Kanserde hedefler ve tedavi yöntemi değişiyor mu?
Güncelleme Tarihi:
Kanser günümüzde sağlığı tehdit eden hastalıkların başında yer almaktadır. Ölüme neden olan hastalıklar arasında ilk üç sırada yer alan kanser olguları, Dünya Sağlık Örgütü verilerine bakıldığında ise 2050 yılında ilk sırada yerini alacak izlenimi vermektedir.
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Kara, kanser gelişimi, nedenleri ve yeni tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler verdi.
KANSERE NEDEN OLAN FAKTÖRLER
Kanser gelişiminde neden olan başta sigara-alkol kullanımı, kötü ve dengesiz beslenme, hava kirliliği ve güneşe aşırı maruz kalma ve tabii ki bunların yanında genetik faktörlerin birlikte oluşu bu tür hastalıkların gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Bunun yanında kimi bakter ve virüsler de kanser olgularının gelişiminde önemli rol oynamaktadır. Beslenme bozukluğunu dikkate aldığımızda özellikle günümüz toplumunda ciddi bir sağlık tehdidi olan obeziteyi de çok ciddiye almak lazım. Obezite sadece kanser gelişiminde değil, kalp-damar hastalıkları ve diyabet başta olmak üzere diğer birçok hastalığın gelişimine önemli zemin hazırlamaktadır.
KANSER TEDAVİSİNDEKİ SON GELİŞMELER NELERDİR?
Tıptaki gelişmeler dikkate alındığında, elbetteki hastalıkların oluş mekanizmaları anlaşıldıkça tedavi yöntemlerinde de önemli gelişmeler elde edilebilmektedir. Kanser tedavisinde cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi hastalık bazında değerlendirme yapılarak genelde kullanılagelen tedavi yöntemleriydi. Ancak son zamanlarda artık bu başlıkların arasına “İmmünoterapi” dediğimiz yeni bir başlık da yerini almıştır.
İlaç veya kemoterapi ile yapılan kanser tedavilerinde bugüne kadar insan bağışıklık sistemindeki hedef noktalardan bağımsız olarak etki göstermekteydi. İlerleyen tıp ve araştırmalar, kanser olgularında aslında bağışıklık sisteminin kimi kontrol noktalarında engellenmelerin, hastanın kendi bağışıklık sisteminin aktif olmasında olumsuz rol oynadığı gösterildi. İmmünoterapi dediğimiz tedavi yöntemi işte bu kontrol noktalarının keşfi ve bunlara karşılık geliştirilen tedavi yöntemleriyle sağlanabilmektedir. CTLA4 , PD-1 ve PD-L1 dediğimiz bu kontrol noktalarındaki engelleyici uyarıların bloke edilmesiyle başta bir cilt kanseri olan malign melanom olmak üzere diğer başka hastalıklarda da başarıyı sağlamış ve gelecekte de diğer hastalıklarda sağlayacak izlenimi vermektedir.
Malign melanomda İngiliz ve ABD’de yapılan bir araştırmada 945 hastanın % 58’inde kanseri bir durdurduğu gösterilmiştir. Akciğer kanserinde kemoterapi ile elde edilen oranlar %30-35’i geçmezken, immünoterapi ile bu oran %40’ların üzerine taşınmıştır. Benzer tedavi yöntemlerinin kullanıldığı ve başarı elde edilen diğer hastalıklar arasında böbrek kanserleri, tedaviye dirençli Hodgkin’s lenfoma, meme kanseri, mesane kanserleri, yumurtalık ve prostat kanserlerinin yanında kimi sindirim (mide kanseri) ve baş-boyun kanserlerinde de benzer uygulamalar gelecekte yerini alacak gibi görünmektedir. Önümüzdeki 5-10 yıllık süreç tedavi yöntemlerinde önemli gelişmeler getirecektir.
Ancak bütün bu gelişmelere rağmen kanserde erken tanı önemini korumaktadır. Beslenme alışkanlığını düzenlenmesi, güneşten korunma, sigara ve alkol kullanımının kısıtlanması, sportif aktivitelerde bulunmanın yanında tarama programlarına dahil olma, hem erken tanıda hem de korunmada toplum sağlığı açısından önemli rol almakatadır. Bu tür önlemler tedavi maliyeti pahalı olan bir hastalık dikkate alındığında, ülke ekonomisine de katkı sağlayacaktır.
doktorsitesi.com 'a Katkılarından dolayı teşekkür ederiz.