Teknolojik bir 'aşk' hikayesi

Güncelleme Tarihi:

Teknolojik bir aşk hikayesi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 04, 2005 00:00

Cep telefonu tasarımını modayla birleştirerek kendi stilini geliştiren Nokia, ikinci ‘fashion design’ telefon koleksiyonunu geçtiğimiz günlerde tanıttı. İtalya’nın tarihi kenti Floransa’da dünyanın dört bir yanından yüzlerce basın mensubunun katıldığı organizasyonda, ‘L’Amour’ ürünleri bir bir görücüye çıktı.

Kültürel ve etnik etkilerin lüs dokunuşlarla bir araya geldiği 7360, 7370 ve 7380 modellerin tasarımında amber, seramik, turkuaz, ipek ve cila gibi maddeler esin kaynağı olmuş. Koleksiyonda yer alan üç model için oluşturulan grafikler, materyaller ve renkler de herbirine farklı bir kimlik kazandırılmasında etkili olmuş.

Nokia tasarım ekibinin başındaki isim olan Alastair Curtis sorularımızı cevapladı:

- Moda ve teknoloji, bu iki tanım Nokia’da nasıl bir araya geldi?

Bana sorarsanız, teknoloji ve modanın zaten bir arada olması kadar doğal bir şey olamaz. Yeni bir teknoloji geniş kitlelere duyurulmadan önce onu iyice tanımamız gerekiyor. Moda trendleri ise ona bundan sonra yükleyeceğimiz ikinci bir anlam. Dolayısıyla teknolojiyi modalaştırdıktan ve bireysel bir ifade kattıktan sonra kitlelere ulaştırıyoruz. Bu yüzden, bu iki kavramı birbirinden ayrı düşünmek imkansız.

- Siz teknik tasarımcı mısınız yoksa moda tasarımcısı mı?

Ben ürün tasarımcısıyım. Yaklaşık dört yıldır Nokia’nın ürünlerini tasarlıyorum. Ama asıl geçmişim güzel sanatlar.

- Nokia’nın ilk moda koleksiyonunun da tasarımı size mi ait?

Evet. Nokia için yaklaşık 11 yıldır çalışıyorum. Dolayısıyla uzun zamandır markanın yeni ürünler geliştiren ekibinde yer alıyorum. Son iki yıldır da yeni mobil telefonların tasarımlarının keratif grubunu yönetiyorum.

MODA EDİTÖRLERİYLE ÇALIŞIYORUZ

- Nokia’nın ilk tasarım modelleri ve şimdikiler arasındaki fark nedir?

Koleksiyonlar aslında hikayeler anlatırlar. Bizim ilk hikayemiz bir ‘art-deco’ hikayesiydi. Şimdiki hikayemiz ise kültürel kontrastlar, el sanatları ve etnik akımların etkisinde. Doğal materyaller, renkler ve dokular kullandığımız son koleksiyonun adı ise ‘L’Amour.’

- Bir koleksiyon yaratmak ne kadar sürüyor?

Genel olarak fikir aşamasını da düşünürsek, bir ürün tasarımının çalışması birbuçukla iki yıl arasında sürüyor. Bu süre moda trendlerini ve kişiler üzerindeki etkilerini öğrenme dönemini de kapsıyor. Moda trendlerini takip etmek bizim için çok önemli. Dolayısıyla moda editörleri ve tekstil tasarımcılarıyla birlikte çalışıyoruz. Daha sonra elde ettiğimiz herbir bilgiyi ürünlerimize uyguluyoruz.

- Nasıl bir ekiple birlikte çalışıyorsunuz?

Ürün tasarımında iki farklı ekip ortak çalışıyor. Bunlardan bir tanesi ürün tasarımını gerçekleştiriyor, diğeri ise hikayenin geliştirilmesinde ve dünyaya yayılmasında etkili. Tasarım grubu daha küçük, üç kişiden oluşuyor. Diğer ekip ise 10-15 kişilik kalabalık bir ekip.

- Yakın gelecekle ilgili planlarınız neler?

Şu anda Nokia’nın üçüncü moda koleksiyonu üzerinde çalışıyoruz. Size ne olduğunu değil ama diğer ikisinden çok daha farklı olacağını söyleye- bilirim.


Nokia 7380: Zeki kadın yansıması

L’Amour Koleksiyonu’nun merkez noktası olan Nokia 7380, yaşamlarında küçük lükslere yer veren ve ilginin odak noktası olmak isteyen modanın takipçisi bay ve bayanlara yönelik tasarlanmış.

Nokia 7370: Bakışları kendine çeviren tasarım

Beklenmeyen dokunuş etkisi ile Nokia 7370 üzerindeki ‘çift halkalar’ gizli klavyeyi ortaya çıkarmak için açılıyor. Zarif metal donanımlar içine oyulmuş çekici hatlar romantik etki ve egzotik öğeleri ekleyerek deriden esinlenmiş yüzeylerle zıtlık oluşturuyor.

Nokia 7360: Çekici, zarif ve kompakt

Materyaller, grafikler ve renk paletleri Nokia 7360’ı kalabalıkta bile fark edilir kılıyor. Ürün kahverengi ve sıcak amber tonlarındaki 2 farklı renkte sunuluyor. Özel grafik setleri, ekran koruyucuları ve odaklı kamera tuşları ile detaylandırılmış.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!