Sinemayı neler bekliyor?

Güncelleme Tarihi:

Sinemayı neler bekliyor
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2020 08:08

Setler durdu, vizyon tarihleri ertelendi, sinema salonları kapandı. Peki koronavirüs salgınından olumsuz etkilenen sinema sektörünü bundan sonra neler bekliyor? Soruyu sektöre yön veren yapımcılara, dağıtım şirketi ve sinema salonu yetkililerine yönelttik.

Haberin Devamı

◊ Salgın, sinema ve dizi sektörünü nasıl etkiledi?

- TAFF Pictures Kurucu Ortağı, TIMS&B Productions Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Timur Savcı:

Sinema ve dizi sektörü, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de pandemiden en çok etkilenen ikinci sektör. Tüm saha çalışmaları durmuş durumda.

Dizi ve sinema sektörü dediğimiz zaman herkesin aklına parlak bir dünya geliyor. Ama sektörümüz bu parıltıdan ibaret değil. Gişesinden ışıkçısına, setçisinden yazarına binlerce aileyi kapsayan, istihdam sağlayan bir sektör. Değeri sadece ekonomik katkısıyla sınırlı kalmayan, insanlara moral ve mutluluk da sağlayan bir organizma. Salgın nedeniyle çekimlerimize ara verdik ama projelerimizin masaüstü çalışmalarına evlerden şartlar elverdiğince devam ediyoruz.

Haberin Devamı

- TAFF Pictures Kurucu Ortağı, Fono Film Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Okan:

Tüm setlerimizi durdurmak durumunda kaldık. Ancak 2020-2021 için yapmayı planladığımız yeni projelerimizin çalışmalarına devam ediyoruz.

- TIMS&B Productions Kurucu Ortağı ve CEO’su Burak Sağyaşar:

Sahadaki arkadaşlarımızın çalışmalarını durdurduk. Şirketimizde de gerekli önlemleri aldık. Tüm çalışma arkadaşlarımız evlerinden görevlerine devam ediyor. Bu durum elbette maddi, manevi herkesi etkiliyor ama gördük ki şu dünyada her şeyin başı sağlık. Her şey düzeldiğinde biz de çekimlerimize devam edeceğiz.

DİZİLER DAHA ÇABUK TOPARLANACAK

◊ Çekimler ne zaman başlar? Elinizde hangi  projeler var?

- Cemal Okan: Setlere döneceğimiz zamanı kestirmek çok zor. Döndüğümüzde “Ölümlü Dünya 2” ve masaüstü çalışmalarına devam ettiğimiz diğer filmlerimizi çekmeye başlayacağız. Eskisi gibi olacak mı sorusunun cevabını öngörmek şu pek mümkün olmasa da, önemli olan kaliteli içerikler üretmek ve bu içerikleri izleyicilerle buluşturabilmek.

- Timur Savcı: TV ve sinema endüstrisinde, yaptığınız manevralara hızlı cevap alamazsınız. Çekim öncesi çalışmaları saymazsak, set başladıktan sonra 4-6 ayda neticelenen bir süreç. Sinemalar için durum daha kritik, çünkü yazın ve sonbaharda film çekilemezse, 2021’in ilk yarısında yeni filmleri vizyona koyamayız. İnsanların hemen toplu izleme yapmayacağını da göz önünde bulundurursak, diziler çok daha çabuk toparlanarak izleyicisiyle buluşacaktır.

Haberin Devamı

Daha önce örneğini görmediğimiz bir döneme tanıklık ediyoruz. Ama kıyamet senaryolarına da itibar etmeyip üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirirken, bir yandan da pandemi sonrası dünyaya adapte olmamız gerekiyor.

Tehlike geçer geçmez “Ölümlü Dünya 2” ve yayını devam edecek olan “Bir Zamanlar Çukurova” isimli dizimizi çekmeye başlayacağız. Ayrıca iki yeni dizi çalışmamız daha var.

- Burak Sağyaşar:

Bu süreci yazarlarımızla çok verimli kullanmaya gayret gösteriyoruz. “Bir Zamanlar Çukurova” haricinde yeni sezona iki yeni drama hazırlığı içindeyiz. Arka planda pişen bir sürü yeni içerik ve dijital platformlara yönelik dizilerimiz de var. “Televizyon bitecek, eyvah!” diyorlar. Bitmez. Üretim her zaman devam edecek. Önemli olan izlenebilir kaliteli içerikler üretmek.  

Haberin Devamı

HİÇBİR PROJE ÇÖPE GİTMEZ

◊ Bu süreçte çöpe giden projeniz oldu mu?

