Medula yakalayacak

BAKAN ÇELİK: HASTANEDE BENİ DE ALDATTILAR

ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bir hastanede yaptırmadığı tahliller için kendisinden para alınmak istendiğini, itirazı üzerine 500 YTL'lik faturanın 150 YTL'ye düşürüldüğünü açıkladı. Çelik, tartışmaya açılan yeni Sosyal Güvenlik Taslağı'nın kısa vadede tasarruf sağlayacağını, otokontrol sistemi ve Medula programı ile hastanelerdeki keyfi işlemlerin ortadan kalkacağını söyledi.

MEDULA YAKALAYACAK

15 gün sonra yeniden gidiyorsun, yeniden kan tahlili isteniyor. Hastane bunu yapar, özeli de yapar kamusu da yapar. Çünkü pay alacak. Ama şimdi Medula (hastaneler arası otomasyon) sistemini getiriyoruz. Medula diyecek ki; kan tahlili burada var, istiyorsan ben vereyim, hasta hakkındaki her veriyi ekrana dökeyim. Sistem tümüyle çalıştığında keyfilik olmayacak. Bu ciddi bir tasarruf getirecek. Sistem Her yerde aynı verileri gösterecek.

Çelik, yeni taslaktan kısa ve orta vadede beklentilerini Hürriyet'e anlattı. Bütçede 23 milyar YTL olması öngörülen sosyal güvenlik açığının yıl sonunda 28,8 milyar YTL'yi bulacağını belirten Çelik, şunları söyledi:

DAHA RADİKALİ GELECEK

"Bu soruna tam bir neşter atmalıyız. Radikal önlemler almalıyız. Ortalama sosyal güvenlik giderimiz 80 milyar YTL. Bunu yüzde 10 azaltabilsek, tasarrufumuz 8 milyar YTL olur. Türkiye'nin bugün yatırıma aktardığı kaynağın 11 milyar YTL olduğu dikkate alınırsa önemi daha iyi anlaşılır.

İKİ TÜR MEMUR

İki tür memurla karşı karşıya olacağız. Birisi 5534 sayılı, diğeri 5510 sayılı memur. Yasa yürürlüğe girdiğinde sigortalı olanlar da mevcut hükümlerden yararlanacak. Bu taslağın esas getirisi 30 yıl sonra ortaya çıkacak. Yasa yürürlüğe girdikten sonra işe veren vatandaş 65 yaşında emekli olacak.

SAĞLIKTA DİSİPLİN

Ama taslağın kısa vadeli getirileri var. İsraf önlenecek, mükerrer birçok işlem ortadan kalkacak ve haksız ödemeler son verilecek. Sağlık boyutunda önemli bir disiplin sağlanacak.

ESAS AMAÇ OTOKONTROL

Reformun esas amacı sosyal güvenlikte öngörülebilirlik. Yatan hastadan yüzde 1 katkı payı alınacak, ama bu iki asgari ücreti geçemeyecek. 100 bin YTL'lik tedavi gören vatandaş bile 900 YTL'ye yakın bir ödeme yapacak. Burada amaç yatan hastadan 800-900 lira almak değil, otokontrol sistemi kurmak.

BANA BİLE OLDU

Milletvekillerinin işlemlerinde bile suistimaller oluyor. Geçen yıl, bir hastaneye gittim. Basit bir tahlil yaptırdım, 500 YTL fatura geldi. İmza bölümü de arkasına açılmış, hep öyle gelir zaten. Hemşireyi çağırdım, "Nedir burada yazanlar?" diye sordum, "Efendim, şu tahlil, bu tahlil." Bunların hiçbiri bana yapılmadı dedim, fatura 150 YTL'ye düştü.

YIPRANMAYI MADENDE GÖRÜN

Madenci de yıpranma payının içinde gazeteci de opera sanatçısı da. Emniyet bilişim bürosunda 20 yıl oturan kişi de bundan yararlanıyor, dağda operasyona katılan da. Bu hakkaniyete sığmaz. Siz fiili hizmet tazminatını (yıpranma payı) yerin 550 metre altında çalışılan madende görün. Yüreğiniz sızlar. Orada o işçinin her an neyle karşılaşacağı belli değil. Geçmişte gazetecilere verilmesi doğruymuş. Kurşun matbaalarda çalışılıyordu, her işçiye her gün üç-dört kilo yoğurt yediriliyordu. Artık baskı merkezlerinin standardını da görüyoruz."