı altındayken kendisinin 15 yaşındaki versiyonunu görüyor ve onunla konuşuyor. Bu nevrotik durumunu sadece en yakın arkadaşı olan Yusuf biliyor. Vaktiyle onu tedavi etmiş ve ona bununla yaşamayı öğretmiş. Onu bu mesleğe yönlendirmiş kişi ise doktoru, aynı zamanda mentörü Sami. Aşka kapıları kapalı, çünkü kimsenin onu anlayamayacağını biliyor. Kapıları kapalı çünkü korkuyor. Elbette Nilüfer’in hayatına ve geçmişine dair saymadığım birçok önemli bilgi var ama hikâyemize dair spoiler vermek istemiyorum.

- Mert Fırat: Bu sefer hiç oynamadığım bir karakteri canlandırıyorum aslında. İyi yazılmış, bir geçmiş hikâyesi olan ve savcı mesleğini de seçmesine sebep olan nedenlerin de oradan geldiği bir karakter Ömer. Özel yaşamı ile işini çok net bir şekilde ayıran bir kişi, kamu vicdanın da temsili bir karakter. Keskin duvarları olan ama içinde de fırtınalar kopan ama bunu belli etmeyen biri Ömer. Daha önce oynadıklarımdan çok farklı bir karakter olduğundan Ömer’i başka bir yerden ele alıyorum.

- Engin Hepileri: Savaş Dönmez hırslı bir nöropsikiyatrist. Mesleğine ömrünü adamış. Belki de her şeyi mesleği ile tatmak istiyor. Dolayısıyla eğlencesi ve hırslarıyla ile rengarenk bir adam.

- Başak Gümülcinelioğlu: Sibel, hayatını çocuklara ve onların mutluluklarına adamış, kendisi yetimhanede büyüdüğü için hiçbir çocuğun haksızlığa uğramaması ve her anlamda şefkat görebilmesi adına sürekli çabalayan bir sosyal hizmetler uzmanı.

- Erdem Şenocak: Yusuf Eymen, ergen ve çocuk psikiyatri kliniği uzman doktorlarından. 20 yıllık dostu, klinik şefi Nilüfer Toska’nın tek sırdaşı ve aynı zamanda onun doktoru. psikolog İpek’e âşık.

- Neslihan Arslan: Ben hastanenin baş hekimi Damla’yı canlandırıyorum. Çok çalışan ve doğrularını mantıklı bir zemine oturtan bir karakter.

- İdil Sivritepe: İpek yeni mezun olmuş bir psikolog ve ekibin en genç üyesi. Kendi bağımsızlık yolculuğunu izleyeceğiz aslında. Kendini var etmeye çalışan bir kadın.

Bir Derdim Var gençlere umut ışığı olacak

BU DİZİDE KENDİLERİNİ GÖRECEKLER

Dizide farklı sebeplerden dolayı ergen psikiyatri servisinde kalan gençlerin iç dünyalarında tanıklık edeceğiz. Gerçek hayatta benzer durumlar yaşayan yaşıtlarınıza ve ailelerine bu dizinin nasıl bir etkisi olacak sizce?

- Ata Artman: Kurduğumuz dünyanın içinde hayat verdiğimiz karakterlerle gençlerin kusursuz olmasının beklendiği bu hayatta hata yapmanın kabul edilebilir olduğunu göstereceğimize inanıyorum.

- Ava Yaman: İnsanı gittikçe yalnızlaştıran yeni dünya düzeninde, ülkemize ve dünyaya çok faydası olacağına, ailesinin kıymetini unutanlara o kıymeti fark ettireceğine, çocuklarına, anne babalarına, sevgilerine, güvenlerine ve inandığı değerlere daha sıkı sarılacaklarına inanıyorum.

- Ataberk Mutlu: Bir Derdim Var” gündelik hayatta birçok insanın kendinden bir parça bulabileceği bir proje. Bu yüzden izleyen kişilerin bizimle beraber bu sorunların derinlerine inip bir çözüm bulma arayışına gireceklerini düşünüyorum.

- Efe Poylu: Bence ilk olarak kendilerini görecekler. Her yaştan genç, her yaştan aile günlük hayatlarında karşılaştığı sorunları ve psikolojik durumları görecekler.

- Ezgi Gör: Göreceğimiz her karakterde farkında olmadan içimizde sakladığımız yönleri de bulacağız.

- Esila Umut: İzleyen herkesin hayatına dokunacak.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!