Sevişme müziğim Orson Welles

Güncelleme Tarihi:

Sevişme müziğim Orson Welles
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2008 00:00

Pop müziğin efsane sesi Nil Burak, son dönemin en dikkat çeken filmi "Issız Adam" filminde kullanılan "Yalnızım Ben" şarkısıyla tekrar gündemde...

Haberin Devamı

Film vizyona girdiğinden beri gençlerin sokakta yolunu kesip imza istediğini belirten Burak, "Benim şarkım filmin sevişme sahnesinde çalıyor. Size birşey itiraf edeyim, Orson Welles'in şarkılarıyla çok sevişmişimdir" diyor.

Türk pop müziğinin efsane isimlerinden Nil Burak, Çağan Irmak’ın "Issız Adam" filminde kullanılan "Yalnızım Ben" şarkısıyla tekrar gündemde... Film vizyona girdiğinden beri gençlerin sokakta yolunu kesip kendisinden imza istediğini belirten Burak, "Benim şarkım filmin sevişme sahnesinde çalıyor.  Size bir şey itiraf edeyim, ben de asla müziksiz sevişmem. Orson Welles’in şarkılarıyla çok sevişmişimdir" dedi.

Issız Adam filminde çok romantik, etkileyici bir sahne var ve bu sahnede sizin "Yalnızım Ben" şarkınız çalıyor. Öncelikli olarak şunu sormak istiyorum, filmi izlediniz mi?

- Evet, izledim. Çok uzun zamandır bu kadar güzel bir aşk hikayesi çekilmemişti. Neredeyse "Love Story"den bu yana, bu kadar dokunaklı bir aşk filmi izlemedim diyebilirim. Bu filmde naiflik, romantizm, seks, değişik ilişkiler gibi

Sevişme müziğim Orson Welles
çok güzel işlenmiş detaylar var.

Haberin Devamı

  Çağan Irmak’la hiç konuştunuz mu, yani neden sizin şarkınızı, "Yalnızım Ben"i seçmiş?

-  Sevgili Çağan Irmak benim hayranımmış. Bütün albümlerim, plaklarım, 45’liklerim ve hatta konser kayıtlarım onda varmış. Çok şaşırdım. Sonra kendisiyle bir araya geldik ve bana "Ben size hastayım. Sesinizin buğusu beni çok etkiliyor. Sizi dinlediğim zaman sanki bir Nat King Cole dinlemiş gibi rahatlıyorum" dedi. Bunları duymak çok hoşuma gitti.

  Çağan Bey size olan hayranlığını filmdeki Alper karakterine de yansıtmış. Alper de size hayran...

- Evet... Zaten o çocuk benim bir plağımı arıyor, bulamıyor. Ve sevdiği kız yani Ada, bu plağı bulup ona hediye ediyor. Her şey ondan sonra oluyor.

  Evet... Sizin şarkınızla sevişmeye başlıyorlar...

- O çok etkileyici bir sahne. Ve o sahnede Çağan Irmak beni o kadar onore etmiş ki. Çünkü Alper kıza dönüp, "Şimdi yere otur, gözlerini kapa ve bu kadife sesi dinle. Yanında şarkı söylüyormuş gibi hissedeceksin" diyor.  Kız yere oturuyor, gözlerini kapatıyor ve orada benim "Yalnızım Ben" şarkısı çalıyor ve iki genç kendini şarkının duygusallığına bırakıp sevişiyor. Muhteşem bir sahne. İzlerken tüylerim diken diken oldu. Çok duygulandım, ağladım.

Haberin Devamı

  Film vizyona girdikten sonra aldığınız tepkiler nasıl?

- Size en ilginç şey anlatayım... Benim oğlum 21 yaşında ve Amerika’da üniversitede okuyor. Kendisine "Issız Adam"ı seyretmesini söyledim. İnternetten girip bakmış. Sonra benim şarkımın çaldığını duymuş. Beni aradı ve "Anne,

/images/100/0x0/55eac4a2f018fbb8f895761c
ben bu şarkıyı çok seviyordum, senin miydi?" dedi. "Yuh" dedim. İnanır mısınız, film vizyona girdiği günden bu yana son albümüm 5 bin tane satmış. Çok acayip bir şey. Geçenlerde sokağa çıktım, gençler durdurdu beni ve sarılıp öptü. Hem de ne öpmek... Şaşırdım kaldım. Sonra onlarla sohbet ettim ve "Şimdiki gençler o kadar romantik değil, benim şarkım ise çok romantik. Nasıl oldu da bu kadar sevdiniz şarkıyı?" diye sordum. Bana ne dediler biliyor musunuz? "Belki romantik değiliz ama sevişirken sizin şarkınızı çalıyoruz" dediler. Şoke oldum. Böyle şeyler yaşıyorum.

Haberin Devamı

  Siz hiç romantik şarkılar eşliğinde seviştiniz mi?

