Güncelleme Tarihi:
24 Haziran 2002 tarihli bir yazıda, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda folklor ve karate kursu açıldığını, telifle çalışan sanatçıların folklor kurslarına davet edildiğini, yakında uzak doğu dövüş sanatlarını öğreneceklerini anlatmıştım.
Recep Tayyip Erdoğan belediye başkanı seçildiğinde, Şehir Tiyatroları’ndaki ilk icraatlarından biri, boş bir odayı mescit haline getirmek olmuştu. Eskiden Teşvikiye Camii’ne kadar gitmek zorunda kalanlar, artık vakit namazlarını burada kılıyordu.
Yakın bir geçmişte, bir cuma günü, modern Türk tiyatrosu, tarihî bir gün daha yaşadı : Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni, yanına Genel Müdür ve bir iki idareciyi daha alarak, mescitte cuma namazını eda etti.
Ve bu vazifeye verdiği önemi göstermek için, sekreterine (yeni sekreterine herhalde, çünkü yıllardır Genel Yayın Yönetmeni Sekreterliği görevini yürüten hanımı “haber sızdırır” endişesiyle başka bir göreve tayin ettiklerini duydum) evet, sekreterine “Sakın 12’ye randevu verme, gelen namazdan sonra gelsin!” diye herkesin duyacağı şekilde tembih etmeyi de ihmal etmedi.
(Haberin spotunda Nurullah Tuncer yerine, yanlışlıkla, Nurullah Yücel yazılmıştı. Bir okurum uyardı, düzelttik. Özür diler, teşekkür ederim.)