- Timur Savcı: Çekimleri bitmiş ne dizi ne de film çöpe gider. Çekimlerine ara verenler de normale döner dönmez kaldıkları yerden devam edeceklerdir. Belki bu sene vizyon bulamayan filmler gelecek sene rekabetsiz ortamda sinemayı özleyen izleyiciyle daha yoğun bir buluşma yaşar.

- Cemal Okan: Çekmiş olduğumuz bir filmimiz var; “Kovala”. 17 Nisan’da vizyona girecekti. Onunla ilgili beklemedeyiz. Hiçbir proje çöpe gitmez.

◊ Peki sektöre yansıyan maddi zarar ne boyutta olur? Bu durum seyirciyi etkiler mi? Bilet fiyatları zamlanır mı?

- Burak Sağyaşar: Bu haliyle yüzde 30-40 aralığında bir zarar göreceğini düşünüyorum. Ama önemli olan düştükten sonra kalkabilmek. Umarım hep birlikte yeniden ve daha güçlü şekilde ayağa kalkarız. Seyirciye yansıtmamak için de elimizden geleni yapacağız elbette.

Haberin Devamı

- Timur Savcı: Rakam vermek çok zor ama yıl üzerinden hesaplarsak, sektörümüzü en az yüzde 30 civarında negatif olarak etkileyecek gibi görünüyor. Sektörü tekrar ayağa kaldırırken, hep birlikte el ele vereceğiz. İzleyicimize negatif bir şey yansıtmadan bunun üstesinden birlikte geleceğiz.

Cemal Okan: Benim de minimum öngörüm yüzde 30 ila yüzde 50 arasında. 

AÇIK HAVA SİNEMALARI GÜNDEME GELEBİLİR

◊ “Hayat artık eskisi gibi olmayacak” deniliyor. Sinema sektöründe çok büyük değişimler olur mu?

- Cemal Okan: Ben hiçbir zaman negatif düşünmem. Hayat devam edecek, sinema da elbet yerini bulacak. Pandemi sonrası düzende hep birlikte en verimli olacağına inandığımız şekilde hareket edeceğiz. 

Haberin Devamı

- Burak Sağyaşar: Karamsarlığın kimseye faydası olmaz. Sinema sektörünü salgın sonrasına adapte etmek adına biraz nostalji de yaparak belki açık hava sinemalarını tekrar gündeme getirebiliriz. Özlediğimiz günleri de hatırlamış oluruz.

TÜRKİYE’DE HİKAYE BİTMEZ

◊ Sektörün geleceğine dair öngörüleriniz neler?

- Timur Savcı: Mecralar değişebilir, dengeler değişebilir ama içeriğe olan ihtiyaç hiçbir zaman değişmez. İçerik olarak dünyada çok önemli bir yere sahip Türkiye’de hikaye bitmez. Bu güzel toprakların binlerce güzel hikayesi hâlâ dizi ve film yapılmayı bekliyor.

- Cemal Okan:

Geleceğe hep umutla bakalım ve pozitif düşünelim ki yaşadığımız olağanüstü durumun yarattığı psikolojik etkileri de üzerimizden atmamız daha kolay olsun.

- Burak Sağyaşar:

umudunu kolay kaybeden biri değilim. Üretebildiğimiz sürece gelecekte de başarıyı yakalayabileceğimizi düşünüyorum. Tüm çalışma arkadaşlarıma sesleniyorum, enseyi karartmayın.

Bugünler de geçer.

 ‘Sosyal mesafeli’ oturma düzeni olabilir

Pandemi süreci sizi nasıl etkiledi?

- CGV Mars Cinema Group COO’su Nurdan Ulu Horozoğlu:

16 Mart itibarıyla tüm salonlarımızı kapattık. Merkez ofisimizde görev alan ekiplerimizi uzaktan çalışma modeline geçirdik. Sektörümüzün zor günler geçirdiği aşikar. Temennimiz en kısa sürede hayatın normal akışına dönmesi.

Süreç uzarsa, yapımcılar sete girmezse ne olur? Elinizde bekleyen filmler ne olacak?

- CJ Entertainment Turkey Genel Müdür Yardımcısı Ferhat Aslan:

Her sektör kendi çözümünü üretecektir. Sistem içinde bir şekilde çözüm bulunacak.

- Nurdan Ulu Horozoğlu:

Gösterimini yapacağımız ancak gündem sebebiyle vizyona giremeyen filmlerin yapımcılarıyla iletişim halindeyiz. Sinemaların açılış tarihi belirlendikten sonra filmlerin vizyon tarihleri de netleşecektir. Paydaşlarımızla birlikte farklı senaryolar için farklı çözüm yolları geliştirmeye çalışıyoruz. Bu süreçte birlikte hareket etmenin önemine inanıyoruz.