- Çookkk... Orson Welles’in "I Know What It Is To Be Young" şarkısıyla çok sevişmişimdir. O konuşması nasıl bir şeydir. O sesi duyduğun an bir kere değil belki üç kez olmuştur. Muhteşem... Ben bu tür şarkıları çok seviyorum. Ben sevişirken mutlaka müziğim olacak, mumum yanacaktı. Müziksiz, mumsuz asla sevişmem. (Gülüyor)

  Şahanesiniz... Belli ki bu filmin size geri dönüşü çok güzel olmuş. Sizi çok mutlu, keyifli görüyorum. Ama bir tarafınız da sanki kırgın gibi...

Sevişme müziğim Orson Welles
- Kimseye kırgın değilim. Ben 32 yıldır unutulmamışsam, bugün hálá şarkılarım dillerdeyse, konserler verebiliyorsam daha ne isteyebilirim ki? Benim halka, camiaya bir kırgınlığım yok. Benim sitemim medyaya... Şimdi herkes ünlü şarkıcı... Nasıl ünlü? Kim ünlü, kim ünsüz? Halbuki medyatik insanlar var, bir de gerçek sanatçılar, kendini kanıtlamış olanlar... Medyatik insanlara yer verin, vermeyin demiyorum, ama bizlerle de bir araya gelin. Artık kimse Nazire Şenlendirici ile Hüsnü Şenlendirici’yi merak etmiyor. "Kocamı kaptırmam, onu metres yapacağım" diyen bir kadın bir tarafta, bizim kız yani Deniz Seki bir tarafta. İnsanlar bunu görmek, duymak istemiyor. Magazin de bir yere kadar. Magazinsiz olmaz ama ara sıra bir de Nil Burak’a gidin, Seyyal Taner’e gidin. Bir hatrını sorun, konuşun. Neler yaptık, neler ettik genç kuşak görsün, okusun. Çünkü pop müzik bizlerle birlikte başladı arkadaşlar.

  33 yıldır pop müzik camiasının içindesiniz. Nil Burak’ı bu geniş yelpazede nasıl konumlandırıyorsunuz?

- Ben yapabileceğim her şeyi yaptım. Üç tane film yaptım, üç tane TV dizisi... Türkiye’deki en önemli ustalarla, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Ayşen Gruda ile kabere yaptım. Ali Poyrazoğlu, Levent Kırca-Oya Başar’la yaptım. Şemsi İnkaya, Atilla Arcan, Yalçın Menteş ile sahneye çıktım. 17 yıl Maksim gazinolarında çalıştım. Assolist, solist altı olarak sahne aldım. Turneler yaptım. Yurtdışında Türkiye’yi temsil ettim. International Akdeniz Şarkı Yarışması’nda birincilik aldım. İrlanda’daki bir müzik festivalinde üç derece birden kazandım. 120 ülkenin katıldığı Şili Festivali’nde ilk 10’da yer aldım. O festivalde yine festival kraliçesi olarak ikinci oldum. Rafaella Carra beni bir oyla geçmişti. Hatta oradaki gazeteler, "Rafaella Carra Türk lokumunu burun farkıyla geçti" diye manşet atmıştı.  Dünyanın en önemli müzikhollerinde de, Paris’te, Londra’da konserler verdim. Yani ben mesleğim, kariyerim adına her şeyi en güzel şekliyle yaptım.

Haberin Devamı

Tamam ama eksik olan bir şey var sanki...

- Taviz vermemem...

Bunu biraz açabilir miyiz?

- Tabii ki açalım. Ben çok güzel bir genç kızdım. Kadınlığım da çok güzeldi. Benim taviz vermem bekleniyordu. Ama ben buna inanmadım, çok çalışkan ve yetenekli olduğuma inanıyorum. Çünkü sesim, fiziğim vardı ve sahnem de çok iyiydi. Başka bir şeye ihtiyacım yoktu. Etrafımda bir sürü hayranım vardı. Tamam, mavi boncuk dağıtalım, ama ille de bir yerlere gelmem için bir adamla beraber olmam gerekmiyordu. Olmadım da... O yatağa girmedim. Ben keyfimin istediği adamla birlikte olurum. Böyle yaptım. O yüzden hep alnım açıktır. Benim ne çıplak bir resmimi görmüşlerdir, ne erotik filmlerde oynamışımdır. Benim jenerasyonumdan hemen hemen hepsinin çıplak fotoğrafları vardır, bir kısmı da erotik filmlerde oynamıştır. Bense bu tür tavizler vermedim. Vermeyerek bugünlere geldim. Tek farkım budur ve bu da çok önemli bir farktır.

Haberin Devamı

 Beyazıt Öztürk’e neden kırgın?

 Sahneye çıkmaması için ayakkabılarını parçalayıp, elbiselerini yırtan star kim?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!