Sahurda reyting rekoru kırıyor

Güncelleme Tarihi:

Sahurda reyting rekoru kırıyor
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 12, 2006 00:00

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı olarak görev yapan Doç. Dr. Nihat Hatipoğlu, Star TV'de yayınlanan sahur programının izlenme oranlarıyla büyük bir başarıya imza attı. En çok ilgi gören sahur programının sunucusu Hatipoğlu gördüğü ilgiden çok memnun.

Haberin Devamı

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı olarak görev yapan Doç. Dr. Nihat Hatipoğlu, Star TV’de yayınlanan sahur programının izlenme oranlarıyla büyük bir başarıya imza attı. En çok izlenen sahur programının sunucusu Hatipoğlu gördüğü ilgiden çok memnun.

Programcılık serüveniniz nasıl baÅŸladı?Â

- 10 yıldır Ankara’da iki yerel radyoda programcılık, beş yıldan bu yana da Kanal A televizyonunda program hazırlayıp sunuyorum. İki yıl önce Star TV’de programı yapmaya başladık. Daha sonra iftar programları ’Dosta Doğru’ adı altında devam etti. Bu yıl ise iftar ve sahur olmak üzere ramazan ayı içinde günde iki kez programlarımız yayınlanıyor.

Reyting sıralamasında ilk 100 programın içinde ’Nihat Hatipoğlu ile Sahur’ isimli programınız da var. Bu ilginin nedeni nedir?

Haberin Devamı

- Önemli olan yapılan işin sağlam olması, temiz olması, aslında iyi niyetle yapılması ve bir netice elde edilmesi. Önemli olan benim için insanlara ulaşmak ve onlara doğru bilgiler vermek. Benim işim bu. Reyting televizyoncuların işidir. Tabii ki gelen reytinglere de bakıyoruz ve çoğu kez ilk 10’a girdiğimizi gördüğümüzde çok mutlu oluyoruz.

DİNİ SAPTIRMADAN ANLATACAK İNSANLARA İHTİYAÇ VAR

Diyanet İşleri Başkanlığı, ulusal bir kanalda program yapacağınızı söylediğinizde tepki gösterdi mi? Sizden önceki dönemlerde magazin malzemesi olan çok ilahiyatçı vardı...

- Hayır, bilakis bir ay süresince Diyanet İşleri Başkanlığı’nca görevlendirilmiş oldum. Diyanet’in bilgisi dahilinde sağlıklı bilgi akışı için plan ve program yapıyorum ama tabii ki benim kendimden kattığım bilgi ve duygu da oluyor. Kanal A’da, radyoda program yaptım, konferanslarıma geldiler. İnsanlar çizginin muhafaza edilmesini, magazinleşmeden ve işin ciddiyetini koruyarak devam etmenizi istiyorlar. İnsanlar ekrana çıkan din adamlarının bir saatten sonra magazinleştiğini görünce bana, ’Hocam sakın değişmeyin’, ’Bana dinimi sevdirdiniz, sakın çizginizden sapmayın’ mesaji göndermeye başladı. Dini anlatma tarzı tabii ki değişebilir ama belirli bir çizgide anlatmaları gerektiğini düşünüyorum. Herkese saygı duyuyorum, çünkü herkes bir boşluğu dolduruyor ama yeterlilik ayrı bir konu. Halk tarafından kabul görmek önemli. Bir noktadan sonra yanlış şeyler yapılabilir. Ben sağlam bir duruşum olduğunu düşünüyorum.

Haberin Devamı

HürriyetTürkiye’deki karmaşık dini hareketlerin nedeni nedir?

- Din konusunda bilgilenme yetersiz. Yapılan dini programların ruha ve kalbe hitap etmediği kanaatindeyim. Bir de otorite boşluğu var. İnsanlarımıza devlet çok rahat adres gösterebilmeli ’Din konusunda ilahiyatçılar ya da Diyanet İşleri yetkilidir’ diye. Burada yeterli bir merci olmalı. Sokak arasında insanlar eğitilmemelidir. Devletin kontrolü altında belirli bir disiplin içinde gençlerimize dini eğitim verilmelidir. Otorite anlamında bu böyledir. Yoksa siz evinizin bir büyüğünden, bir din adamından, kitaplardan dini okuyabilirsiniz ve öğrenebilirsiniz. Din konusunda                        bir otorite boşluğu var.

