Son meddah
Güncelleme Tarihi:
İlk olarak 1976 yılında ekranlara çıktı Fatih Mühürdar. “Gülünüz Güldürünüz” yarışmasında taklit dalında birinci oldu, ardından TV yıldızları arasına girdi. Kendini “Zamanının Cem Yılmaz’ı” olarak tanımlayan Mühürdar, uzun zamandır yaptığı çalışmalarla meddahlık geleneğini günümüze taşıyor. Şimdilerde ise “Toparlan Gidiyoruz” adlı albümüyle adından söz ettiriyor.
* Albümünüz hayırlı olsun. Biz sizi daha çok oyuncu kimliğinizle tanıyoruz ama çok eskilere dayanan bir de müzik geçmişiniz var sizin...
- Teşekkür ederim. Evet, ilk olarak 1981 yılında Hurşit Yedigün’le birlikte müzikli güldürü tarzında bir longplay çıkarmıştım. 1989’da da Metin Özülkü’yle rap tarzında bir kaset yaptık. Adı “Aşure”ydi. Sonrasında “Deniz Gözlüm” diye bir kaset daha hazırladık. Zamanında 1-1,5 milyon satan işlerdi bunlar...
* “Toparlan Gidiyoruz”un tarzı daha önceki albümlerinizden epey farklı; Anadolu rock. Neden bu tarzda bir albüm yapmak istediniz?
- Barış Mançolar, Cem Karacalar, Edip Akbayramlar devam etsin istiyorum çünkü. Şu anda duygu yönünde tıkanma var. Reklam müziklerine bakın mesela, hep eski şarkıları koyuyorlar. Artık dudaklardan daha fazla parmaklar oynuyor. Cep telefonları, tabletler kimsenin elinden düşmüyor. O yüzden eski jenerasyonun yolundan gitmek istedim.
* Albümdeki tüm şarkıların söz-müziği size mi ait?
- Evet. Hepsi, anlamı olan şarkılar. Gökçen Taşkıran, Bilgen Bengü, Selçuk-Rana Alagöz gibi değerli isimler şarkılarımı dinledi, “Bu şarkılarla bir albüm çıkarman lazım, hepsi güzel olmuş” dediler. Onlardan da destek aldım albüm konusunda.
* İlk klip hangi şarkıya çekildi?
- “Zor İnsan”a...
* Meddahlığa devam ediyor musunuz?
- Üniversitede kahvehanelerin kıraathanelere çevrilmesiyle ilgili bir tezim vardı benim. O tez için şimdiye dek 600 kahvehanede meddahlık yaptım. Kahvehanede gösteri sergileyen başka sanatçı yoktur...
* Ne anlatıyorsunuz kahvehanelerde?
- Hayata dair şeyler... Sigaranın, alkolün zararlarını konuşuyoruz. Deprem konusunda eğitim veriyoruz...
* Kendinizi ‘şovmen’ olarak tanımlıyor musunuz?
- Ben şovmenim, evet. Meddahın batıdaki karşılığı şovmendir zaten. 22-23 yaşlarında çok meşhurdum ben. O zamanın Cem Yılmaz’ıydım.
* Son dönemde televizyon yarışmalarıyla adını duyuran genç komedyenleri nasıl buluyorsunuz?
- Aralarında çok iyileri var. Atalay Demirci ve Sefa Doğanay çok iyi mesela. Gençlerin önünü açmak lazım. Ben de “Gizli Yetenek” diye bir yarışma programı yapıyordum. O yarışmaya katılıp sonrasında albüm çıkaran, tiyatrocu olan birçok kişi oldu.
DEFNE’YE “ANA HABER SUNACAKSIN” DEMİŞTİM
* Tarkan da müzik dünyasına ilk girdiğinde sizin sunduğunuz programa konuk olmuş...
- Evet, programıma konuk oldu ve ben onda o ışığı gördüm, “Sen star olacaksın” dedim. Aradan yıllar geçti, Efes’teki bir otelde karşılaştık. “Fatih Abi, sen bana uğur getirmiştin, bana star olacağımı söylemiştin” dedi. Serdar Ortaç, İsmail Türüt, Kahtalı Mıçı, Yılmaz Morgül, İbrahim Erkal, Defne Samyeli de ilk kez benim programımda çıkmışlardı. Defne Samyeli’ye de “Bir gün ana haber bülteni sunacaksın” demiştim hatta. Aradan yıllar geçti, bir gün Bebek’te karşılaştık. “Kanal D’den teklif geldi, ana haber bültenini sunacağım” dedi.
* Sanat dünyasına dair birçok anınız var. Bunları kitaplaştırmayı düşünmüyor musunuz?
- Bunu herkes soruyor. Evet, yazmayı düşünüyorum. Bu anıları “Geçmişten Günümüze Mizah” adlı tek kişilik oyunumda da anlatıyorum...
TEMAŞA SANATINI ÖĞRETECEĞİZ
* Temaşa sanatını yaşatmaya çalıştığınızı söylediniz, neler yapıyorsunuz bunun için?
- Meddah, peşkir, palanga, pişekar, kavuklu nedir, şimdiki çocuklar hiç bilmiyor. Geleneksel Türk temaşa sanatını genç kuşaklara öğretmek için Süheyl Uygur ve İbrahim Şirin’le beraber bir çalışma yapacağız.
* Nasıl bir çalışma bu? Okul mu açacaksınız?
- Evet, okul açmayı düşünüyoruz. Bu, bizim sonraki kuşaklara borcumuz.