İleriki süreçte ne gibi tedbirleriniz olacak?

- Nurdan Ulu Horozoğlu: Sinemalarımızı sağlık ve güvenlik açısından üst düzeye getirmek için çalışmalarımıza başladık. Süreç gerektirirse, gişe ve büfelerde sosyal mesafe kurallarını uygulayabiliriz. Salonlarımızdaki oturma düzenini de “diamond model” dediğimiz sosyal mesafe sağlayacak oturma düzenine sokabiliriz.

Eskisi gibi salonlar dolmazsa, bu kadar sinema ayakta kalabilir mi? Sosyal mesafe hep hayatımızda olursa, bu durum salonlara nasıl yansır?

- Ferhat Aslan:

Seyircilerin az tercih ettiği sinemalardan bazıları tabii ki zorlanacaktır ama bu endüstrinin gidişatını değiştirecek bir sonuç olmayacaktır. Sosyal mesafe hep hayatımızda olursa sinemalar bu sürece en kolay adapte olan kurumlar olur, zira sosyal mesafenin stabil olarak sağlanabildiği tek eğlence etkinliğidir sinema.

- Nurdan Ulu Horozoğlu:

Sinema salonlarının özel atmosferinin hep cazip olacağını düşünüyoruz.

 Biraz sabır

Sinema ve dizi sektörünün aranan oyuncularından biri olarak siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Fikret Kuşkan: Sistemin tekrar tekrar fotoğrafını çekmek yerine, yapılacak iyileştirme ve geliştirmelerin üzerine yoğunlaşmalıyız. Bunun yolu da yeniliklere açık bir bakış açısını temel alarak, nitelikli işler çıkarmak için çaba gösterenlere alan açmaktır.   

“Zalim İstanbul” dizisi ne zaman seyircisine kavuşacak?

- Fikret Kuşkan: En kısa zamanda izleyicisiyle buluşturmak hepimizin dileği. Ancak şu anda önceliğimiz sağlık. Setlerde çalışan arkadaşlarımızın her birinin aileleri, sorumlulukları var. Tam da bu nedenle herkes için sağlıklı şartlar oluşana kadar sabır göstermeli ve sağduyulu davranmalıyız.

 Eylülden önce açmayacağım

 Salgın süreci sizi nasıl etkiledi? Hayat ne zaman normale dönecek sizce, öngörüleriniz neler?

- Avşar Film’in sahibi Şükrü Avşar: Şu an her şeyi durdurmuş vaziyetteyiz. Sinemalarımızı eylül ayına kadar açmayı düşünmüyorum. İmzalanan projeler vardı, bu süreçte herkesin hakkını hukukunu verdik. İnşallah devletimiz de bu konuda çalışmalar yapacak ve hep birlikte el ele toparlanacağız.

 Krizi elbette atlatacağız

 Sizce salonlar ne zaman açılacak?

- Cinetech Sinemaları - Sinema ve Sahne Operasyonları Müdürü Murat Aslan:

Sinemaların tekrar faaliyetlerine başlayabileceği tarih, en iyimser tahminle haziran ortası olabilir. Bu krizi elbette atlatacağız ama en az kayıpla atlatmak adına sektörel birliktelik önemli.

Pandemi sonrası seyirciyi salonlara çekmek için neler yapılmalı?

- Murat Aslan: Sinemaseverler özledikleri sinemalara dönüş yapacaktır. Önemli olan dönüşün hızlı olmasını sağlamak. Bunun için sektörün tüm paydaşları ortak PR çalışmaları yapmalı. Sezonu erken başlatabilirsek, kayıplarımızı telafi etmek adına bir fırsatımız olabilir. Bunun da yolu ertelenen yapımların bir an önce vizyona girmesiyle olabilir. Dağıtımcıların da vizyon takvimlerini doğru planlamaları önemli. İşletmeler hizmet kalitelerini artırarak bu sürece katkı sunmalı. Seyircilerimize sinemaların güvenli ortam olduğu hissiyatını vermek adına hijyen hususunda önlemler alınmalı. Başlangıç aşamasında mesafeli koltuk satışları yapılmalı.

Kaliteli işler yapılacak

 Siz sinema sektörünün durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Enis Özkan Film’in sahibi Enis Özkan: Ben salgın sonrasındaki süreçte sinema sektörünün eskisi gibi olmayacağını düşünüyorum. Ama bundan sonra daha kaliteli ve düzgün işlerin yapılacağına inanıyorum. Çünkü kaliteli film çeken yapımcılar ayakta kalacak.

BAKMADAN GEÇME!