Çocuklarda hipertansiyon alarmı
Güncelleme Tarihi:
Nesrin COŞKUN/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mart 11, 2008 11:27
EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevgi Mir, özellikle 25-30 yaş genç erkeklerde görülen kalp yetmezliği (miyokard enfaktüsü) ve inmeden (beyin kanaması) ölümlerin en önemli sebebinin çocukluk çağında saptanmayan ve nedeni bilinmeyen (esansiyel) hipertansiyon olduğunu söyledi.
Çocuk doktorlarının hastalarının tansiyonunu ölçmediğini, anne babaların da ölçülmesi gerektiğini bilmediğini belirten Prof.Dr. Mir, “Genç yaşta ölümlere karşı çocukluk çağında kan basıncı takibinin önemini bilelim. Kampanyayla bu kavramın topluma yerleşmesine çaba göstereceğiz” dedi.
Prof. Dr. Mir, kan basıncı yüksekliklerini yeni doğandan itibaren gördüklerini söyledi. Erişkinlerdeki nedeni bilinmeyen hipertansiyonun 6 yaşından itibaren başladığını kaydeden Mir, “1-5 yaş arasında daha çok böbrek hastalıklarına ve endokrin hastalıklarına bağlı hipertansiyon var. Gizli kalmış bir böbrek hastası hipertansiyonla karşımıza çıkıyor. Tanınmadığı için atlanıyor. Ama asıl büyük problem, 6 yaşından itibaren bir başka nedene bağlı olmadan, nedeni belli olmayan kan basıncı yüksekliği” diyerek şöyle konuştu:
“ABD istatistiklerine göre 25-30 yaşın grubunda genç erkeklerin yüzde 30'u kalp yetmezliğinden kaybediliyor. Bunun en büyük nedeni hipertansiyon. Hipertansiyon çocukluk yaş grubunda başlıyor ve 25 yaşında ölümle sonuçlanıyor. Türkiye'deki önemli sağlık sorunlarından biri de bu yani genç yaştaki miyokard enfaktüsünden ve beyin kanamasından ölümler. Toplumda çocuklarda hipertansiyon kabul edilen bir şey değil. Pekçok kişi çocukta tansiyon olmaz, diyor, çocuğun tansiyonu ölçülmez diye düşünüyor. Hekimlere bu konuda eğitim veriyoruz ama maalesef çocuğun tansiyonunu ölçmek hekimin muayenesinin bir parçası değil. Böylesi önemli bir sağlık sorunu karşımızda. Sadece hekime eğitim vermek yetmiyor. Anne babaların bu konuda bilgili, bilinçli ve talepkar olmasını istiyoruz. Bir yetişkin gittiği doktoru anlatırken, ‘Bir tansiyonumu bile ölçmedi’ diyerek olumsuz değerlendiriyor. Ama çocukların tansiyonunun ölçülmesi gerektiği konusunda bilgi ve bilinç olmadığı için hekimden talebi de olmuyor. Biz çocukların 1-3 yaşında yılda bir kere, 3 yaşından sonra yılda iki kez tansiyonlarının ölçülmesini öneriyoruz. Bunun önemini gündeme getirmek için 13 Mart Dünya Böbrek Günü'nde Yeşilyurt'taki Hasan Tahsin İlköğretim Okulu'nda öğrencilerin tansiyonlarını ölçeceğiz.”
Öte yandan Prof. Dr. Mir, çocuklarda nedeni bilinmeyen tansiyonun saptanması halinde ilaçsız tedavisinin bile mümkün olduğunu söyledi. Prof. Dr. Mir, “Yüksek tansiyon sorunu sadece diyetle bile halledilebilir. Sadece yaşam modelini değiştirmek yeter. Hipertansiyon saptanan çocuğun karbonhidrattan fakir, liften zengin, kalsiyumdan zengin, tuzdan fakir beslenmesi gerek. Zeytinyağı, süt, süt türevleri, daha fazla sebze meyve tüketmesini, spor yapmasını, stres ve sigaradan uzak durmasını öneriyoruz. Tedavi ilaçsız mümkün çünkü, henüz bu yüksek tansiyon organları etkilememiş oluyor” dedi.
Prof. Dr. Mir, kan basıncı yüksekliklerini yeni doğandan itibaren gördüklerini söyledi. Erişkinlerdeki nedeni bilinmeyen hipertansiyonun 6 yaşından itibaren başladığını kaydeden Mir, “1-5 yaş arasında daha çok böbrek hastalıklarına ve endokrin hastalıklarına bağlı hipertansiyon var. Gizli kalmış bir böbrek hastası hipertansiyonla karşımıza çıkıyor. Tanınmadığı için atlanıyor. Ama asıl büyük problem, 6 yaşından itibaren bir başka nedene bağlı olmadan, nedeni belli olmayan kan basıncı yüksekliği” diyerek şöyle konuştu:
“ABD istatistiklerine göre 25-30 yaşın grubunda genç erkeklerin yüzde 30'u kalp yetmezliğinden kaybediliyor. Bunun en büyük nedeni hipertansiyon. Hipertansiyon çocukluk yaş grubunda başlıyor ve 25 yaşında ölümle sonuçlanıyor. Türkiye'deki önemli sağlık sorunlarından biri de bu yani genç yaştaki miyokard enfaktüsünden ve beyin kanamasından ölümler. Toplumda çocuklarda hipertansiyon kabul edilen bir şey değil. Pekçok kişi çocukta tansiyon olmaz, diyor, çocuğun tansiyonu ölçülmez diye düşünüyor. Hekimlere bu konuda eğitim veriyoruz ama maalesef çocuğun tansiyonunu ölçmek hekimin muayenesinin bir parçası değil. Böylesi önemli bir sağlık sorunu karşımızda. Sadece hekime eğitim vermek yetmiyor. Anne babaların bu konuda bilgili, bilinçli ve talepkar olmasını istiyoruz. Bir yetişkin gittiği doktoru anlatırken, ‘Bir tansiyonumu bile ölçmedi’ diyerek olumsuz değerlendiriyor. Ama çocukların tansiyonunun ölçülmesi gerektiği konusunda bilgi ve bilinç olmadığı için hekimden talebi de olmuyor. Biz çocukların 1-3 yaşında yılda bir kere, 3 yaşından sonra yılda iki kez tansiyonlarının ölçülmesini öneriyoruz. Bunun önemini gündeme getirmek için 13 Mart Dünya Böbrek Günü'nde Yeşilyurt'taki Hasan Tahsin İlköğretim Okulu'nda öğrencilerin tansiyonlarını ölçeceğiz.”
Öte yandan Prof. Dr. Mir, çocuklarda nedeni bilinmeyen tansiyonun saptanması halinde ilaçsız tedavisinin bile mümkün olduğunu söyledi. Prof. Dr. Mir, “Yüksek tansiyon sorunu sadece diyetle bile halledilebilir. Sadece yaşam modelini değiştirmek yeter. Hipertansiyon saptanan çocuğun karbonhidrattan fakir, liften zengin, kalsiyumdan zengin, tuzdan fakir beslenmesi gerek. Zeytinyağı, süt, süt türevleri, daha fazla sebze meyve tüketmesini, spor yapmasını, stres ve sigaradan uzak durmasını öneriyoruz. Tedavi ilaçsız mümkün çünkü, henüz bu yüksek tansiyon organları etkilememiş oluyor” dedi.