Haberin Devamı

Bu boşluğu nasıl doldurabiliriz?

- Belki din adamları ve medya çalışanları gereken özeni ve önemi gösteremiyoruz. Toplumu küçümsemeyeceğiz ve onların dertleri ile yakından ilgileneceğiz. Peygamberin hoşgörüsü; dünyaya ve dine bakışını müslümanlara doğru şekilde aşılamalıyız. Bunun için de işinin ehli insanlara gereksinimiz var. Bir türkü programı yapacaksanız, organizasyonu ve programlamayı yapan türkücü olmalıdır. İstediğiniz kadar sunucu koyun ama konuları ve şarkıları belirleyen türkücüdür. Dini konularda da işi bilen ve hakim biri konuya dahil olmalıdır.

GETTOLAŞMAYA ÇALIŞAN     ZİHNİYETTEN KURTULABİLİRİZ

O zaman dinin takdiminde mi bir sorun var ?

Haberin Devamı

- Ben inanmıyorum ki bu ülkede Allah’ın emrettiği din ile kimse çatışsın. Bu ülkede, ’Ben Ateistim (Tanrı tanımayanım)’ diyen insanın bile, ’Gel bakalım problemin nedir’ diye sorduğumuzda; yaşayışlarını ve yaşananları anlattığımda ben gösterilenlere karşıyım deyip Allah’a inançlarını tazeliyorlar. Demek ki bir takdim problemi var.

Programlarınızda candan bir yol gösterici rolündesiniz... Belki izlenme oranınızın sürekli artması içtenliğinizden kaynaklanıyor.

- Benim işim, işimi en güzel yapmak, Allah ve halk tarafından takdir edilmek. İki günde telefonuma gelen mesaj sayısı 838. Programın maillerine de gelen binlerce okunamayan mail var çünkü sürekli yağıyorlar. Mesajlardan bazılarını da  sizi dinledikten sonra dinime döndüm diyen bir Hiristiyan, karımı dövmeyi bıraktım diyen alkolik bir koca, diğer dinleri rencide etmeden İslam dinini bize sevdirdiğiniz için teşekkür ederim diyen Türk Hiristiyanlar olarak sayabilirim. İlginç olan her kesimden olumlu geri dönüşler var. Bu ileşitimle belki insanlara ışığı gösterir ve bir kapıyı açarız.

Haberin Devamı

Hatipoğlu’ndan mutluluk önerileri

Allah’ı sevin, peygamberi sevin, Kur’an’ı sevin. Tarihinizle gurur duyun. Bir bayrağımız olduğu için sevinin. Çocuklarınıza merhamet edin. Onları peygamberin sevdiği gibi sevin. Açık aramak ve ayak kaydırmak yerine bağışlayıcı ve koruyucu olun. Unutmayın sizi seven Allah’ın ve güzel varlıkların yanına gidebilmeniz için bu dünyada da o güzellikleri hak etmeniz gerekiyor. Bunları göz önüne aldığınızda hayat daha güzel olacaktır. İslam dini ile kucaklaşın; Ramazan ayı dışında da...

Program magazinleÅŸir diye korktuk

Sahur programlarınıza kadın konuk almamanızın İslam’a dayanan nedenleri var mı?

Başarılı iş kadınlarından ve değerli sanatçıları biz daha önce programımızda ağırladık ama açık söyleyeyim bir noktadan sonra magazinleşmekten korktuk. Programın yapısına uygun ve sivri açıklamaları olmayacak insanlara ağırlık verdik. Sahur programımız başlayınca da kadın konuklar listesine bir ara verdik. Magazinden uzak bir dini program arayışından yapılanlar, hepsi bu. Magazin basınının yakından takip ettiği insanları programa konuk etmiyorum, kendim de magazin programlarına katılmıyorum.

Fotoğraflar: Sinan ÖZBALKAN

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!